BOP kim tarafından ne zaman hazırlandı?
Türk kamuoyu, Büyük Ortadoğu Projesi’ni ilk kez zamanın Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın ağzından duydu. 16 Şubat 2004 tarihinde Kanal D televizyonunda yayınlanan Teke-tek programına konuk olan Sayın Erdoğan şu ifadeleri kullanıyordu: “…Özellikle Diyarbakır’a çok farklı bakıyorum. Amerika’nın da düşünmüş olduğu Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi içerisinde Diyarbakır bir yıldız olabilir, bir merkez olabilir…”
Batı, bütün planlarını iki yüzlülük üzerine bina ediyor. Her planında olduğu gibi POP’ta da ikili oynayarak sinsice iki farklı proje hazırladı. Biri göstermelik, diğeri asıl proje. Dünya kamuoyuna göstermelik proje üzerinden mesaj veriliyor, ancak uygulamada gizli projeye işliyor. Göstermelik proje Kuzey Afrika ülkelerini de kapsayacak şekilde 22 Müslüman ülkeye Türkiye modeli demokrasi getirmeyi hedeflerken; gizili proje, Ortadoğu’da 17 olan ülke sayısını 22’ye çıkarıyor. Böylelikle ‘böl, parçala, yut’ modeli alttan altta işletiliyor. Tabii arkasından gelecek olan Büyük İsrail Projesi var. Tabii göstermelik projenin bir başka amacı da gizli plan’ın alt yapısını oluşturuyor olmasıdır.
Göstermelik proje, Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı Mark Grossman’nın Ürdün, Mısır, Fas, Bahreyn ve Türkiye’yi kapsayan 22 Şubat 2004 tarihinde başlayan gezisiyle dünya kamuoyuna tanıtılıyor. Aynı tarihli Sabah Gazetesinin haberine göre, sekiz sayfalık Proje taslağında şu maddeler yer alıyor. -Arap ülkelerinde bağımsız seçim, -Kadınlara seçme hakkı. İnsanlara hukuk ve şeriat kanunlarının tanıtılması, avukatlara savunma hakkının tanınması, -Medyanın bağımsızlaştırılması, -Sivil toplum kuruluşlarına mali destek sağlam ve -Kadınlara başka bir takım sosyal ve siyasi hakların tanınması vs.
Ortadoğu coğrafyasında yer alan Müslüman ülkelerin birçoğunda ne yazık ki dikta rejimler hüküm sürüyor ve İslam yönetim anlayışının çok ötesinde bir yönetim sergileniyor. Zaten İslam akidelerine uygun yönetilselerdi, Batı denen pis vahşi, eğitilmemiş aygır, bugün bu projeleri yapma cesaretinde bulunamazdı. Hoş Batı, yukarıdaki sayılan yenilikleri getirmek isterken Müslüman halkın iyiliğini düşündüğü için değil tabiî ki. Buna aldanmak ancak ahmaklık olur.
BOP’un yürütücüleri (Eş Başkanlar)
G-8 toplantıları her yıl sırasıyla üye ülkelerin birinde ve o ülkenin devlet başkanının başkanlığında yapılmakta. Amerika’ya yeniden 2004’de sıra gelmiştir. 8 Haziran’da Georgia eyaletinde yapılacak olan toplantıya George W.Bush, başkanlık edecektir. (Söylentiye göre Bush’un anne ve babası evlilik balayılarını bu toplantının yapılacağı Sea Island adasında geçirmiş ve annesi Bush’a bu adada hamile kalmış.)
Gelişmeler gösteriyor ki toplantının ana gündem maddesi, Büyük Ortadoğu Projesi yani BOP. Tabii göstermelik olan proje. Toplantıya Türkiye ile birlikte Arap ülkeleri yöneticileri de davet ediliyor. Ancak bazı Arap ülkeleri, Filistin ve Irak’ta yaşananları protesto amacıyla katılmama kararı alıyorlar. ‘Demokratik ortak’ sıfatıyla davet edilen Türkiye’den ise Başbakan R. Tayyip Erdoğan iştirak ediyor. Ayrıca Irak, Afganistan, Ürdün ve Yemen devlet adamları da bu toplantının katılımcıları arasındadır.
‘Türkiye demokrasisi’ model alınarak, diğer Ortadoğu ülkeleri halklarına da demokrasi getirmesi hedeflenen projenin yürütücüsü olarak üç eş başkan atanıyor. Bunlar, G-8’leri temsilen İtalya Başbakanı Sylvester Berlisconi, Demokratik model ülke kabul edilen Türkiye’nin Başbakanı R.Tayyip Erdoğan ve Arap ülkelerini temsil etmesi adına Yemen’in Devlet Başkanı Ali Abdullah Saleh. Adeta ‘Ben yaptım oldu.’ Misali, sizler bu projenin yürütücülerisiniz deniyor. Bu eş başkanlar için görev ve yetki tanımlamasına kaynaklarda rastlanmıyor. Ancak, gelişmelerden bir tanımlama çıkarmak mümkün. Şöyle ki; herhangi bir projeye başkanlık eden kimse, herhalde o projenin amacına uygun yürümesi ve neticelenmesi için çaba sarf etse gerek gerek. O halde o günden bu güne Ortadoğu’daki gelişmeler göz önünde bulundurulduğu takdirde kendiliğinden bir görev tanımlaması ortaya çıkıyor zaten…
Kendisine tevdi edilen görevi Sayın Başbakan, bilahare 4 Mart 2006’daki AKP İstanbul/Bayrampaşa İlçe Kongresinde Türk kamuoyuna şöyle ilan ediyordu: “…Türkiye’nin Ortadoğu’da bir görevi var. Nedir o görev? Biz Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesinin eş başkanlarından bir tanesiyiz ve bu görevi yapıyoruz…”
Gizli BOP planı
Bugün Ortadoğu denilen bölgede Türkiye, Ermenistan, Azerbaycan, İran, Afganistan, Pakistan,
Suriye, Irak, Lübnan, Filistin, İsrail, Ürdün, Arabistan, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman ve Yemen olmak üzere 19 ülke var. Bunların 17’si Müslüman.
Üstteki haritanın üst kısmındaki yazıda ‘Redrawing the middle East map/Ortadoğu haritası yeniden çizilecek.’ diye bir not yazılı.
Alttaki harita ise Emekli bir Amerikan Albayı olan Ralph Peters kaynaklı. Amerikan Silahlı Kuvvetler Dergisi Armed Forces Journal (AFJ)’ın Temmuz 2006 sayısında Albay Ralph Peters’e ait bir makale ve bu harita yer alıyor. Peters, makalesinde Ortadoğu’daki sınırların değişmesi gerektiğinden bahsediyor. Haritanın kenarında (Source/Kaynak: Ralph Peters) diye bir not yer alıyor. Konuyla ilgili Aynı isim, 15 Eylül 2006’da Roma’daki NATO Savunma Koleji’nde de bir seminere konuşmacı olarak katılıyor.
Haritanın sağ alt kısmındaki açıklama bilgisinde ise toprak kazanan, kaybeden ve sınırları değişmeyen ülkeler belirtilmiş. İsimleri ‘siyah’ renkte yazılmış ülkeler toprak kazanan, kırmızı renkte yazılı olanlar kaybeden ve gri tonda yazılı olanlar ise sınırları değişmeyen ülkeler olarak ifade edilmiş.
İlginç bazı durumlar da var. Mesela eş başkanların ülkelerinden Türkiye toprak kaybederken, Yemen’in sınırları genişliyor. İran, Pakistan, Afganistan, Suriye, Kuveyt, Katar, B.A.E ve Arabistan toprak kaybeden ülkeler arasında yer alıyor. ‘Suudi Arabistan’ ismi, ‘Bağımsız Suudi Yurtları’ olarak değiştiriliyor. Ürdün, Lübnan, Azerbaycan ve Ermenistan’ın sınırları genişliyor. Ürdün ve Lübnan’ın isimleri ‘Büyük Ürdün’ ve ‘Büyük Lübnan’ olarak değişiyor. Özgür Kürdistan, Sünni Irak, Arap Şii Devleti, Kutsal İslam Devleti ve Özgür Balucistan isminde yeni devletler kuruluyor. Filistin ve Gazze ismi geçmezken Batı Şeria, belirlenemeyen olarak ifade ediliyor. Daha da ilginci İsrail’in toprak kaybeden ülkeler arasında yer alması. İşgal etmiş olduğu topraklardan çekilerek 1967’deki sınırlarında durması uygun görülüyor. Bugün İsrail, Suriye’nin Golon tepelerini işgal altında tutarken Batı Şeria’yı da hızla kendi topraklarına katmaya devam ediyor. Sınırı değişmeyen tek ülke olarak Umman’ı da dâhil ettiğimizde Yeni Ortadoğu haritasında 22 ülke olmuş oluyor. Burada es geçilmemesi gereken bir şey daha var ki o da Bağdat, müstakil bir ‘Şehir Devleti’ olarak gösteriliyor.
Göstermelik BOP’un eşbaşkanı ama gizli BOP’u yürütüyor
Her ne kadar göstermelik Büyük Ortadoğu Projesi yürütülüyor dense de bu, kamuoyunu yanıltmadan başka bir şey değil. Asıl işleyen gizli Büyük Ortadoğu Projesi’dir. Tabii göstermelik proje atıl bırakılıyor diye bir şey de yok. O da gizli projenin bir parçası olarak devam ediyor.
Bir AKP gurup toplantısında Türkiye Başbakanı ve BOP Eşbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şunları söylüyordu: “…Burada bir şey daha söylüyorum. İkide-bir Türkiye’de bir şeyler söyleniyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanıdır. Ordan çekilsin. Bunu anlatmak istiyorum. Değerli arkadaşlar Büyük Ortadoğu Projesi’nin amaçları bellidir. Ve o amaçların içerisinde Türkiye’nin üstlendiği görev de verilmiştir. BOP Ortadoğu barışı ve ekonomik kalkınmasına yönelik kurulmuş. Oradaki özgürlüğe, kadın haklarına yönelik kurulmuş. Eğitim özgürlüğünü daha ileri safhalar taşımak için kurulmuş ve atılmış bir adımdır. Burada Türkiye’ye bir görev verildi ve biz bu görevi üstlendik…”
Aslında Sayın vekillerin suratından başbakanın söylediklerinin ne anlam ifade ettiği gayet net anlaşılıyor. Onların başları niçin öne eğik? … Acaba bu kandırmaca niye?! On iki sene kadar bir zaman geçti, bu sayılanların hangisi gerçekleşti?.. Asıl gizli BOP işlemeye hızla devam ediyor ve Sayın Cumhurbaşkanımız bugün bu projenin hâlâ eşbaşkanı. Peki, geçen süre içerisinde eşbaşkanlıkla ilgili neler yapıp, hangi icraatlara imza attılar onu da kamuoyunun bilme hakkı vardır!..
Devam edecek..