banner102

Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bir hadis-i şŸerifinde şŸöyle buyurmuşŸtur: "Yahudiler yetmişŸ bir fırkaya, Hristiyanlar yetmişŸiki fırkaya ayrılmışŸtır. Benim ümmetim ise yetmişŸüç fırkaya ayrılacaktır. Bütün hepsi cehennemliktir. Ancak bir fırka kurtulur. O da ehli sünnet ve cemaÜ¢ttır" (EbÜ» DÜ¢vÜ»d, Sünne, I; TirmizÜ® İman, 18; İbn Mace, Fiten, 17; Ahmed b. Hanbel, 11, 332, 111, 145)

 

Ehli sünnet: Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem)'in sünnetine ve ashÜ¢bının (Rızvanullahi aleyhim ecmain) yoluna bağŸlı olan ve onların izlediğŸi yolu ve metodu benimseyenlerdir.

 

Kitap ve Sünnet üzerinde ittifak etmişŸ, ihtilÜ¢f ve tefrikadan sakınmışŸ, Kitap ve Sünneti kaynak alan, nasları esas kabul eden topluluk .

 

Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem)  'in sünnetine tÜ¢bı olanlara ehl-i sünnet; onun sahÜ¢bÜ®lerini Ü¢dil kabul ederek onların din hususundaki metodunu takip edenlere de Ehl-i cemaat ikisine birlikte "Ehl-i sünnet ve'l-cemaat" denilmişŸtir.

 

Sünnet; Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem)  'in söz, fiil ve takrirleri ile ahlÜ¢ki ve beşŸerÜ® tavırlarıdır.

 

İslam ܂limleri sünneti şŸu şŸekilde de tarif etmişŸlerdir;
Bir inanç ve Ü¢kide etrafında biraraya gelen topluluğŸun (ümmet), inanç sisteminin, akidesinin oluşŸmasını temin eden yola ve metoda sünnet denilir. İnsanların bu metodda görüşŸ birliğŸine varıp, bunu uygulaması da, cemÜ¢at diye isimlendirilmişŸtir (şžehristÜ¢nÜ®, el-Milel ve'n-Nihal,)

 

Bir ayeti celilede Rabbimiz (c.c.) ܖnceleri açık bir şŸaşŸkınlık içinde olan inananlara, Allah'ın Ü¢yetlerini okuyan, kötülükten arındıran, Kitabı (Kur'an) ve hikmeti (sünnet) öğŸreten ve size daha bilmediğŸiniz nice şŸeyleri de öğŸreten bir Peygamber gönderdi"(Bakara, 2-151).

 

 Bu ayeti celilede Kötülükten arındırmak, haram ve helÜ¢li Kur'an'dan öğŸrenmek ile tefsir edilmişŸ, hikmet ise, ittifakla "sünnet" olarak kabul edilmişŸtir.

 

 

Kur'an-i kerim farzı, vÜ¢cibi tayin etme, helÜ¢li, haramı belirleme açısından Allah'ın hükmü ile, RasÜ»lünün hükmünü, iki temel esas kabul etmişŸtir. "Allah ve RasÜ»lünün yoluna aralarında hüküm vermesi için davet olunduklarında, inananlar; "dinledik ve itaat ettik" diye cevaplar. İşŸte kurtulanlar ancak bunlardır " (NÜ»r, 24-5).

 

Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem)"size emrettiklerimi yerine getirin, yasaklarımı da gücünüz yettiğŸince terk edin" buyurmuşŸtur (Müslim, 412- İbn MÜ¢ce, Mukaddime, 1).

 

 Ayet-i celile ve hadisi şŸeriften de anlaşŸılıyor ki sünnete uymak kur’an’ ın emridir.  O halde sünnete tabi olmamak kur’an-i kerimde emredilene uymamaktır.

 

Ayrıca Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) sünnetine uyulmasını emrettiğŸi gibi, kendi ashabına da uyulmasını emir buyurmuşŸtur.

 

 AshÜ¢b-a uyulduğŸu takdirde, insanları doğŸru yola götüren gökteki yıldızlara benzetmişŸtir. "İçinizde benden sonra yaşŸayanlar birçok ayrılıklara şŸahit olacaktır. Size sünnetimi, hidÜ¢yet-e erdirilmişŸ, doğŸru yolu bulmuşŸ halifelerimin sünnetini (yolunu) tavsiye ederim. Ona sımsıkı sarılın, Ü¢deta dişŸlerinizle tutun, sonradan çıkacak şŸeylerden sakının. Çünkü her uydurma, bid'at; her bid'at sapıklıktır" (EbÜ» DÜ¢vÜ»d, Sünne, 5).

 

Bir ayet-i celilede Rabbimiz (c.c.) Ashab-i kiram (Rızvanullahi aleyhim ecmain)hakkında "İlk iman eden, en ön safta bulunan muhacirlerle Ensar ve onlara iyilikle tabı olanlardan, Allah razı oldu. Onlar da Allah'dan razı oldular. Allah onlar için ebedÜ® kalacakları, altında ırmaklar akan cennetler hazırlamışŸtır. İşŸte büyük kurtuluşŸ budur" (Tevbe, 9-100). Buyurmak tadır. Dolayısıyla Allah (c.c) razı olduğŸunu beyan ettiğŸi sahabenin yoluna (sünnetine )uymak dini bir vecibe olmaktadır. 

 

Peygamber efendimiz(sallallahu aleyhi vesellem), "size ashabımı (onlara tÜ¢bı olmayı) tavsiye ederim, sonra onların peşŸinden gelenleri(tabiin), sonra da onların peşŸinden gelenleri(tebeu tabiin). Daha sonra yalan yaygınlaşŸacaktır." DiğŸer bir hadis-i şŸerifte de "Allah'ın rahmet eli cemaÜ¢t ile beraberdir" buyurmaktadır. (TirmizÜ®, Fiten, 7)

 

Yukarda zikredilenlerden anlaşŸılıyor ki;Ehlisünnet: İslamiyet-i Ashab-i kiram gibi anlayıp yaşŸamaya gayret etmektir.

 

Ehl-i Sünnet i’tikÜ¢dında olmanın Ü¢lametleri
1. ܎mÜ¢nın altı şŸartına, ya’nÜ® Allah TeÜ¢lÜ¢'nın varlığŸına ve birliğŸine, eşŸi ve benzeri olmadığŸına, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret hayatındaki hÜ¢llere, hayır ve şŸerrin, iyilik ve kötülüğŸün Allah TeÜ¢lÜ¢ tarafından yaratıldığŸına inanmalıdır. (Bunlar "܂mentü" de bildirilmişŸtir.)
2. Allah TeÜ¢lÜ¢'nın son kitÜ¢bı olan Kur’Ü¢n-ı KerÜ®m'in, Allah TeÜ¢lÜ¢'nın kelÜ¢mı olduğŸuna inanmalıdır.
3. Mü’min, kendi Ü®mÜ¢nından hiç şŸüphe etmemelidir.
4. Peygamber efendimize(
sallallahu aleyhi vesellem) Ü®mÜ¢n edip, hayatta iken Onu görmekle şŸereflenen eshÜ¢b-ı kirÜ¢mın hepsini çok sevmelidir. Dört halÜ®fesine, yakın akrabÜ¢ları olan Ehl-i beytine ve muhterem hanımlarından hiçbirine dil uzatmamalıdır.
5. Allah TeÜ¢lÜ¢'nın emir ve yasaklarına inanıpda, tembellikle yapmayan mü’minleri kÜ¢fir bilmemelidir.
6. Ehl-i kıble olduklarını söyleyen, Allah TeÜ¢lÜ¢'ya ve Peygamberi Muhammed
(sallallahu aleyhi veselleme) inandım dediğŸi halde, yanlışŸ i’tikÜ¢tta olanları tekfir etmemeli, kÜ¢fir olduklarını söylememelidir.
7. Açıkca günÜ¢h işŸlediğŸi bilinmeyen her imÜ¢mın arkasında namaz kılmalıdır. Bu hüküm, cuma ve bayram namazlarını kıldıran emirler, vÜ¢liler içindir.
8. MüslümÜ¢nlar, başŸındaki Ü¢mirlerine, idarecilerine isyan etmemelidir. HurÜ»ç, ya’ni isyan etmek, fitne çıkarmak olur ve çeşŸitli felÜ¢ketlere yol açar. Onların hayırlı işŸ yapmalarına dua etmeli ve fısk, günÜ¢h işŸlerinden vazgeçmeleri için tatlı dil ile nasihat etmelidir.
9. AyağŸa giyilen mestin üzerine mesh ederek abdest alınabilmesi dÜ®nimizin bir emridir. ܇ıplak ayak üzerine mesh edilmez.
10. Peygamberimizin (asm) Mi’rÜ¢ç'ının, hem rÜ»h ve hem de beden ile olduğŸuna inanmalıdır.
11. Cennetde mü’minler Allah TeÜ¢lÜ¢'yı göreceklerdir.

 

12. KıyÜ¢met gününde, peygamberler ve sÜ¢lih, iyi zÜ¢tlar şŸefÜ¢at edeceklerdir.

 

13. Kabirde azÜ¢b, rÜ»h ve bedene olacaktır. Kabirde rÜ»hlar, diri kimselerin yaptıklarını ve söylediklerini işŸitirler.

 

14. EvliyÜ¢nın kerÜ¢meti hakdır. KerÜ¢met, Allah'ın sevgili veli kullarında meydana gelen harikulÜ¢de haller olup, Allah TeÜ¢lÜ¢'nın Ü¢deti dışŸında, ikrÜ¢m ve ihsan ettiğŸi şŸeylerdir ve inkÜ¢r edilemiyecek kadar çoktur.

 

15. Kur’Ü¢n-ı kerÜ®m okumak, sadaka vermek ve hatta bütün ibÜ¢detlerimizin sevÜ¢blarını, ölenlerin rÜ»hlarına göndermek, onlara fayda vermekte, azÜ¢blarının hafifletilmesine veya kaldırılmasına sebep olmaktadır.

 

Bu inanç ve ya itikada sahip olan her mü’min Ehlisünnet müslüman olarak kabül edilmektedir. Allah(c.c) bizleri sahabenin ve onlara tÜ¢bi olanların yolundan ayırmasın. Amiin. 

 

Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun. Esselamu aleyküm verahmetullahi veberekatuh.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
ABDULLAH 2012-11-09 08:45:57

Ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berekatühu,ALLAHU ZÜLCELAL CUMANIZI MUBAREK,İLMİNİZİ ZİYADE EYLEYE (AMİN)

Avatar
Abdullah(2) 2012-11-11 21:17:26

Hocam
Resulullahın Ehli Beytine(ailesine) minberlerden yıllarca küfrettiren ÜmeyyeoğŸullarının (Muaviye ve takipçileri) durumu nedir.
Selam ile.

Avatar
Of taTalebe 2012-11-25 19:49:50

Hocam gerçekleri açıklamaktan kaçınmayınız. Bu sizin göreviniz.
Hz. Resulullah'ın Ehli Beytine düşmanlık edenleri bildiğŸiniz halde neden onları ifşa etmiyorsunuz. Hangi maslahatla onları açıklamaktan imtina ediyorsunuz.
Selamlar

banner90