(Besmele hamdele ve salveleden sonra)
Peygamber efendimiz (sallellahu aleyhi ve sellem) in “Haya imandandır” sözü asıl itibari ile birkaç temel kavramı içerisine almaktadır. şöyle ki imanı olanın hayası da olur. Bu durumda haya imanın göstergesi durumundadır. Peki Haya sı olmayanın imanı da olmaz mı? Diye bir sual sorulsa ona cevaben deriz ki; haya o kadar önemli bir unsurdur ki onu imandan ayrı düşünmek mümkün olmadığı gibi aynı zamanda imandan bir cüz dur.
şöyle etrafımıza baktığımızda haya ve edep dolu kimselerin aynı zamanda sağlam bir imana da sahip olduklarını görürüz. Üyle ise haya, sağlam bir imanın işareti olduğu gibi kaliteli bir müslümana da işaret eder.
Haya, kadın erkek herkeste güzeldir, amma kadında daha güzeldir.
Günümüzde“Kadın sosyal hayatın içerisinde daha fazla yer almalı” gibi söylemler müslümanlara ait olamaz. Bu kulağa hoş gelen sözlerle kandırılan Kadın, önce çalışma hayatının içerisine çekildi ve buna alıştırıldı. Daha sonra kamusal alan yalanlarıyla başörtüsü çıkarıldı. Üalışmaya alışan kadın işinden olmamak için başını açtı. Bundan sonrasında ise günlük hayatın içerisine öyle daldı ki; yaratılış gayesini unutmuş artık dinin emirlerini yerine getirmeyi gericilik olarak görmeye başlamıştır.
Toplumdaki bozulma kadının evinden çıkarılmasıyla başlamış, hızlı bir şekilde ahlaki erozyona da sebebiyet vermiştir. Elbette ki erkeklerinde bu işte kabahatları vardır. Çünkü onlar kadının bu duruma düşmesinin baş aktörleridirler.
Halbu ki Kadının hangi durumlarda nasıl hareket edeceği ayeti celileler ve hadisi şeriflerde bizlere beyan olunmuştur.
Allah c.c. Müslüman hanımlara “Evlerinizde oturun” buyurmaktadır.(Ahzab:33)
Müslüman Bir hanım’ın zaruri ihtiyaçları(karşılayacak kimsesi olmayan) dışında evinden dışarı çıkması yasaklanmaktadır. Dışarıya çıktığında ise tam bir örtü ile çıkması emredilmektedir. Bir ayeti celilede
Müslüman hanım’ın ihtiyaç dışında evinden dışarı çıkması yasaklanırken aslında toplumdaki büyük felaketlere yol açan gayri ahlaki durumlarında önü kesilmektedir. Bir hadisi şerifte Resullah (s.a.v) buyuruyor "Gençlik delilikten bir şube ve kadınlar da şeytanın tuzaklarıdır"(İbni Ebi şeybe:8/162)
Bir diğer hadisi şerifte ise “Kadınların zaruret dışında sokağa çıkmaktan nasipleri yoktur. Onların kenarlar hariç yollardan da nasipleri yoktur."(Camius Sagir:7657); buyrulmaktadır.
Bir ayeti celilede Rabbimiz c.c.”Ey nebi! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle (başlarından ayakuçlarına kadar)dış örtülerini üzerlerine alsınlar bu onların tanınmaları ve eziyet olunmamalarına daha yakındır” (Ahzap- 59)
Günümüzde müslüman hanımlar dışarı çıkarken malesef daracık, rengarenk, süslü, çiçekli, yaldızlı eşarplar dış elbisesi olarak giyilmekte, pantolon giyen, makyaj yapan, elini yüzünü açtığı yetmezmiş gibi dış elbise de giymeyen, yırtmaçlı etek giyen, peruk takarak çalışan ve kendilerinin bütün bunlarla tesettürlü olduğunu zanneden hanımlar var. Bunların hepsi Kur'an'daki ve hadislerdeki tesettür emrine muhalif şeylerdir. Zira Peygamber efendimiz(sallallahu aleyhi vesellem) “Başlarını deve hörgücü gibi yapan kadınları gördüğünüzde onlara hiçbir namazlarının kabul olmayacağını bildiriniz”[Ahmed:2/223) buyurmaktadır.
Emirlere uyup evinde oturan hanımlara müjde veren bir hadisi şerifle bitirelim "Sizin evlerinizdeki mihnetiniz, Mücahidlerin ALLAH yolundaki ameline ulaştırır."(Ebu Ya'la:6/140);( Bezzar; İbni Ebi şeybe, Mecma:4/304). Allah’a emanet olunuz.
Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun.
Esselamu aleyküm verahmetullahi veberekatuh.
Ve aleyküm Selam Ve Rahmetullahi Ve Berekatühu Muhterem,
Mevla Teala İlmini ziyade eyleye (amin)
Biz Kullarına da Emri İlahi'ye göre yaşamayı nasip eyleye.
Esselamü Aleyküm