banner102

Herkes yazıyor Ramazan hakkında. Kimi şöyle yazıyor, kimi böyle. Yazacak elbet, herkesin bir düşüncesi var. Tabi yani her yazarın okuyanı da. Ee Okuyucu bu, haklı olarak ister. Dolayısıyla fazla gecikmeden, okuyucuyu da ‘Daha ne zaman yazacak?’ dedirtmeden serdedelim ramazan hakkındaki düşüncelerimizi.

Ne demiştik? Hayranım şu Ramazan’ın bereketine!.. Aman bu ne bereket, bu ne bereket böyle... Sağanak sağanak rahmet yağıyor derler ya, işte öyle. Tabi bilen bilir bilmeyen ne bilsin. Nasip meselesi. Nasip derken kul ne istedi de vermedi ki Hâlik. Bilmeyen de gevezelik yapacağına cânı gönülden bir istese, ah bir istese!..

Neyse konuyu dağıtmayalım. Ramazan’ın bereketi dediydik. Ramazan’ın bereketi ya. Bu ne bereket böyle? Yılın on bir ayı namazın yanından geçmeyen kul, bir bakmışsın kuzu kuzu caminin yolunu tutmuş. Ama ne tutuş, dizisinden vaz geçmiş, yarışma programından vaz geçmiş, hele hele futbol maçından vazgeçmiş, uuuuuh hem de gecenin o saatinde, hem de her gün, hem de 33 rekat namaz, yat kalk yat kalk (tabi o kimilerine göre) Ne yatıp kalkması bir zevk bir zevk sorma gitsin. Nasıl olmasın? Şeytanlar bağlanmış, kıyamla Rabbi huzuruna durmuş, hele hele secde de Rabbi ile buluşmuş. Oooh ne âlâ

Allahummesalli âlâ seyidine-e Muhammed’in innebii-i ümii-in’ve âlâ âli-hî ve sahbihii-i ve sellim...

Bu kadar mı bereket?

Gecenin bir vaktinde kalkacaksın, nedir? Sırf Allah rızası... İnşallah razı olur. O’nun rızasını kazandıktan sonra daha ne ister kul? Peki başka? ... On bir ay boyunca Aile fertleri bir öğün yemekte dahi belki bir araya gelmezken, Ramazanda hem de iki öğün yani iftarda ve sahurda bir araya geliyor, bir muhabbet bir muhabbet değme gitsin.

Gecenin yarısında İmsakla birlikte ezan eşliğinde hadi bakalım camiye. Neden? ... Niye olacak sabah namazı. Erken değil mi? Erken olur mu öncesinde mukabele var. Hafızlar okuyor, cemaat dersen her birinin elinde bir Mushaf takip ediyor. Bir yanda da dinleyenler. Öğlende öyle, ikindide öyle. 16-17 saat açlık... Ne açlığı, ibadet. Çünkü Allah rızası için...

Yalnız küçük bir kusur var ki söyleyeyim mi bilmem? Hadi söyleyeyim. Sanki iftarda biraz fazla mı kaçırıyoruz ne? Ha bir kusur daha söyleyeceğim, hemen iftardan sonra şu dumanlanma işi var ya işte o. Hani diyorum o da olmasa! Ha bu arada Ramazan’ın bir bereketi de bu illetten günün büyük bir bölümünde uzak durmak. Neyse biz müptelaların bir an önce bu illetinden kurtulması için dua edelim.

Ramazanla ilgili bazı sinsi oyunlar da oynanmıyor değil elbette. Mesela ‘Nerede o eski ramazanlar?’ sözünün altında bir oyun vardır diye düşünüyorum. Bununla ilgili önceki bir yazımız var. Merak eden bir göz atabilir. Aşağıya linkini bırakıyorum.

Dönelim, Ramazan’da başka ne bereket var? ... Çook saymakla biter mi? Mesela insan bool bol infak ediyor. Zekat, fitre, sadaka, erzak, hediye verdikçe veriyor. Verdikçe artıyor. Hem muhtaç gülüyor, hem hali vakti yerinde olan.

Ne diyor Sevgili Peygamberimiz bir hadis-i şerifte: ‘Veren el alan elden üstündür.’ Yani ki insan hep almaya alışmasın. Çalışıp çabalasın veren el olmaya gayret etsin. Bir başka hadis-i şerif de şöyle, ‘Yarım hurmayla da olsa infak edin.’ Demek ki herkes veren el olabilir.

Bereketi saymaya devam edelim. Güzel söz söyleme, harama bakmaktan sakınma, aile fertleri arasında hoş ilişkiler. Şeytanlar bağlı ya. Adeta Ramazanda yüce Allah kullarına lütuf üstüne lütufta bulunuyor. Dersiniz ki sınavı kolaylaştırıyor. Neredeyse melekleşeceğiz. Ne diyor Yüce Allah ayetinde: “Oruç benim içindir, mükafatı da bana aittir.” Tabii her şey kulun samimiyetine bağlı.

Ama neticede kuluz. İmtihan devam ediyor. Aslında Yüce Allah, bir anlamda kullarına ayar çekiyor. Kul adeta yıkama yağlamadan geçiyor. Ee önünde zorlu bir on bir ay var. Şeytanlar serbest kalacak. Nefsi haramlara meylettiren şartlar bir bakmışsın yeniden hortlamış.

Ramazan ayı süresince kulluk yörüngesinde yüzen kul, aniden şarampol kenarında seyr haline geçiyor. Raydan çıktı çıkacak. Zaten meselede o ya. Eğer Ramazan’da güzel bir bakım onarımdan, yıkama yağlamadan geçtiyse, kış lastiklerini taktıysa mesele yok. Yok, amel defterini bol bol hayır hasenatla doldurmak yerine Ağustos böceği gibi vur patlasın, çal oynasın ettiyse, kusura bakmasın, daha Ramazan’dan çıkar çıkmaz, daha şeytan serbest kalır kalmaz, ayağı kayar alim Allah. Kendini şarampolün dibinde bulur benden söylemesi!

Bu kadarla kifayet edelim. Ramazan bereketini şuracıkta kısa bir yazıyla saymak mümkün değil elbette. Biraz da siz kendiniz tefekkür edin!..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90