banner102

Dünyada önemli gelişmeler oluyor. Özellikle coğrafyamız, yani İslam coğrafyasındaki gelişmeler yüreğimizi burkuyor. Yetmedi Türk Cumhuriyetleri’nde yaşanan mezalimler...

Neler oluyor? ... Dünya adım adım bir yerlere doğru sürükleniyor. Müslümanlar üzerine oynanan oyunlara bizatihi İslam ülkeleri yöneticileri alet oluyor. Anlamak mümkün değil. Korkudan mıdır, taktik midir, bütün bunlar ne anlama geliyor?

İşin içinden çıkmak zor doğrusu... Korkuysa ecele ne faydası var? Taktikse daha ne kadar fire vermeye devam edeceğiz? İşin boyutunu tarif edebilecek kelime yok. Vahşet kelimesi, yaşanan mezalimi ifade etmeye aciz kalır.

Eskiden Çin işkencesi denirdi. Artık kanıksanmış bir ifade. Şimdi bu yaşananları onunla tanımlamak cehalet olur. Allah-u Âlem bütün bunlar kıyametin arefesidir.

Bugün Doğu Türkistan’da mezalim var. Vahşi Çin’in uyguladığı mezalim... Bizim medyada gördüklerimiz belki devede kulak. İğrençliklerine yeryüzünde yaşamış insan sayısınca lanet olsun! Lanet olsun! Lanet olsun!.. Onlara insan demek için insan olmamak lazım.

Bu işin çözüm adresi siyaset ve harekettir. Milli Görüş’ün dışında Kimsenin gıkı çıkmıyor. Biz birilerinden beklerdik ki essin de gürlesin. Ama yok. Maalesef ondan da acizler!..

Âlem-i İslam gözünü Türkiye’ye dikmiş, ne zaman bir adım atacak? Ne zaman bu mezalime dur diyecek? Bırak, ne zaman zalimden yana olmayacak? Ne zaman müttefikliğini bozacak? Daha ne zamana kadar zalimlerle dost kalacak? ...

Yetmedi Türk dünyası da gözünü diremiş Türkiye’ye keza aynı bekleyiş ve ümit. Ama ne zamana kadar? Bugün bizden medet bekleyenler çaresiz, çar ve naçar... Peki, bizde ne var? Kim ne kadar çırpınıyor? ... Kim bir çare üretiyor? ... Yok!..

Var, yok değil. Milli Görüş var. Saadet Partisi var. Anadolu Gençlik var. Bütün engellemelere rağmen sesi gür çıkan, mezalime karşı gür bir sesle haykıran Milli Görüş erleri var. Dualarıyla, duruşlarıyla zalimi hala titreten Milli Görüşçüler var...

Peki ya diğerleri? ... Evet, ya diğerleri? ... Mesela Milliyetçiler nerede, gören var mı? ... Ne iş yaparlar? Yıllardır muhalefetler, onu dahi beceremiyorlar. Yüze gelince asıp kesiyorlar ama ortada bir şey yok. Hani nerede Türkçülük? ...

Adı adımıza, bayrağı bayrağımıza uygun... Uygur Türkleri, pis Çinlilerin zulmünden kurtulamıyorlar. Siz duydunuz mu MHP bu yönde bir söylemde bulunsun. Devlet Bahçeli’nin ağzından: “Ey Çin sen ne yapıyorsun!..” diye bir söz duydunuz mu? ... Yok.

Ha haksızlık olmasın belki geçmişte vardır diye bir araştıralım dedim ve interneti gezindim. Meğer varmış. İlgili iki habere rastladım. Bakın ne... ‘Türk Dayanışma Konseyi’ ismini taşıyan bir internet sitesinde 2008’de Urumçi’de Çin zulmünü protesto eden Uygur kalabalığına Çin polisinin açtığı ateş sonucu 150’den fazla Türk’ün öldüğü ve bine yakının da yaralandığı haberi var.

Haberde Devlet Bahçeli’nin de beyanatı yer alıyor. Olayların hemen öncesinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Doğu Türkistan’a ziyaretine vurgu yapan Bahçeli, katliamı bu geziyle ilişkilendirerek, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine konuyla ilgili harekete geçmesi noktasında cılız bir ikazda bulunuyor.

Oysa biz beklerdik ki Bahçeli, İstanbul’un en büyük meydanında bir milyon kişi toplayarak Çin’e gerekli dersi versin. Hatırlanırsa o günlerde yine Saadet Partisi. Doğu Türkistan’da yaşanan mezalime karşı Çağlayan Meydanı’na yüz binleri toplamıştı.

Şimdi aradan yedi yıl geçmiş, mezalimine ara vermeden devam eden Çin, bugün dahi Ramazan demeden, oruç demeden, oruç tutan Müslüman Türklere zulme devam ediyor. Hadi bakalım Ey Bahçeli o gün yapmadın bari bugün yap. Türkiye nüfusunun yüzde 16’sı seni destekliyor. Yeri gelince yedi milyon oyum var diyorsun. Hadi o halde topla Kazlıçeşme’ye bir milyon insanı. Topla da biz de gelelim. Haykıralım, alçak Çin’in suratına çarpalım yaptıklarını... Ha var mısın? ...

Biz bekleyeduralım... Bu arada Bahçeli’nin Uygurlarla ilgili internette bulabildiğim diğer ikinci habere geçelim. O da haber7.com’da yer alıyor. Vakit Gazetesi’nden alıntı yapılmış. Mustafa Uzun’un imzasıyla yayımlanmış olan Doğu Türkistan davasının gönüllü Türkiye temsilcisi Gazeteci Yazar Servet Kabaklı ile yapılmış bir röportaj. Adeta şok oldum!

Servet Kabaklı, Doğu Türkistan Müslümanları için 1995’de Sultanahmet’te açtıkları abidenin Çin’i rahatsız ettiği için ANASOL-M hükümetince yıkılmak istendiğini söylüyor. O dönem Çin’in gönlünü almak adına da Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli Çin Devlet Başkanı Zemin’e devlet liyakat nişanı ve altın tabanca hediye ediyor... Bu ne hezeyandır Allah aşkına!..

Servet Kabaklı, Merhum Alparslan Türkeş’in makamında oturan Bahçeli’nin bu hareketine oldukça içerlediğini de ayrıca ifade ediyor. Varın siz buna bir anlam yükleyin.

Yazı uzadı ama aslında ayrı bir yazı konusudur, bugün kurulma aşamasında olan yeni hükümetle ilgili MHP’nin tutumu yine oldukça manidardır ve Bahçeli, hep kaçak güreşiyor.

Malumdur seçmen, partisine iktidar olması için oy verir. Ancak o ısrarla ana muhalefet olmayı yeğliyor. Bunun nedeni ise çözüm sürecidir. İktidar ortağı olsa bunu engelleyemeyeceğini düşünüyordur. Oysa biz istiyoruz ki MHP iktidar ortağı olsun da o safsatayı yırtıp çöpe atsın, bizim de yüreğimize su serpsin. Göreceğiz...

Önümüzdeki günler MHP’nin ve Bahçeli’nin zor sınav sürecidir. İnşallah kaçak güreşmez, inşallah elini taşın altına koyar!..

Bir cümleyle de geçmişte “Bu işler ürkeklerin işi değil, başörtüsü problemini erkekçe biz çözeriz.” diyip, başörtüyü çözerek meseleyi çözdüklerini ve Apo’yu idam sehpasından aldıklarını da unutmadık Sayın Bahçeli’nin...

Gerçekten de MHP’nin ve Devlet Bahçeli’nin stratejisi nedir doğrusu çok merak ediyorum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90