Önümüze Başkanlık ve Anayasa değişikliği ile ilgili bir sandık koyacaklar ve bütün vatandaşlara evet veya hayır oyunu kullanması için oy pusulasını verecekler.
16 Nisan Pazar günü önümüze koyulacak sandıktan bir veya iki gün sonra net sonuçlar açıklanacak ve sonuç ya evet ya da hayır olacak. Buna ülke vatandaşları olarak Hayırlı olması temennisinde bulunmamızı en büyük vatandaşlık görevimizdir.
Pekala, bizim vatandaşlık görevimiz bu şekilde hayırlı temennisinde bulunmakta, bizleri idare eden yöneticilerimizin temennisi sizce ne olmalı? Tabi ki bizler gibi hayırlı temennisi olmalı.
Fakat maalesef bu şekilde olmuyor ve bizleri idare edenler halkı kutuplaştırıcı sözleri hiç çekinmeden medya üzerinden halka aktarıyorlar. Evet diyenleri Vatansever, hayır diyenleri ise açıktan vatan haini ilan ediyorlar.. Vallahi çok yazık..
Yöneticiler böyle sert söylemler ile halkı kutuplaştırırsa, onlara gönülden bağlanan vatandaşlar ne yaparlar? Maalesef seven sevdiğinin yaptığını yapmak, konuştuğunu abartarak söylemek ister. Öylede oluyor zaten..
Özellikle yeryüzüne Hakkı Hakim kılma derdi ile yola çıkan ve bu uğurda kimsenin yapamadığı fedakarlıkları yapan Milli Görüşçüleri vatan hainleri ile aynı kefeye koyup çirkin söz saldırılarında bulunmak büyük acziyettir. Bu hakaretleri ve yakıştırmaları kim yapıyorsa, ya Milli Görüş davasını henüz anlamamış, ya da nefsine esir olmuş, şeytanla birlikte hareket ediyor, demektir.
***
Milli Görüş'çüleri zalimlerle aynı kefeye koyanları samimi olmaya davet ediyor ve şu soruları sormak istiyorum;
Elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün..
- 25 Şubat 2003 tarihinde TBMM'de Irak'taki Müslüman kardeşlerimizi bombalamak için abd conilerine izin verilmesini isteyen kim?
- Tezkerenin mutlaka meclisten geçmesi gerektiğini söyleyen kim?
" Abdullah Gül'ün danışmanlığını yapan Ahmet Sever kaleme aldığı bir eserde AKP içindeki durumu şöyle anlatıyordu: "Özellikle, Beşir Atalay, Mehmet Aydın, Ertuğrul Yalçınbayır, Bülent Arınç, Zeki Ergezen, Azmi Ateş ve Kemalettin Göktaş gibi önemli isimler tezkereye karşıydı ve parti içinde açıkça bunun kulisini yapıyordu. Recep Tayyip Erdoğan ise, tezkerenin mutlaka meclisten geçmesi gerektiğini vurguluyordu.", "Cüneyt Zapsu, Ömer Çelik ve Egemen Bağış tezkerenin kabulü için çırpınıyorlardı. Özellikle Zapsu ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz ile telefonda sürekli temas halindeydi."Yapılan oylamaya 533 milletvekili katıldı, 250 ret, 264 kabul, 19 çekimser oyu kullanıldı. Ancak, Anayasa'nın 96. maddesinde öngörülen 267 salt çoğunluğa ulaşılamadı. Bu durumda, tezkere kabul edilmemiş sayıldı." Kaynak : Ahmet Sever, Abdullah Gül ile 12 Yıl, Doğan Kitap, 30. Baskı, s. 45.
- abd de yayın yapan wall street journal gazetesinin 31 Mart 2003 tarihli sayısının bir köşesinde 'Paylaşılmış bir stratejik vizyon' başlıklı makalenin içinde geçen, "kahraman çocuklarınızın anavatana en az kayıpla dönmesini umuyor ve dua ediyoruz..." diyen kim?
- abd nin şeytan liderlerine kadim dostum diyip onlarla sarmaş dolaş olan ve stratejik (askeri alanlar) ortaklık kuranlar kim?
- yahudi ile atılmadık imza bırakmayan kimler?
- 17 Aralık 2004 yılında Papa X. İnnocent'in heykelinin altında kefelerin düzenlediği maddelere imza atanlar kimler?
- 2014 yılının Aralık ayında Ankara'da coşkuyla karşılanan ve Kızılay'daki AB şöleninde konuşup, "Hamdolsun tarihi aldık, başarı halkımızın" diyen kim?
- Okullarda, resmi kurumlarda ab adına projeler yaptıran, yarışmalar düzenlettiren kimler?
- ab ye girme pahasına %99 u Müslümanım diyen bir ülkede, Yüce Rabb'imizin kesinlikle yasak ettiği domuzu damızlık etler arasına sokan kim? "7 Temmuz 2006 Resmi Gazete"
- 2005 yılının Kasım ayında yabancı sermayeyi Türkiye'ye çekebilme adına "Sermayenin Körfez, Yahudi, doğu, batı olmasına bakmam, öperim başımın üzerine koyarım" diyen kim?
Bu maddeler gibi maalesef binlerce madde var.. Ben Müslüman olarak bunları içime sindiremiyorum ki, kafamı kaldırıp yollara, hastanelere, köprülere bakayım!
Hani birçok konuşmalarda misal gösterilir ya; Bir bardak suyun içine ufacık bir idrar karışsa o su içilir mi? Değil içilmesi o bardağı kullanabilir miyiz? Şahsen o bardaktan su içemem ve o bardağı kullanamam..
Bu bardak misali, kirletilen Milli değerleri temizlemeden, bu değerlerin üzerine dünyanın bütün güzelliklerini koysanız bir işe yarar mı? Benim inancıma göre yaramaz.. Bunun için kendi elleriyle kirlettikleri Milli Değerleri temizlemeden bizden hiçbir konuda destek beklemeyin. Çünkü yaptığınız her güzel iş, idrarlı bardağın içine koyulan temiz su gibi olacaktır. Kaldı ki yaptığınız birçok önemli projeyi yüzünüze gözünüze bulaştırmadınız mı? Neyse bunlara girecek değilim ama azıcık anlatmak istediğimi anlayın diye bunları yazıyorum. Amacım oy toplamak değil, amacım gerçekleri tebliğ etmektir..
Hayatını çilelerle geçirmiş bir Peygamberin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ümmeti olduğumu düşünerek, bana dünyanın nimeti değil ahiretin cenneti lazım diyorum..
Yüce Rabbim razı olduğu doğruları okuyup anlamayı, anladıklarını düşünmeyi ve içine sindirip yaşamayı cümlemize nasip eder inşAllah.
