Her neyse...
Katoliklerin başı olan Papa'nın Türkiye ziyareti hakkında biraz kafa yormakta yarar var. Papa'nın İstanbul'a gelişinin mutlaka bir sebebi vardı. Bu da tartışmalara yolaçan Erdoğan'ın yeni sarayının odalarının kaç tane olduğunu öğrenmek istemesi olmasa gerek. Yok yok, Erdoğan'ın yeni sarayının ne kadar lüks olduğunu ve kaça malolduğunu öğrenmek için geldiğini sanmam.
Peki niye geldi?
Bilindiği üzere Hristiyanlığın ikinci önde gelen mezhebi Ortadoksluğun merkezi İstanbul'daki Fener Rum Patrikhanesi. Patrikhanenin uzun zamandır ekümeniklik yani bağımsızlık sevdası güttüğü malum. Buraya kadar şaşırtıcı bi nokta yok. Zurnanın zırt dediği yer, iki mezhebin yeniden birleşmek için kendilerine zemin fırsat araması. Bunun içinde en uygun yer Ortadoksluğun merkezi olarak görülen İstanbul. Yaklaşık 1000 yıldır birbirini aforoz etmiş iki mezhep yeniden birleşmek, en azından aralarındaki ihtilafları gidermek için biraraya geldi. Üstelik Ortadoksların ruhani lideri Barthelemeos, Papa'yı alnından öperek bu durumu ne kadar benimsediklerini ortaya koymuş oldu.
Diyeceksinizki birleştilerse bize ne?
Bizi elbette çok ilgilendiriyor bu durum. Onların yeniden birleşmeleri demek, İslam dünyasında yaşanan ayrılıklardan dolayı ortaya çıkan sıkıntıların daha da artması demek. İslam topraklarına 19 Haçlı seferi düzenleyen Hristiyan dünyasının yeniden içinde bu ateşin yanması demek. Dünyayı ifsad eden güçlerin daha da azgınlaşması demek. Bu nedenlerden dolayı Papa'nın Türkiye ziyareti Türkiye ve İslam dünyası açısından felaket olmuştur. Bu durumu Türkiye'nin görememesi, görmezden gelmesi mümkün mü?
İşin garip tarafı müslüman Türkiye'nin cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İslam birliği adına tek adım atmamış olmasına rağmen İslam dünyası üzerine defalarca sefer düzenleyen Hristiyan dünyasının biraraya gelmesi için tarihi bir adım atmış olması oldu. Şaşkınlık mı denir, ferasetsizlik mi denir...
Gerçekten ilginç bir durum. Üzerinde düşünülmesi gereken bir durum...