Haber tarzı bir girişle yazıma başlamak istiyorum.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü Trabzon Havalimanında uğurlamak için bekleyen Ak Parti Kurucularından Oflu Kemalettin Göktaş ve Oflu Bakan Erdoğan Bayraktar arasında sözlü sataşma oldu.
Trabzon Havalimanında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü uğurlamak için bekleyenler arasında yer alan Ak Parti Kurucularından eski Milletvekili Kemalettin Göktaş ile Çevre ve Şehircilik Bakanı arasında yaşanan sözlü sataşma küfürlü sözlerle son buldu.
Mahalle aralarında serserilerin birbirleri ile tartışmalarında yaşanan küfürlü sataşmaları aratmayacak derecede olan bu küfürlü tartışma, bir zamanlar Merhum Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan'ın açık hava konuşmasında söylediği "Bunlar dişi bitmemiş çocuklar" sözünü haklı çıkardı.
Bir tarafta 11 yıldır Türkiye'yi yöneten Ak Partinin kurucusu Kemalettin Göktaş, diğer tarafta TOKİ konutları ile nam! yapmış Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar. Her ikisi de ülkemizin yönetici tayfasından.
Bunların yaptığı davranış kime örnek teşkil eder? sorusunu acaba kendilerine sorsak ne cevap veririler?
Veremezler... çünkü bu yaptıkları yanlış ilk değil ki, rahat cevap versinler. Veya yüzleri tutmaz ki(!) bu milletten çıkıp özür dilesinler!
Nefsi menfaatler için kurulan bir parti ve içine yerleşen çıkarcı tayfadan, bu yanlışların çıkması belki de çok normaldir! Fakat birileri ısrarla "bunlar sizin talebeleriniz" demesini göz önünde bulundurduğumuzda "bu kadarını da yapmamaları lazım", diyesimiz geliyor!
Menfaatlerine uygun düşmeyen bir konu olduğunda, kendisine sevgide tavan yapmış(!) insanlar anında dönerek! "Suç seni bakan yapanda" diyebiliyor. Evet... menfaat için bir yerde bulunmanın açık ve net sonucu budur işte.
Kim ne derse desin AK Parti menfaatler üzerine kurdurulmuş bir parti olup, içinde yer alanlarda menfaat için orada bulunan insanlardır. (İstisnalar kaideyi bozmaz ve o istisnalarda 11 yıl aynı yerde kalamaz!)
11 yıldır yapılan hizmetlerde; menfaatlerin devamı için gerekli işlerdir. Milletin zaruri ihtiyaçları devlet tarafından zorunlu yapılır ve bununla da övünülmez. Eğer bunlar, zaruri ihtiyaçlarla övünüyorlarsa, menfaat için çalıştıklarının bariz göstergesi ortaya çıkmış olur.
TRT de yayınlanan Meclis konuşmalarını birkaç gün izleyin bakalım bu ülke kime emanet? Bizi kimler ve ne şekilde yönetiyoru kendi gözlerinizle görün. Sadece hatipliği süper olan sayın Başbakan'ı izlemekle mutmainlik aramak, kusura bakmayın ama ahmaklıktır. Onu dinleyerek ülkenin gidişatını güllük gülistanlık görenlerin, kör ve sağırlardan zerre kadar farkları yoktur.
Ülkenin gerek ekonomi, gerek ahlaki, gerek eğitim ve gerek sosyal yaşam alanında iyiye mi kötüye mi gittiğini yöneticilerin yaşantılarından, devletin resmi istatistiklerinden ve ahlaksızlığın ulaştığı boyutlardan net bir şekilde görebilirsiniz. Tabi ki görmek istiyorsanız.
Mevlâ'm cümlemizi son nefesimizde Hakkı Hak bilip Hak için mücadele eden, batılı batıl bilip ondan kaçmak için gayret gösterenlerden eylesin.
