Başbakan Erdoğan geçtiğimiz günlerde katıldığı bir tv programında işsizliği “sanal sorun” olarak nitelendirdi. Erdoğan’a göre aslında Türkiye’de ciddi anlamda bir işsizlik yokmuş ve iş bulamayan gençler, iş aramasını bilemiyormuş! Kendisinden iş talep eden genç için “git taşı sık suyunu çıkar” jargonundan, “işsizlik sanal sorun” demogojisine kadar başbakanın işsizlik konusundaki düşünceleri hayli ilginç.
Tam bu noktada durup düşündüm. Acaba başbakan bizim Of’taki Üsküdar Parkına bir uğrasa ordaki işsiz, güçsüz gece yarılarına kadar çekirdek çıtlatıp maç yada film izleyen genç arkadaşları görse ne derdi? Peki ya ordaki gençler başbakanı karşılarında görse ne derlerdi? Eminim çokça diyecekleri olurdu. Mesela “sayın başbakanım bakın işte işsiz güçsüz buralarda gençliğimiz gidiyor, her zaman gençliğe önem verdiğinizi söylüyorsunuz ama ülkedeki yüzbinlerce işsiz için dişe dokunur ne gibi çalışmanız var?” diye sorarlardı. Aslında bu sorunun sadece gençler tarafından değil, aydınlar, yazarlar, çizerler tarafından da dillendirilmesi lazım. Ülkemizde yabancı sermaye istediği kadar palazlanıp köşe başlarını tutarken, senelerce okul sıralarda dirsek çürüten gençler nasıl oluyor da bu ülkenin nimetlerinden yararlanamıyor adam akıllı sormaları lazım.
Türkiye’de son 10 yıldır kapitalizmin en vahşi sömürü çarkları dönüyor. Kapitalizm bir yandan gençleri sömürerek onların enerjilerini ve ideallerini kendi kirli emelleri doğrultusunda kullanırken, öte yandan aynı gençlerin kahve köşelerinde umutsuz ve biçare günler geçirmesi için hunharca karanlık gölgesini her yere yayıyor. Doğrusu milyonların bel bağladığı insanlar ise bu adaletsizliğe ve sömürüye dur diyeceklerine “paranın dini imanı mı olurmuş!” gibi son harfine kadar lime lime kapitalizm kokan sözcüklerle bu hain ve ahlaksız sömürüye kılıf oluyorlar. Ülkemizin yarıdan fazlası genç nüfus kategorisinde. Türkiye’nin yarınlarının kapitalizmin vahşetini andıran sözcüklerle heba edilmesini bu ülkenin bir ferdi, gençlerinden birisi olarak kabullenmem mümkün değil.
Doğrusu bu ülkenin
her genç ferdi gibi Üsküdar Parkının geceyarılarına kadar müdavimi olan
gençlerin de umutları ve beklentileri var. Hansların, conilerin fink attığı bu
ülkede onlar kadar itibarları olmamalarının, cebinde kalan 3-5 kuruşla 1 paket
sigara alıp, birkaç bardak çay içerek zamanlarını heba etmelerine razı olacak
da değiller elbette. Kendi hayallerini hoyratça kapitalizme endeksleyen herkese
günü geldiğinde dur demesini de elbette bilirler.
kendi oğlu için demiştir kriz yok diye..yaklaşık 18 adet şirketi var oğulcuğunun.,.,
ilaç satışının eczanelerden alınıp marketlere neden verilmeye çalışıldığınıda öğrendik..tesadüfe bak , bilal erdoğan cüneyt zapsu dan BİM marketlerinin hisselerini satın aldı yaaaa.,.,.,
pardon bim marketlerinin değil bim markertçiklerinin.,.,