İster yerel, ister genel, isterse muhtarlık seçimleri olsun bu kural aynıdır ve değişmez. Çünkü hayatımızın a dan z ye her alanı imtihanın bir parçasıdır. Ki bu imtihanı tek tek vereceksek oy verecek olduğumuz zaman da toplumun düşüncesine göre değil, inandığımız düşünce neyse ona göre oyumuzu vermeliyiz.
Aslında bu çok zor birşey değildir. Yapmamız gereken, günlük hayatımızda herhangi bir manava gidip meyve alırken nasıl çürük, çürük olmayan diye seçim yapıyorsak oy verirken de bu seçimi yapmalıyız. Fakat bunu yaparken terazi kullanmalıyız. Eğer muhtarlık için bir kişiye oy vereceksek o kişinin şekline veya çalışkanlığına değil, inanç olarak hangi yönde yaşam sürdüğüne bakmamız gerekiyor. Eğer bu kişinin hedeflerinde yeryüzüne Hakkı hakim kılma derdi yoksa bu kişiye oy verilmez. Aynı şekilde bu kişinin esas gayesi İslam'ı hakim kılma değilse buna oy vermek hem veren için hemde oyu alacak olan için büyük bir zarardır.
Muhtarlığı geçip Belediye başkanlığına dönecek olursak; Başkan adayının yakışıklılığına, iş deneyimine, konuşma düzgünlüğüne vs bakmak sadece teferruattır. Asıl bakmamız gereken konu muhtarlıkta söylediğimiz gibi bu başkan adayının esas gayesi Hakkı hakim kılmamıdır? Yoksa şu projeyi-bu projeyi gerçekleştirmek midir?
Esasen Müslüman olupta herhangi bir yerde yönetimde olanların işi çok kolaydır. Çünkü Cenab-ı Allah (Celle Celalühü) kullarına rehber olarak gönderdiği Kur'an-ı Kerimde yönetme ile ilgili yolları net bir şekilde gösterilmiş. Yönetme şekillerinin birebir örneği de Sevgili Peygamberimizdir (Sallahu Aleyhi Vesellem) Önümüzde yüzde yüz hatasız rehber ve hatasız örnek varken bu iş neden zor olsun ki?
Günümüz dünyasının en büyük sıkıntısı yanlış yönetimlerdir. Hangi yönetim birimi olursa olsun bu İslam'a göre değilse kesinlikle yönetenlere de yönetilenlere de fayda vermez. Bunun net örneklerini günümüz dünyasının kan ve gözyaşı içinde olmasında görebiliriz.
Aslında konuyu fazla evirip çevirmeye gerek yok. Anlamak isteyenler iki kelime ile nereye ne için oy verecek olduklarını anlayabilirler. Yeter ki niyetleri halis olsun ve bunun için gayreti olsun.
İşin özü hangi partiye oy verecek olursak olalım asıl gayemiz; kendi nefsimizin rahatı değil, İslam'ın yeryüzüne hakim olmasıdır. Bu muhtarlık seçiminde de aynıdır, Başbakan seçiminde de aynıdır.
Gelin samimi niyetle sandığa gidelim ve oy kriterlerimizi İslam'a göre belirleyelim. Bunu belirlerken, belirteçlerin içinde şer medya kesinlikle olmasın. Elinizi vicdanınıza koyun ve nereye oy verirsem bu oy bana ahirette zarar getirmez diye düşünün ve oyunuzu kullanın. Yoksa oy verecek olduklarımızda leke aramaya kalkarsak lekesiz bulamayız. Arayacağımız etken, yukarıda da belirttiğim gibi İslam derdi olması lazım.
Mevla'm ben Müslüman'ım diyen bütün insanları, tek çatı altında mücadele etmeyi ve bu yolda son nefesimizi vermeyi nasip etsin.
