Seçimler yapılalı bir ayı aşkın bir süre oldu. Yeni hükümetin kurulmasında ayak sürülmesinin asıl nedeninin kurulacak hükümete milleti mahkûm etmektir.
Millet, “aman bir hükümet kurulsun da ne olursa olsun” noktasına getirilmeye çalışılıyor. ‘Seçime gideriz’ in altında yatan da budur. Oysa milletin gündeminde asla ikinci bir seçim yok.
Biz istedik ki herkes elini taşın altına koysun, milletin tamamını temsil edecek bir Milli Mutabakat hükümeti kurulsun. Zor görünse de neden olmasın dı?
Seçimlerin hemen ertesinde yazdığımız yazıyı bu minval üzere kaleme almıştık. Formülümüz neydi hatırlayalım!.. Meclise giren dört partinin birlikte kuracağı hükümet...
Hatta barajı aşamayan ve üç milyon insanı temsil eden partilerin genelinden hükümete tek bir tane de olsa temsilci alınsın. Bakanlık dağılımı da herkesin oy oranına uyarlanır, olur biter.
Ama nafile; senaryo yazılmış, roller biçilmiş, oyun sahne almış bir kere. “Nedir o oyun?” derseniz, kabullensek de kabullenmesek de oyun, BOP kapsamında çözüm sürecidir.
Yıllardır sivil bir anayasa yapılamamasının asıl nedeni de budur. Zira anayasaya bu süreci dâhil etmek mecburiyetindesiniz. Bunu da millete anlatamazsınız.
Evet, çözüm sürecinden bahsediyoruz. Türkiye siyasetinin son on-on iki yıldır istikametini belirleyen süreçten. Bu süreç Türkiye’nin bölünme sürecidir bundan da kimsenin şüphesi olmasın.
İşte buradan hareketle kurguyu fark edebilmek hiç de zor olmasa gerek. Durum onu gösteriyor ki AKP-CHP hükümeti kurulacak. Önemli bir aksilik olmasa da ömrü dört sene olacak.
Peki, buraya hangi sonuçtan varıyoruz? ... Bir kere seçimlerin hemen arakasından HDP’liler yüksek sesle ille de AKP-CHP hükümeti kurulmalı diye dillendirip durdular.
CHP cephesine baktığımız da hükümet olmaya anormal derecede istekliler. Bakmayın “bizim kırmızı çizgilerimiz var” demelerine. Bir çırpıda silip atacak değiller ya.
Kılıçdaroğlu’nun “kabinede yer almam” demesinin altında “icabında bütün kırmızı çizgileri çizeriz” yatıyor. Fakat, en azından bazılarını kabul ettirdik diye de kabinede yer alacak.
MHP ise ille de ben ana muhalefet olacağım deyip duruyor. Bunun anlamı şudur: “İktidar olmayı çok arzuluyorum ancak benim öyle bir kırmızı çizgim var ki o engelliyor.”
Peki, nedir MHP’nin kırmızı çizgisi? ... Malum ‘Ezan susmaz, bayrak inmez, vatan bölünmez!’ Maalesef ‘Çözüm Süreci Hükümeti’ bu çizgileri bünyesinde barındıramıyor.
Bu hükümetin karakterinde vatanın bölünmesi var. Bölünen kısımda da bayrağın inmesi var ve bugün olmazsa da bir gün ezanın susması var.
İşte MHP, bundan yana olamazdan çok, bunu tabanına anlatamaz. Hükümette yer alması harakiri yapması anlamına gelir. Muhalefette ise esip gürleyecek ama nafile süreç de işleyecek.
Maalesef ülkemizin sürüklendiği istikamet budur. AKP’nin tek başına iktidar olmak istememesinin sebebi budur. Zira sürecin bir ortakla beraber işlemesi BOP cephesinde önemli.
AKP’nin tek başına iktidarı kaybetmesi pahasına da olsa Cumhurbaşkanın seçim meydanlarına çıkmasının asıl nedeni HDP’nin barajı aşması içindi. Bu da böyle biline...
Bu gayet bilinçli yapılan bir stratejidir. Muhalefetiyle iktidarıyla herkes bunun farkındadır. Farkında olmayan birileri varsa ki var, o da millettir.
Bu bir oyundur. Bu bir İLLİMUNATİ oyunudur. Bu oyunun bozulması gerekir. Bunu bozacak olan da yine bu asil millettir. Ancak uyanması gerekir.
Bugün bu oyunu bozabilecek iradeye sahip milletin meclisidir. Ancak milletin seçtiği vekiller maalesef ve maatteessüf oyunda birer figüran konumundadırlar.
İşte iş bu kadar vahimdir. Buradan defaten milletimizi uyarmaya çalıştık. Ancak millet öyle bir narkozlanmış ki neredeyse uyanması imkânsız hale gelmiştir!
Bizler Milli Görüşçüyüz ve asla pes etmeyiz. Biz, biliyoruz ki yaşananlar Yüce Allah’ın takdirinden başka bir şey değildir. Bizim için önemli olan hakkın yanında olmaktır.
Yüce Allah’tan dileğimiz bu milletin bir an evvel özüne, öz görüşü olan Milli Görüş’e dönmesidir. Zira Milli Görüş haktan yanadır. Gerisi angaryadır...
Ne demiş Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri?
Hak şerleri hayreyler
Zannetme ki gayreyler
Arif anı seyreyler
Mevlam görelim neyler
Neylerse güzel eyler
