banner102
Siyaset arenasında önemli bir isim, Ahmet Türk; 2015 Haziran seçimleriyle ilgili Almanya’da yaptığı bir konuşmada “Seçim barajına takılıp seçilmezsek bu vebal devletindir. Bundan sonrasını devlet düşünsün.” Seçimlere senelerdir yüzde %10 barajından dolayı bağımsız adaylarla girdik. 7 Haziran seçimleri sonrası barajı aşamazsak ve TBMM'ye giremezsek onlar düşünsünler. Bizler de kendi kaderimizi kendimiz tayin ederiz”   Ahmet Türk’ün medyaya yansıyan cümleleriydi bunlar.

Ahmet Türk’ün açıklaması, İmralı’nın ileri sürdüğü dört madde ( yasal düzenleme, müzakere, ateşkes ve silah bırakma ) ve Kandil’in “2011 seçimlerindeki gibi oyuna gelmeyeceğiz” açıklamalarını hep birlikte masaya yatırdığınızda veya başka bir ifade ile fotoğrafın tamamına baktığımızda, Kürt siyasi hareketi, başkanlık sisteminin omurgası ile yakından alakalı. Bu nedenle HDP barajı aşamazsa Kürt’ler “siyasi”  temsilden yoksun olacaklarını düşünmektedirler. Çünkü “sistemin güneydoğu halklarını değil“  “etnik” olarak Kürt’leri / HDP yi muhatap almasını beklemektedirler.

Türkiye olarak, etnik bir meseleyle boğuştuğumuz uzun yıllardan sonra, nihayet çözüm süreci devam ederken, Kürt halkını yok sayan veya siyasi asimilasyona zorlayan söz konusu iki partili bir başkanlık sistemi, süreci tıkanma noktasına getirebilir.

Görebildiğim kadarıyla hükümet kanadı bu “resti” görmüş durumda. Son günlerde iktidar yanlısı medya sözcüleri ve anketörler, HDP nin barajı aşması için gerekli bütün faktörleri sergileme konusunda birbirleriyle yarışıyor. Kim derdi ki “istikrar adına” sürdürülen % 10 barajı AKP nin ayağına dolanacak. Medyada CHP- HDP sataşmalarını, CHP den HDP ye kaymalar var mesajlarıyla servis edenler de bu görüşe ağırlık kazandırmaktadır. Ayrıca CHP de HDP nin barajı aşmasını istiyor, neden derseniz, barajın altında kalması AKP ye yarayacak.

Türkiye’de iyiden iyiye gündeme yerleşen başkanlık sisteminin ana hatlarının hangi kıstaslara göre belirleneceği ve nasıl bir başkanlık sistemi olacağı çeşitli vesilelerle kamuoyunda konuşulmaya devam ediyor. Bu yönde Sayın Cumhurbaşkanının yakın geçmişte söylediği “Aslında Türkiye’de iki parti olmalıdır” açıklaması, bu tarz söylemlerin en belirleyici bir yönünü, yani Amerikanvari bir sistemin düşünüldüğünün ipuçlarını veriyordu. Bu iki partinin isimleri ne olur bilemem ama kanaatimce öngörülen bu tabloda, CHP ve MHP ye yer yok gibi. Belki çok uçuk bir tahmin olduğunu düşünebilirsiniz fakat, partilerden birinin ağırlık merkezini Kürt kökenli siyasetçiler teşkil edecek. Dış dinamikler Türkiye için etnik senaryolardan asla vazgeçmeyecekler. Tam bir Ali Cengiz oyunu devam ediyor, bakalım kim kazanacak. İnşallah kazanan Türkiye olur temennisi ile. Selam hidayete erenlerin üzerine olsun.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90