banner102

Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı, kadının kıyafetiyle alakalı CHP zihniyetine gönderme yaparak: “Türkiye geçmişte kadınları sadece cinslerine göre değil kılık kıyafetlerine göre tasnif eden çarpık bir zihniyete şahit oldu.” diyor ve: “Kadının kafasındaki örtüyle değil kafasının içindeki fikirlerle, üzerindeki elbiseyle değil yüreğindeki inançla ve sevgiyle değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.” şeklinde de fikrini beyan ediyordu. Arkasından: “Bunun için başı açık, başı kapalı ayrımı yapmıyoruz. Yapamayız, buna hakkımız yok. Bu insana değer vermemektir.” diye de ekliyordu.

Doğru söylüyor Sayın Cumhurbaşkanı. Ancak, doğruları söylemiyor. Biz zaten CHP zihniyetini hepimiz biliyoruz. CHP’nin İttihat Terakki zihniyetinin kırıntısı olduğunu da biliyoruz. Bu ülkeyi sağda gelse, solda gelse İttihat Terakki zihniyetinin yönettiğini de biliyoruz. Bu gün bile aynı olduğundan kimse şüphe etmesin. Tabii Milli Görüş İktidarları hariç. O da bu milletin iyi niyeti ve çabucak gaza gelmesinden ve bu vesileyle kendi öz görüşünün arkasında durmamasından kaynaklanıyor ne yazık ki... Neyse bu zaten kanayan bir yara!..

Gelelim söylenmeyen doğrulara. Bugün Türkiye’de kadının kılık kıyafetine göre yapılacak bir ayrım kalmadı zaten. Siz merak etmeyin İttihat Terakki zihniyeti durumdan gayet memnun. Bugün başı açıkla başı kapalı arasında tek bir fark kaldı ki o da başörtüsü. Anlaşılan Sayın Cumhurbaşkanı’nın sokaktaki vaziyetten haberi yok? Yani insan korumalarıyla da olsa şöyle bir dolaşır da sokaktaki başı açıkla kapalı arasındaki farkı görür. Ha zat-ı âlileri görmüyorsa biz görüyoruz. Buradan da yazıyoruz işte.

Bizim gördüğümüz, sokakta yürüyen kadınların bir çoğunun başı kapalı. Ancak, başın hemen aşağısından itibaren iş değişiyor. Şöyle bir omuzdan aşağı doğru bakın. Var mı fark? ... Yok, şimdi iki resim arasında sadece bir fark var o kadar. O da başörtü. Yani iki resim arasında eskisi gibi 7 fark falan yok. Şimdi artık çarşaftan, pardösüden vazgeçtim, etek dahi kalktı sayenizde ortadan Sayın Cumhurbaşkanı. Ne döpiyes kaldı ne tayyör

Şimdi sıkma boğaz deve hörgücü başörtüyü saymazsak; artık vücudu saran badi ve taytı sizin açık dediğiniz de giyiyor, kapalı dediğiniz de. Sokağın ortasında sigarasını rahat rahat açık da tüttürüyor kapalı da. Güneş gözlüğünü bütün cazibeliğini sergileyecek şekilde açık da takıyor, kapalı da. Yüksek topuklu ayakkabıyı giyip topuğunu yere açık da vuruyor, kapalı da. Açık da araba sürüyor, kapalı da. Daha birçok şey... Saymaya gerek var mı bilmiyorum. Kısacası sizin kapalı dedikleriniz da artık, “Ey millet ben buradayım, bakabilirsiniz.” diyor.

Peki, kapalılık anlayışı değişti de açıklık anlayışı değişmedi mi? Maalesef bu memlekette açıklık anlayışı da değişti. Eskiden açığın sadece başı açıktı, şimdi her tarafı açık. Keşke şimdiki kapalılar eski açıklar gibi olsa diyesi geliyor insanın. Milleti öyle bir konuma getirdiniz ki bu denli farklılığın farkında bile değiller.

Evet, İttihat Terakki zihniyeti eskiden kapalılık anlayışına itiraz ediyordu. Bu doğru. Ancak şimdi etmiyor. Neden? ... Çünkü öyle bir problem yok artık. Eskiden ne vardı? ... “Müslüman hanımlara söyle dışarıya çıkarken cilbablarını (kendilerini tanınmayacak konuma getiren dış giysilerini) üzerlerine alsınlar.” emrine uygun olarak şöyle omuzdan aşağı robalı bir pardösü ve  “Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar.” emrine uygun olarak da şöyle güzel bir baş bağlayış vardı. Şimdi ise giyinik çıplaklar var. “Başlarını deve hörgücü gibi yapıp, ayak topuklarını yere vurmasınlar.” emrine itaatsizlik var. Yani anlayacağınız Yüce Allah’ın emrine karşı bir duruş var. Bunun nesine itiraz edecek acaba İttihat Terakki zihniyeti? Onların istediği de bu değil miydi zaten?

Onların amacı Müslüman’ı dininden etmek değil ki. Onların amacı İslam’ı (haşa) yozlaştırıp, ortadan kaldırmak. Hani ılımlı İslam diyorlardı ya! Maalesef bu konuda çok mesafe kat ettiler. Ha İslam’a en ufak bir çentik dahi atamazlar. O başka. Ama Müslüman’ı kulluk rotasından çıkarmayı da başarmadılar değil, sayenizde. Siz ise milleti de peşinize takmış, Cehenneme doğru kaptırmış gidiyorsunuz! Tabi buna yolunuz açık olsun demeyiz elbette. Aksine her zaman her yerde üzerimize ne vazife düşüyorsa onu yapacağız. Benim de sizin de kurtuluşu için bunun böyle olması gerekiyor.

Yüce Allah sonumuzu hayreyleye inşallah!..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90