banner102

21 Mart tarihi ile Türkiye’de yeni bir dönem açıldığŸını rahatlıkla söyleyebiliriz. Aslında “bu yeni dönem” zaten açılmışŸtı fakat fiilen ilan edilmişŸ oldu. Sürecin ilanını da terörist başŸı Abdullah ܖcalan yaptı. Terörist başŸı, BaşŸbakan ErdoğŸan’ın da ifade ettiğŸi gibi “birbirleri ile  örtüşŸen görüşŸlerini” Diyarbakır’da toplanan kitle üzerinden açıkladı. BaşŸbakanla ortak dil kullanan terörist başŸı geçmişŸteki Marksist kimliğŸini görmezden gelerek göstermelik dini motifli mesajlarla kamuoyunda sempati sağŸlama arayışŸı içinde. Onbinlerce kişŸinin kanının akmasına çetebaşŸı olarak ortak olan soğŸuk kanlı katil sanki “seçilmişŸ” gibi “artık yeni dönemi başŸlatıyoruz” diyebiliyor!

 

“Silahlar sussun, fikirler konuşŸsun!” diyerek pkk’ya geri çekilme talimatı veriyor. Terörist başŸının derdi elbette serbest kalmak! Serbest kalma karşŸılığŸında önüne konacak her metni okumaya dünden razı. Fakat kanlı terör örgütüne “geri çekilin” talimatı vermesine rağŸmen Kandil’deki terör merkezinin çetebaşŸı Murat Karayılan, “çekilmeyeceğŸiz, sadece eylemsizlik içersinde olacağŸız” diyerek herkese soğŸuk duşŸ yaşŸattı. Akabinde yine Karayılan’ın Karayılan, örgüte yakın bir yayın kuruluşŸunda yer alan açıklamasında, "Biz bu konuda kendimize güveniyoruz. OrtadoğŸu'daki mevcut koşŸullar elimizdeki imkanlar ve gücümüz, Kürdistan'ı özgürleşŸtirmek için bugün bize güven veriyor. Ama biz her koşŸulda savaşŸ istemiyoruz. EğŸer egemen devletler hazır ise, biz de barışŸçıl yollarla Kürdistan'ı özgürleşŸtirmeye hazırız. Herkes bilmeli ki, PKK savaşŸa da, barışŸa da hazırdır. Bu temelde, ܖcalan'ın başŸlattığŸı süreci kararlı bir şŸekilde hayata geçireceğŸiz" sözleri aslında her şŸeyi özetleyen cümlelerdi. Zaten pazarlıkların başŸından itibaren “terörist başŸına özgürlük, özerk Kürdistan ve tutuklu KCK üyelerinin salıverilmesi” şŸartlarından asla taviz vermediler. Ve Karayılan’ın ܖcalan’ın açıklaması sonrasında yaptığŸı “eylemsizlik kararı verdik ama çekilmeyeceğŸiz” ifadesi bunun ıspatı adeta. 

 

AKP Hükümeti aşŸırı iyimser bir hava içersinde. Bizzat terör örgütü “Kürdistan” özgürleşŸmeden, yani “Türkiye toprakları üzerinde “Kürdistan” kurmadan bu işŸ bitmedi” diyor! Fakat terör örgütüne muhatap olmuşŸ AKP Hükümeti bunu görmezden geliyor. AKP Hükümeti “Büyük İsrail” planlarını neden görmek istemiyor? İsrail’in haritasındaki Fırat ve Nil nehirlerinin arasının Büyük İsrail’i sembolize ettiğŸini gayet iyi bildikleri halde, Türkiye’den üstü kapalı toprak talebi olduğŸunu bildiğŸi halde neden bu oyuna geliyor? Milletimiz meşŸhur Siyonist Haim Nahum’un ifade ettiğŸi gibi “aç bırakın, işŸsiz bırakın, borca mahkum edin ve istediğŸiniz gibi yönlendirin!” doktrini adı altında sindirilmişŸ. Tepki gösteremiyor. Tepki gösteremediğŸi gibi terörist başŸının açıklamaları ve AKP Hükümetinin bu noktadaki telkinleri ile “çözüm sağŸlandı” sanıyor. Çünkü milletimiz işŸsiz, borca mahkum, perişŸan halde. O nedenle sesini yükseltecek mecali bile kalmamışŸ. Son 10 yıldır Türkiye’ye dayatılan plan tıkır tıkır işŸliyor! Adım adım Büyük İsrail’e giden yolda artık son aşŸamalara gelindi.

 

İsrail’in Mavi Marmara saldırısı sonrası Türkiye ile bozulan ilişŸkileri, İsrail ve Türkiye’nin stratejik partnerleri olan ABD sayesinde yeniden eski günlerine geliyor. Obama’nın 2. dönemdeki ilk yurt dışŸı gezisi İsrail’e oldu. Büyük İsrail için stratejik planlar yeniden güncellendi. Bu planların olmazsa olmazı olan Türkiye’nin yeniden ABD ve İsrail eksenine girmesi için “göstermelik özrün” Türkiye’ye iletilmesine karar verildi. Telefon Obama’dan gelince cevap vermemek olamıyor tabi. Bu saatten sonra ilişŸkiler normalleşŸecek, zaten one minuteden sonra artan ikili ticari ilişŸkilerden sonra, askeri ve siyasi ilişŸkilerde artarak devam edecektir. Bu özür aslında Türkiye’nin değŸil, İsrail’in diplomatik zaferi olmuşŸtur. Çünkü bu adımla Türkiye, İsrail’in karşŸısından yanına gelmişŸtir. Bu da demek oluyorki OrtadoğŸu’da İsrail’in önündeki en büyük engel halledilmişŸ oldu.

 

İsrail’in sözde özrü için zafer nitelemesinde bulunanlara hatırlatmak isterim. ErdoğŸan’ın Davos’ta “bebek katili, çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz” diye Peres’e söylendiğŸi ama toplantı çıkışŸında “ben Peres’e ya da İsraillilere değŸil de moderatöre tepki gösterdim” diyerek tornistan yaptığŸı o günden sonra pek bir değŸişŸiklik yaşŸanmadı. İsrail yine bildiğŸimiz İsrail! Siyonist, vahşŸi, kanlı… Bu kanlı terör örgütü devleti ile bir kez daha stratejik eksene giriyoruz. İsrail kanlı ellerini bir kez daha Türkiye’ye dolayacak. İran ve Suriye meselelerinde sırf kendi güvenliğŸi için bizi kullanmaktan geri durmayacak. Mavi Marmara ile OrtadoğŸu’da iyice izole olmuşŸ İsrail, bu sözde özür ile yeniden belini doğŸrultma imkanı buldu. Ona bu imkanı da Türkiye verdi. O nedenle özür diletmek biz zafer değŸil, İsrail için adeta cansuyu olmuşŸtur. Bunun ne demek olduğŸunu yakında elbette daha iyi anlayacağŸız.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90