Oldum olası tartışmayı sevmem. Hoş bir netice çıkmıyor ortaya. Karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü içerisinde diyalog ve istişareye önem veririm. Doğru bildiklerimi hayatıma tatbik eder ve başkalarına da anlatırım. Tabii dinlemeyi kabul edenlere. Şahsıma ve değerlerime hakaret etmeden fikirlerini açıkça beyan eden herkesi de saygıyla dinlerim. Fikirlerini benimsemesem de karşımdakinin kişiliğine değer veririm.
Hiçbir dayatmayı hoş görmem. Faşizan bir anlayış, tarihte hiçbir zaman âbad olmamıştır. Faşist zihniyetliler kördürler, sağırdırlar... Onlar, dünyada rezil oldukları gibi Ukbâ’da da zelil olmaya mahkûmdurlar. Faşist bir anlayışın karşısında korkup susanları Yüce Allah, ‘dilsiz şeytan’ diye isimlendirmiştir.
Kendi fikirlerimi de kimseye dayatmam. Bilakis iknâya daha bir önem veririm. Hani derler ya ‘teklif var ısrar yok’ diye... Çünkü eğer ben doğru isem (ki savunduklarımı doğruluğuna inandığım için savunuyor ve hayatıma tatbik ediyorum.) karşımdakinin de bugün olmazsa bir gün mutlaka benimle aynı paralelde düşüncelere sahip olması mücadelesini veririm. Bu vesile ile onu asla kaybetme düşüncesinde olmam. İşte bu mücadelenin adına ‘cihat’ denir ve cihat ise Yüce Allah’ın emridir.
Gerek dini, gerek siyasi, gerek sosyal ve gerekse diğer hususlarda hep aynı özeni göstermeye çalışırım. Bu açıklamadan sonra yazılarıma zaman zaman gelen bazı yorumlara genelleme yaparak cevap vermek istiyorum. Özellikle siyasi yazılarım çok sayıda eleştiri alıyor. Tabi tebrik yorumları da yok değil. Hemen her siyasi görüşe kendimce eleştiriler yöneltirim. Tabi iktidarda olması hasebiyle AKP diğerlerine nazaran biraz daha fazla nasipleniyor.
Şahsen bendeniz Milli Görüşçüyüm ve milletimizin tamamını da Milli Görüşçü olarak kabul ediyorum. Ancak ne yazık ki sinsice yapılan algı yönetimi kimlerimizi başka görüşlere kanalize etmiş. Ben ise bu sinsi oyunları bozma peşindeyim. Mesafe kat edebilir veya edemeyebilirim. Orasını Allah bilir. O istedikten sonra olmaz diye bir şey yok. Hem de hemen. Olmuyor mu, demek ki O istemiyor. İşin bu kısmından ben sorumlu değilim.
Şimdi deniyor ki: “Saadet Partisi içindeki olup bitenleri görmüyorsunuz. Oyunuz şuraya kadar düştü.”... Doğrudur, insanın olduğu her yerde yanlışlar ve hatalar vardır, olacaktır. Ancak, temel esaslarda bir sapma yoktur. Sayılar çok bir anlam ifade etmiyor. Milli Görüşçüler, dün savunduklarını bugünde aynen savunan kimselerdir. Milletimiz şimdilik desteğini çekmiş olabilir. Kadrolarımız hazır ve nazırdır. Millet ne zaman ki teveccüh eder, görev ve yetki verir ülkemizi ilkelerimizden taviz vermeden en güzel şekilde yönetir, milletimize hak ettiği hizmeti veririz. Bütün insanlığı içerisinde bulunduğu bu bedbaht düzenden kurtarma çabasında oluruz.
Deniyor ki: “Siz paralelci misiniz?” Bir kere bu AKP’nin ‘Paralel Örgüt’ dediği oluşum bizzat kendilerinin paralelidir ve algıda kullanılan malzemelerden biridir. AKP de Paralel yapıda Amerika’nın büyütüp besleyip, ülkemizin başına sardığı belalardır. Biz yıllarca ‘Dinler arası diyalog’ tehlikesine işaret edip durduk. Ancak uyarılarımıza kulak tıkayan AKP, her türlü bunları destekledi. Paralel dedikleri yapıyla az değil 12 yıl kol kola, koyun koyuna işbirliği yapıp, İslam’ın temel taşlarını oynatmaya çalıştılar. Ha, bugün aralarında bir husumet var gibi duruyor. Ancak buna kesinlikle kanılmamalı. Çünkü oyunun bir başka sahnesi sergileniyor...
Bizi eleştiren kardeşlerimizden ellerini vicdanlarına koymalarını istirham ediyorum. AKP zihniyetine karşı duruşumuzu genel manada eleştiriyorsunuz da neden değindiğimiz konuları bir bir ele alarak değerlendirmiyorsunuz? Mesela AB uyum yasaları çerçevesinde kanunlarda suç kapsamına alınmayan ‘zina’ ile ilgili eleştirilerimize neden bir cevap vermiyorsunuz? Yüce Allah, bunu haram kılmamış mı? ... Domuz ve at eti kasaplık etler arasına kanunla alınmış. Neden bu eleştirimize bir yorum yazmıyorsunuz? Bu ayetle haram kılınmamış mı?
Bir ayet-i kerimede ‘Bir insanı haksız yere öldüren, bütün insanlığı katletmiş gibidir.’ buyruluyor. BOP projesi dahilinde bu gün İslâm coğrafyası kana bulanmış, iki milyon Müslüman katledilmiş, Müslüman hanımların ırzı namusu kirletilmiş. Bütün bunları müttefiki olduğumuz aşağılık batılılar yapmamış mı ve bizim ülkemiz bütün hava sahalarını onlar için açmamış mı? AKP yöneticileri BOP denen aşağılık zalim projenin eş başkanı değiller mi? Arkadaş yıllardır söyle söyle, yaz yaz; bir türlü anlatamıyoruz. Niçin anlamıyorsunuz? Acaba bütün bunları yapanların Allah katında hesapları nasıl olur hiç düşünmüyor musunuz?
Diyorsunuz ki sizin eleştirinizi CHP bile yapmıyor... Doğrudur, CHP’den şimdiye kadar zina haramdır, domuz eti haramdır, Amerika’yla niye müttefik olup, İslam coğrafyasını kana buluyorsunuz diye bir eleştiri duydunuz mu... yok, ya da diğerlerinden?! Niçin faizi kaldır mıyorsunuz? Niçin içkiyi, kumarı, fuhşiyatı batılılarda dahi olmadığı kadar serbest bırakıyorsunuz? Diyen var mı? Hayır?
Ancak tutturmuşsunuz bunlar da Müslüman, bak hastaneler, yollar, okullar yaptı vs. İmamhatipler açtı, başörtüsü serbest, herkes istediği gibi okulunu okuyabiliyor, herkes kıyafetiyle rahatça işinde çalışıyor. Hey bana zavallı diyen zavallı kardeşlerim. Bir kere yapılanlar verilen sözlerin gereğidir. Zaten iyi olan şeyleri yapmaya söz vererek geldiler iktidara. Peki yukarıda saydığımız Allah’a adeta savaş açılan mevzularda size söz verdiler mi? ...(!) Peki kime söz verdiler? Tabii ki gammaz ve katil batılılara. Ne ki: “Yeter ki CHP’yi değil de bizi iktidar yapın, ne isterseniz yaparız.” ... İşte bugünkü fotoğrafın bundan başka bir tefsiri olamaz.
Tabi bu kısa yazı da ancak devede kulak ölçeğinde konulara değinile bilinirdi. Ancak o kadarını yapabildim. Allah için hepinizi seviyorum!..
Saygılarımla
sayın yazar önemli olan milli görüş değil milli duruş önemli partiniz diğer partilerle niçin ittifak yapmıyor görüyorsunuz boyunuzun ölçüsünü alıyorsunuz o kadarda cebinizden para gidiyor bence ak partiye katılın gerçek saadet burda para var huzur var ibadet var nedersiniz