Nereye gitseler burunlarını çekerek dönüyorlar.
Geldikten sonra da yine ‘Bay Kemal’ siyasetine başlıyorlar. Sanki bütün olan bitenleri Bay Kemal yapıyor.
Tabi Sayın Bay Kemal de böyle bir siyasete artık ben diyeyim ki: “Malzeme oluyor.” Siz deyin ki: “Çanak tutuyor.” Ne derseniz deyin.
Adam gibi siyaset yapan mı kaldı memlekette.
Nerede o eski usturuplu siyaset? Demirel, Ecevit, Erbakan, Türkeş...
Peki, ya şimdi?..
Adamlar, nereye gidip dönseler, hayda bir bakıyorsunuz yeni bir şeyler kaybetmişiz/ediyoruz.
“Ey vah bu da mı gelecekti başımıza?” diyemeden bir bakmışsınız başka bir melanet... Musibetten başımızı kaldıramıyoruz ki.
Peki, neden ey zat-ı zevat!
Hiç hesap vermek aklınıza gelmiyor mu?
Tamam belki bir süre daha koltukta kalmak için bunları yapıyor olabilirsiniz. Ancak, koltuğun hakkını vermeniz gerektiğini bilmiyor musunuz?
Büyük bir vebal üstlendiğinizin farkında değil misiniz?
Ya bir gün hesap vereceğiniz neden aklınıza gelmiyor?
İslâm coğrafyası kan revana döndü. Bunun birinci derece müsebbibi kim acaba?
Acaba zat-ı muhteremler olarak sizler değil misiniz?
Böyle olduğu halde en ufak bir kusurunuz yokmuş gibi nasıl davranıyorsunuz?
Acaba sağınızda solunuzda Kiramen Katipleri’nin olmadığını, amel defterlerinize yapıp/ettiklerinizin an be an eksiksiz yazılmadığını mı zannediyorsunuz?
Bu dünyanın fani olduğunu biliyor da nefsinize mi kabullendiremiyorsunuz?
Nedir size bunları yaptıran?!
Bazı şeyler için bir takım tavizler verdiğinizi anlamak istesek de olmuyor. Bir türlü bunca mezalime sessiz kalamıyor insan!
Yüce Allah size bunca zaman iktidar olmayı nasip etti. Yoksa bunu veya orada kalmayı kendi marifetiniz mi zannediyorsunuz?
Neden bu nimeti kötüye kullandınız/kullanıyorsunuz.
Siz bilmiyor musunuz, gammaz batılıların dünyada barış istemediğini?
Niye kendinizi acziyet içerisinde görüp, onlarla dost görünüp Allah’ın hükümlerine ters düştünüz/düşüyorsunuz?
Şimdi bırakın Milleti hatta Ümmeti koskoca bir insanlığın felaketine vesile oldunuz.
Yani bunca yaptıklarınızın daha hangisini sayıp dökelim ki? Defalarca ikaz ettik durduk.
Hadi neyse diyelim ve hepsini bir kenara bırakalım...
Hadi olan oldu diyelim...
Peki, ya: “Zararın neresinden dönersek kârdır.” deyip de ne zaman diyeceksiniz? Yoksa hiç demeyecek misiniz?
Allah aşkına biraz düşünün!..
