Onun için biz kendi işimize bakmalıyız. Biz, var olan gündemimiz etrafında yoğunlaşmalıyız. Evet, olup bitenleri göreceğiz, karşı tedbir alacağız ama asla ve asla başkalarının dümen suyuna kapılmayacağız. Kapılırsak, dümenimizi de kaptırmış oluruz. Dümen giderse fırtınaya da yakalanır, alabora da oluruz...
Biz, millet olarak şu başımızdaki taklitçi zihniyete güvenmekle maalesef dümeni kaptırmış olduk. AKP zihniyetini kastediyorum. Yanlış anlaşılmasın ‘zihniyet’ diyorum. Daha evvel CHP, bilmem DP, AP, MHP, ANAP gibi zihniyetlere kapıldığımız gibi. Al birini vur ötekine.
Esasen onların yok birbirinden farkı. Hepsi de aynı tezgâhtan çıkmış ve hepsi de Siyonizm’in ürettiği sinsi ve defolu zihniyetler. Ancak süsleri yani makyajları oldukça albenili. Kapılıyor işte millet. Tabii bu bizim değerlerimize sahip çıkmamamızdan kaynaklanıyor.
Peki, ne olmalı? ... Şu olacak bir defa taklitçi zihniyetleri iyi tanıyıp, hızla onlardan uzaklaşacağız. Kendi öz değerlerimize yani kendi öz kültürümüze, öz tarihimize, öz mânâ değerlerimize sahip çıkan Milli Görüş çatısı altında toplanacağız. İşte o zaman mesele hallolacak. Bu kadar da basit. Çünkü biz hepimiz Milli Görüşçüyüz.
Şimdi sizden “Madem bu kadar basit de, hadi bir kez daha baştan başla anlat da dinleyelim. Zararın neresinden dönersek kârdır.” demenizi bekliyorum. İnşallah, anlatacağız, anlayacağız ve bu güzel vatanımızı biz kendimiz, Millet olarak Milli Görüşçüler olarak kendimiz yöneteceğiz...
Evet, sen, ben, biz, aslında hepimiz Milli Görüşçüyüz... Buradan bakınca öyle. Bundan müsterih olabilirsiniz. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi kimimiz makyajlı zihniyetlere kapılmış ve başkalarının dümen suyuna girmişiz. Bizi adeta iktidarda kalmaları adına kullanıyorlar.
Affedersiniz biz enayi miyiz? Biz hangi ecdadın torunlarıyız? Biz başkalarına kuyruk olacak bir Millet miyiz? Biz de şu-bu ayrımcılığı olamaz. Biz, 85 Milyon hepimiz Milli Görüşçüyüz ve hepimiz kardeşiz. Bugün Ümmet ve Millet olarak içinde bulunduğumuz durumdan muzdaripsek, hepsi bu hassasiyetimizi kaybetmemizden kaynaklanıyor.
Evet, işte bir kere bunun farkına vardık mı, gerisi kolay. Şimdi hep birlikte canla başla mücadele edip Milli Görüşü iktidara taşımamız gerekiyor. Biz, Millet olarak çalışkanız, istedikten sonra başaramayacağımız, altından kalkamayacağımız iş yoktur evvel Allah!..
Yer altı, yer üstü kaynaklarımızla zengin bir ülkemiz, genç ve dinamik bir milletimiz var elhamdülillah. Bir anda hepsini birden harekete geçirdik mi Allah’da yardım edecektir İnşallah!.. Yerer ki inanalım, azmedelim, gerisi kolay.
Yıllarca işbirlikçi anlayışa kapılarak bir bataklığın içerisine sürüklenmişiz. Tabii çıkmak içinde bir bedel ödememiz gerekecek. Ama ne çare, gerekirse ödenecek. Bugün itibariyle zaten canlarımız gitmiyor mu? Gidiyor. Ama hiç olmazsa hak ve hakikat yolunda gider. Bâtılın dümen çizgisindeki İşbirlikçi zihniyete kurban gitmez.
Elbette ki kurban olsun canlarımız Allah yolunda. Elbette ki güzel vatanımız ve milletimiz ve hatta bütün İslam beldeleri ve ümmet için feda olsun benliğimiz. Bunun mücadelesini verelim. El ele, omuz omuza, sırt sırta büyük bir seferberlik içerisine girelim. Allah’tan başka kimseden korkmayalım...
Milli Görüş’ün geçmişte iktidara geldiğinde yaptığı gibi yeniden ülkemizi sanayide, tarımda, bilimde, fende, teknolojide kısacası her alanda lider ülke konumuna getirelim. Ülkemizi bir baştan bir başa fabrikalarla donatalım. İç göçün önüne geçelim. Aşsıza aş, işsize iş verelim... Yüce Allah’ın yasak ettiği: faiz, kumar, zina ve diğer haram bataklarından insanımızı kurtaralım.
Bütün bunları hep beraber olursak ve haktan, hukuktan ayrılmazsak, başaramaz mıyız? Elbet de başarırız. Biz, bu işin üstesinden geliriz. Ne olur, bir daha, olmadı bir daha düşünelim ve taa ki özümüze dönünceye kadar farklı bir karar vermeyelim. Zira bu millet, bu ümmet ve hatta bütün insanlık bunu bekliyor...
Yüce Allah Milli Görüşçü bir millet olarak hepimizi işbirlikçi zihniyetin şerrinden korusun!.. diyor ve hepinizi Allah’a emanet ediyorum...
