Öncelikle kara delik hakkında kısa bir açıklama yapalım. Karadelik, uzayda zamanla sönmüş yıldızlardan kalma devasa boşluk demektir. Kim bilir boyutları belki Güneş’ten katbekat daha büyüktür. Tabi küçükleri de vardır. Boşluk deyip de geçmemek lazım. Karadeliklerin bir özelliği var ki akıllara ziyan. O da soğurgan olmaları. Yani yakınında bulunan gök cisimlerini adeta yutuyor yani soğuruyor. Ne kadar yakınındakileri bilemem. Ancak sayısızca gök cismini iç ettiği gökbilimcilerce ifade ediliyor. Dünya, yakınında olsa soğurması an meselesi olur. Adeta elektrik süpürgesi misali.
Peki, AKP ile ne alakası var?
Bugüne kadar AKP’yi bir çok yöntemle anlatıp, aslında Ümmet ve Millet için hatta insanlık için ne derece tehlike arz ettiğini ifade etmeye çalıştım. Fakat öğlesine bir düzenek kurulmuş ki insanlar, sonu belirsiz bir felaketin içine sürüklendiklerinin farkına varamıyor ve tıpkı kara deliklerin soğurduğu gök cisimleri misali AKP tehlikesine doğru sürükleniyorlar. Bu açıklama AKP’nin kendisinin dahi başlı başına bir kara delik olduğunun altını çizer!
Bunun ispatı kolaydır. AKP’nin yaptığı öylesine felaket arz eden icraatlar var ki her biri adeta ayrı bir kara delik. Aslında yaptığından kasıt dayatmalar karşısında yaptıkları, yani ecnebilerin dayatmalarıdır. Yani AKP, batılıların İslam ve İslam coğrafyası üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için destek verdikleri veya kurulmasına izin verdikleri siyasi bir yapıdır. Bundan dolayı AKP zihniyeti işbirlikçi bir zihniyettir. Yaptığı neredeyse her icraat derinlemesine düşünüldüğü zaman birer kara deliktir.
Mesela ne mi?
Bunların en büyüğü ve en önemlisi BOP’tur. Yani Büyük Ortadoğu Projesi. Bugün Ortadoğu’nun durumu ortadadır. Her gün Müslümanların kanı, canı, malı, ırzı, namusu soğuruluyor. İslam coğrafyası tarumar bir durumda. Bütün bunları batılılar senaryo ediyor. Ve ne yazık ki bütün bunlar Müslüman devlet adamları eliyle yürütülüyor. Ve bunların başını da ne yazık ki BOP’un eş başkanlığını yürüten Türkiye çekiyor… İşte bu İslam kardeşliği duygularımızı soğurup duruyor!
Bir başka kara delik ise Medeniyetler ittifakıdır. Medeniyetler ittifakı, Dinler Arası Diyaloğu da kapsayan ve de kamufle eden ve de İslam’ı tahrif etme amacı güden yüzkarası bir projenin adıdır. Maalesef ve maatteessüf bu projenin eş başkanlığı da yine bizdedir. İsim belirtmiyorum, çünkü kızıyorsunuz. Merak eden önceki yazılarıma göz atabilir. Bu ne menem proje de başımıza ne işler açmadı ki. Zinanın suç olmaktan çıkarılmasından tutunda, dinler bahçesi, kilse ve sinagog restorasyonları ve domuzun kasaplık hayvanlar arasına konulmasına kadar… İşte bu maneviyatımızı soğurup duruyor!
AKP’nin kara delikleri bunlarla sınırlı değil tabii ki.
Mesela sigaranın kapalı alanlarda içilmesinin yasaklanması, ya batılıların sinsice bir planıydı ya da AKP Hükümeti’nin acemice aldığı bir karardı. Evvelden evinde edebinden gizliden gizliye köşe bucak sigara içen bir bayan, bu yasaktan sonra dışarıda güzel bir marifetmiş gibi hiç kimseden çekinmeden rahat rahat dumanlanabiliyor… İşte bu edebimizi soğurup duruyor.
Sadece sigara mı?
AKP’nin bir başka karadeliği de içkiye getirdiği düzenlemeydi. Maalesef bu düzenleme de içkiyi yaygın hale getirmiş ve bir o kadar da sıradanlaştırmıştır. Eskiden sadece Ana caddeler de bir iki meyhane veya içki satan tekel bayi varken, şimdi hemen her sokakta hem de en az birkaç tane içki satan dükkana rastlayabiliyorsunuz. Hele bir de uyuşturucu tehdidi var ki ne önlem alınıyor ne de önüne geçiliyor… İşte bu gençliğimizi tehdit ediyor, huzurumuzu soğurup duruyor!
Bir başkası ise okullarda kıyafet serbestliği düzenlemesiydi. Ne yazık ki o da önü arkası düşünülmeden alınmış bir karadı. Tabi bu beraberinde bir çok sıkıntı getirdi. Gençlerin hele ki kızların her gün farklı bir kıyafet giyme arzusu, özellikle dar gelirli aileleri sıkıntıya soktu. Okullarda öğretmenleri, müdürleri sıkıntıya soktu. Yalnız okullar mı sokaklar adeta podyuma döndü… Dekolte kıyafetler insanın şehvani duygularını biraz daha azdırıp, toplum ve aile müessesinin kırmızı çizgilerini soğurup duruyor!
Bir diğer kara delik ise ülkenin ekonomik değerlerinin tarumar edilmesidir. Zaten sanayiinin olmadığı kırsal kesimlerde tarım hayvancılığı da bitme noktasına getirip büyük şehirlere göçü hızlandırdı. Üretime yönelik sanayi varlıklarımız adeta yabancılar peşkeş çekilip, tüketime yönelik sanayiyi teşvik ettiler. Ülkeyi gelir ekonomisiyle değil borç ekonomisiyle yönetmeye çalışıyorlar. Batılılar ihtiyaçları karşılandığı ölçüde borç veriyorlar. Her hafta bir milyar lira sırf borç faizi ödüyoruz… İşte bu kalkınma potansiyelimizi soğurup duruyor!
…
AKP’nin karadeliklerini sayıp dökmek için özet olarak en az bu yazdıklarımızın onlarca hatta belki yüzlerce katı kadar yazı yazmamız gerekir. Çok bilmişlikten değil, doğru bildiklerimizi anlatmak kulluk vazifemiz olduğu için…
