- Hiç bir zaman kontrolümüzde olmadı ki?
- Peki, neden şimdiye kadar raydan çıkmıyordu?
- Çünkü stratejik ortak Amerika’nın her isteğini yerine getiriyorduk, ve de bol faizle borçlanıyorduk.
- !..
- Stratejik ortak ne demek bilir misin?
- Bilirim(!) Yok, yani şey tam olarak değil!
- Stratejik ortak; en mühim, en hayati sırlarını dahi paylaştığın kimse demek. Eh yani gâvurla bu denli de dost olunmaz ki canım! Allah sonumuzu hayr eylesin!
...
- Borçlanmamızın esas nedeni nedir?
- İthalat
- Neden ithal ediyoruz?
- Kendimiz üret(e)mediğimizden
- Niçin üretmiyoruz?
Öncelikle, bütün fabrikalarımızı yabancılara sattığımızdan ve onların da diğer ülkelerdeki üretimlerine rekabet oluşturmasın diye bu fabrikaları kapatmalarından dolayı (Tabii bu da işsizliği beraberinde getirdi.)
Bir başka şey, tarımdaki yanlış politikadan dolayı; Türkiye'de işleyecek fabrika kalmayınca çiftçi ürününü ve hayvanını verecek yer bulamadığı için üretimden vaz geçmesinden dolayı. Bir de tabii ithal ürünlerle rekabet edemediğinden dolayı.
- Bütün bunlar neden ülkemizin ve milletimizin başına geliyor?
- Ülkemizin işbirlikçi bir anlayışla yönetilmesinden kaynaklanıyor.
- Peki çare nedir?
- Çare de çözüm de bir an evvel Milli Görüş'ün ülke idaresine getirilmesindedir.
- AKP ile olmaz mı? Yani gerektiğinde ahkâm kesiyorlar, Amerika'ya bile kafa tutuyorlar. Diğerleri bunu yapamıyordu ya!
- Hayır, zaten durumun bu hale gelmesinin tek sorumlusu bizatihi AKP'nin kendisidir. Lafıgüzaf ile boş vaatlerle bin defa ahkâm kes ne işe yarıyor? 'Kodummu oturtturum' cinsinden olacak ki laf işe yarasın ve tabi gereği de yapılsın o lafın.
Ancak tabii her şeye rağmen ülke hepimizin. Elbette AKP'ile de olsa her halükarda ülkemize sahip çıkacağız. Çıkacağız da tabi bu asla ve asla kesin çözüm olmayacak. Çünkü AKP'yi Milli Görüşçü kardeşlerimize kurduran bizzat yine Amerika'dır.
Onun da anlayışı, ‘Ya benimlesin ve ya düşmanımsın.’
Hoş onunla olunca senin lehine iş yapmıyor tabii. Seni kullanıyor bir süre, sonra da menfaatine bir halel getirecek olursan gözünün yaşına bakmıyor.
Tabi biz baştan onların hangi niyette olduğunu bilmek zorundaydık. Kaldı ki Yüce Allah kat-i bir emirle uyarıyor zaten ‘Onları dost edinmeyin.’ diye. (Maide/51)
Tersini yapmak kumar oynamaktır. Milletin, Ümmetin hatta insanlığın geleceği ile kumar oynamak da ne demek? Bunun adına Erbakan Hocamızın ifadesiyle düpedüz basiretsizlik denir, hidayet kararması denir.
Artık bunun net olarak böyle anlaşılması gerekiyor.
