Geçtiğimiz hafta sonu Ak Parti Trabzon İl Başkanlığında yapılan parti içi toplantıda çevre ve şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “Bu millet biliyor, 2002 yılında sizin ödediğiniz vergilerden oluşan bütçenin yüzde 56'sı gavurdan aldığımız kredinin faizine gidiyordu. Türkiye'deki toplam yatırım 35 katrilyon liraydı. şimdi 500 katrilyona çıktı” diyerek kendine göre Türkiye ekonomisinin gayet iyi durumda olduğunu iddia etti. çevre ve şehircilik Bakanının bu söyledikleri ekonomik veriler konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını çok net olarak ortaya koyan sonuç. Bakan lideri Tayip Erdoğan gibi ekonomide pembe tablo göstererek gerçekleri çarpıtma peşinde. Ama gerçekler başkaları tarafından çarpıtılarak değişmezler.
Merkez Bankası tarafından bankalara duyurulan karşılıksız çek sayısı 2012 Ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 56.1 oranında artışla 81 bin 857 adete yükselmiş, 2012 yılı Ocak-Ağustos döneminde birikimli karşılıksız çek sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 56.4 oranında artarak 561 bin 702 adete ulaşmış. Durum öylesine vahamet halini almışki, MB başkanı Erdem Başçı da durumu yakından izlediklerini söylemişti
Ülkenin Merkez Bankası Başkanı bile bu “vahametin” farkındayken ekonomiyi uzay mekiğine benzetmek herhalde çevre ve şehircilik Bakanına düşmüş! Aslında sayın Bayraktar kendi kafasına göre iyi/kötü diyeceğine karşısındaki partililere “hemşerim verdiğin çayın parasını alabildin mi, çayın fiyatından razı mısın” diye sorsa ekonomideki gerçek durumu kendisi de öğrenecek ama sanırım bakanlar kurulu toplantılarında çizilen pembe tablolardan onun da başı döndü. Ya da TOKİ’de patlak veren yolsuzluklardan ne dediğini bilemez hale gelmiş! O nedenle Bayraktar’ı acilen birisinin uyarması lazım. Üiftçi, esnaf, memur gırtlağına kadar kredi batağına sokulmuş, nefes alamaz durumda.
Ak Parti iktidara geldiği günden bu yana küresel kapitalizmin tüm argümanlarını Türkiye ekonomisi içine ustalıkla monte etmiş durumda. Bu kadar ağır kapitalist politikaları 70 milyonun sırtına dayamak elbetteki fayda vermeyecekti ve vermiyor haliyle. Türkiye ekonomisi büyük bir çöküş yaşıyor. Sadece çek, senet vs diğer ticari araçlar değil, tüm reel ekonomik göstergeler başta, borçlanma, işsizlik ve kapasite kullanım oranlarının düşüklüğü ve üretim olmak üzere negatif görüntü çiziyor. Sokağa çıkıyoruz esnafla görüşüyoruz, herkes adeta kan ağlıyor. Ay sonunu getirememekten, çek ve senetlerini ödeyememekten korkuyor esnaf. Emekli hakeza öyle. Ay ortasında aldığı maaş ay sonuna gitmiyor. Evine birkaç eşya alsa, mutfak harcaması yapsa hele bir de üniversite okuyan oğlu varsa ortada maaş denen bişey kalmıyor. Üiftçi, zaten çay parasını harcayamadan borcuna vermiş.
Tablo bu...
Ak Parti tarafından çizilen pembe tabloların aksine ülkemiz büyük bir uçurumun eşiğine doğru gidiyor. Ülkemizdeki bireysel ve kurumsal borçlu sayısı arttıkça artıyor. Üretim ekonomisi devrini çoktan geride bırakıp hızla tüketen bir toplum olduk. Tüketen ekonomiler de zaman içersinde tüm birikimlerini sonlandırdıklarında harcayacak bir şey bulamadıklarında büyük krizlerle içiçe olurlar. şuanki kriz beklenen büyük kriz yanında devede kulak kalır!
SAADET GELSE EKONOMİDE NE YAPACAK SİHİRLİ DEğNEKMİ VAR AKP EKONOMİYİ İYİ YAPIYOR KÖMÜR YİGECEK ÇADIR YARDIMLARI YAPIYOR BİZE BUNLAR YETER ÇOK BİLE