Yeni anayasa paketinin halkın önüne gelmesine 1 aydan çok
kısa bir süre kaldı. Partiler “evet” ve “hayır” tercihlerini kabul ettirebilmek
için meydanlarda kıran kırana mücadeleye devam ediyor. Üzellikle iktidar
partisi AKP ile muhalefetteki CHP ve MHP liderleri arasında hakaretlere varan
söz düelloları, referandumu bir demokratik seçenek kullanmaktan çıkartıp, bu
üçlünün traji-komik tiyatrosunu izlemeye yönlendiriyor. Eskiden tv kanallarının
fazla olmadığı dönemlerde plastik şovlar vardı. Parti liderleri bu kukla tipi
plastik şovlarda hicvedilir, karşılıklı atışmaları mizahi bir dille
anlatılırdı. Bu tiyatronun bir benzeri şuan referandum öncesi meydanlarda
tekrar ediliyor. Yalnız bir farkla: şuanki liderler o dönemki siyasi ahlak ve
nezaketten bir hayli yoksun durumda.
Millet
olarak çok fazla okumayan, okumayı önemsemeyen bir yapımız var. Liderler bunu
çok iyi bildiği için seçim meydanlarında çok ucuz ve hakarete dönük ifadeleri
kullanabiliyorlar. Aslında karşılıklı olarak birbirlerine ettikleri bu
hakaretleri, bize de ediyorlar! Milletin önüne geldiklerinde yaptıklarından
hesap vermesi gereken parti liderleri kendi aralarındaki iç hesaplaşmaları
milletin önünde yapıyorlar. Bir muhalefet partisi lideri başbakan için “boy tartışmasına” girebilirken, boyunun çok uzun
olması ile övünen başbakan kaç metre
olduğunu göğsünü gere gere anlatabiliyor.
Düşünebiliyor musunuz işsizlik, fakirlik, yada diğer
toplumsal sorunları kıyaslayacak, yaptıklarını halka arzedecek bir ortamda,
üstelik çok önemli bir referandum öncesinde halkı aydınlatması gereken
yürütmeden sorumlu sayın başbakan,
boyunun anamuhalefet liderinden uzun olmasını gündem edebiliyor. Bunu
yaparken de halka dönüp “benim boyum uzun ya, bu size yeter!” demeye getiriyor.
Anamuhalefet lideri de başbakanın boy ve sop tartışması içine dalmasına “senden iyi Hitler olur!” imasında
bulunup tiyatroyu tamamlıyor. İşte böyle bir ülkede yaşıyoruz maalesef. Millet
olarak liderlerin verdikleri sözleri yerine getirip getirmediğine değil, ne
kadar “boylu” yada “boysuz” olduklarını önemsiyoruz! Nasıl lafı gediğine
koyduklarını, nasıl ağız payı verdiklerini! önemsiyoruz. Okumayan, okumadığımız
için anlamakta zorluk çeken bir millet olduğumuz için, en kötüsü de bu huyumuzu
bu liderler çok iyi bildiği için bizimle dalga geçer gibi miting meydanlarında
birbirleriyle atışıp duruyorlar. Birbirlerine “şerefsiz!, boylu-boysuz,
soylu-sopsuz” vs deseler de asıl olan bize oluyor. Keşke şu anayasa paketi
içine liderlere de evet-hayır seçeneği konsa idi ne güzel olurdu değimli?
Yeni anayasa paketine
gelince…
Paket gerçekten çok önemli değişiklikleri içeriyor. Üzellikle askeri ve yargı alanlarındaki
reformlar çok önemli. İlke olarak bir önceki anayasadan az da olsa iyi olacağı
için “evet” demek çok önemli. Fakat bu “evet” maalesef zoraki evetten başka
bir şey de değil. Çünkü toplumsal alanda onca sorun varken, sadece AKP’ye ayak bağı
olan sorunların, ya da onun bekası için gerekli görülen durumların anayasa değişikliğine konu edilmesi yanlış.
Herkes biliyorki bu pakette yeralan değişiklik
maddelerinin tamamına yakını, AKP’nin siyasal alanda çektiği zorlukları aşmak
için bir basamaktır. Evet o zorluklar bir şekilde halka da yansıyor ama
ondan önce AKP’nin sıkıntısı. Mesela bu paket içine neden eğitim-öğretim
hakkının düzenlenmesi için bir maddenin değişikliği ile ilgili fıkra neden konulmamış? “Üniversiteye giden herkes
kılık-kıyafeti nedeniyle eğitim-öğretimden mahrum edilemez” şeklinde bir madde
neden konulmamış? Yada 12 yaşından küçüklere Kuran öğretenlere ceza getiren
madde neden eklenmemiş? Bunlar birer örnek. Ve bu örnekler AKP’nin seçim vadi
yaparken büyük oy topladığı mütedeyyin insanları, cemaatleri oy deposuna
dönüştürdüğü ve “namus sözü” haline
getirdiği sorunlar bunlar. Hal böyleyken bunları es geçmesi çok manidar.
Bu örnekleri alt alta koyduğumuzda aslında bu anayasa
değişikliği konusunda AKP’nin hiç de
samimi olmadığını anlayabiliriz. Her ne kadar pakette halkın lehine
maddeler görünse de daha önemli maddeleri paket dışı bıraktığı için çok önemli
bir fırsatı kaçırarak büyük vebal almaktadır. Seçim meydanlarında anayasa
maddelerini değil, birbirlerinin soy ve soplarını, boy ve poslarını konuşma
konusu etmeleri aslında asıl dertlerinin sadece alacakları oy olduğunu ortaya
koymaya yetiyor. Bu iktidar partisi için de muhalefet partileri için de
geçerli.
Anayasa paketi eksik,
kısır ve daha çok AKP’nin siyasal alandaki sıkıntılarına çözüm getirme odaklı.
Ama milli iradenin kendini göstermesi için de bir örnek teşkil ediyor. Sırf
bu neden dahi, yani milletin istediğimde istediğimi yapma gücünü işte böyle
gösteriyorum demesi bile çok önemli. Milletimizin referandum kültürünü
kullanarak birbirlerine miting meydanlarında çamur atıp hakaret eden parti
liderlerine haddinizi bilin deme gücünü göstermesi açısından bu referandumu
şahsen önemli görüyorum.
İNşALLAH milletimiz
için hayırlı olur…