‘İslamcı’ dediysek söz konusu bu medya organlarının gerçekten İslami olduğuna inandığımdan değil, dışardan görünüşte İslamcı gözüktüklerindendir. Yoksa kendilerini liberal, batılı, çağdaş, yenilikçi diye niteleyip bu yönde bir yayın çizgisi oluşturan bu medya organlarının İslami hassasiyet taşıdıklarına hiç inanmadım. İslami hassasiyet taşıyan haber ve olaylara her zaman sırtlarını dönmeleri, ya da zevahiri kurtarmak için unufak resim, yazı yada görüntülerle bu haberleri geçiştirmeleri bu tezime açık bir örnek olsa gerek.
Bu yazıya konu olan durum Hrant Dink cinayeti sonrası kamuoyunda ve medyanın ‘İslamcı’ kanadında ortaya çıkan tepkiler. Hrant Dink, Türkiye’de yaşamış Ermenilerden birisi idi. Ermeni tandanslı Agos gazetesinin genel yayın yönetmeni olarak öne çıkan Ermenilerden birisi. Yaklaşık 5 yıl önce İstanbul’da öldürüldü. Karanlık bazı planların devreye girmesi için birilerinin seçtiği hedeflerdendi. Cinayetten yaklaşık 5 yıl sonra mahkemeden karar çıktı. Hrant Dink’i öldüren Ogün Samast ve azmettirici olduğu iddia edilen Yasin Hayal hapis cezalarına çarptırıldılar. Ama asıl fırtına ondan sonra koptu. Dink’in ölümünün organize bir suç olduğu ve çete işi olduğuna mahkeme karar vermeyince kamuoyunu yönlendirme merkezleri bir anda harekete geçti. Bir dönem kartel olarak adlandırılan ya da onlarla aynı zihniyette yayın hayatını sürdüren gazete ve tv’leri anladık. Ama sözde İslami duyarlılığa sahip gazete ve tv’lerin Hrant Dink ile ilgili mahkeme kararının verilmesi sonrası “hepimiz Ermeniyiz!” gibi sloganların atıldığı gösteri ve yürüyüşleri manşetlerden okurların gözünün içine soka soka vermesi “derin bir oyununun” kodlarını vermesi açısından olduğu gibi medyanın kitleleri yönlendirmede ne kadar önemli bir işleve sahip olduğunu da açıkça göstermektedir.
20 Ocak tarihli İslamcı gözüken bir gazetenin manşetten nerdeyse tam sayfa verdiği, ‘hepimiz Ermeniyiz, hepimiz Hrant’ız’ slogalnlarının atıldığı yaklaşık on bin kişilik gösteriye bu kadar ilgi gösterebilmesini şahsen anlamakta güçlük çekiyorum. Güçlük çekiyorum çünkü aynı gazetenin Türkiye’yi ilgilendiren milli ve manevi meselelerde bu denli bir duyarlılık gösterebildiğine hiç şahit olmadım. Ürneğin “hepimiz Ermeniyiz” sloganlarının atıldığı İstanbul’da bir yürüyüşü bu kadar afişe eden gazetenin, Irak’ta yaşanan katliam ve işgallere, Filistin’de yaşanan İsrail terörüne karşı tepkilere, peygamberimize hakaret edilmesine tepki gösterenlerin oluşturduğu milyonluk mitinglere maalesef Hrant Dink cinayetine gösterdiği tepki kadar tepki göstermemiştir.
Neden?
İşte burada kritik bir cevap var! Arif olanlar durumu anlıyor. Ama biz gene ifade edelim: Eğer gazetenize ABD’nin sesini duyurmak için Washington temsilcisi, Avrupa Birliği’nin sesini duyurmak için Brüksel temsilcisi koyar ve onlara bulundukları merkezlerin seslerini duyurmak için geniş imkanlar tanırsanız, İstanbul’da yapılan ve içeriği Irak, Filistin olan mitingleri böyle görmezden kalırsınız. İslam dünyasında yaşanan trajedilere ve gözyaşlarına duyarsız kalırsınız! Hrant Dink cinayetine ve sonrasında yaşananlara dört elle sarılırken, İsmailağa şehitleri Hızır Ali Muratoğlu Hocaefendi ve Bayram Ali Üztürk Hocaefendi’nin hala aydınlanamayan cinayetlerini umursamazsınız.
‘İslamcı’ medyanın ‘hepimiz Ermeniyiz!’ sloganlarını manşetlere taşıması, kendi yayın politikaları gereği olsa da Türkiye’de yapılmaya çalışılan zihinsel dönüşümün anahtarıdır. Gazetelerde, tv’lerde çarşaf-çarşaf sergilenen/izletilen bu sloganlar masum görünmekten öte bir toplumu dönüştürmeye, kimliğinden koparmaya, değerlerini yozlaştırmaya giden adımlardır. Bu ülkede İslami medya her şeyden önce müslümanların uğradıkları haksızlıkların takipçisi olmak zorundadır. Bıkmadan-usanmadan bu kaybedilmiş bu haklar geri alınana kadar mücadele vermelidir.
Bir ermeni de olsa, insana yapılan her türlü haksız saldırının karşısında olmak zorundayız. Ama kasıtlı ve planlı bir şekilde bu cinayetten prim sağlayıp, sokaklarda ‘hepimiz Ermeniyiz!’ sloganları atanların ve onları manşetlere taşıyanların oyununa gelmemeliyiz. Çünkü biz haksızlıkları engellemek için ne Ermeni ne de başka bir şey olabiliriz. Bizim kendi kimliğimiz bize yeter!
HAMİT KARDEŞ OFLU BAKAN ERDOGAN BAYRAKTAR KANAL 24DE ŞUANA KADAR 136 MİLYON METREKARE TOPRAK SATTIK DEDİ 2012 YILINDA DAHA FAZLA OLCAK DİYOR PEKİ GÜNAH DEYİLMİ NİÇİN SATILIYOR