İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri hoşuna gider. Hatta böyleleri, söylediklerinin kalpten geldiğine (samimi olduğuna) Allah ı şahit tutarlar. HÜ¢lbuki o, hasımların en yamanıdır.(Bakara 204. Ayet)
Anlaşılan odur ki kelimelerin dizilişlerinde insanı etkileyen, insanın beyninde algı yanılgısı meydana getiren bir sihir vardır. İnsanı yaratan Rabbimiz, insandaki özellikleri en iyi bilendir.
Hasımların; düşmanlıklarını, hain niyetlerini Allah'ı(cc) da şahit tutarak kelimelerle ambalajlayıp insanların gönüllerine, gündemlerine düşürerek, bilinçaltı şekillendirmesiyle batıla yolcu taşımaktadırlar.
Bugün değilse yarın bir otobüs doldurabilecek kadar da olsa, ifsadın ihyası için canla başla çalışan hasımların, devamlı var olacağını bizlere haber vererek bizleri dikkatli olmaya çağırıyor.
"Â Â Â Gerçekten şeytanlar dostlarına sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar.Eğer onlara uyarsanız şüphesiz sizde Allah (cc)a ortak koşanlardan olmuş olursunuz."(Enam 121. Ayet.)
Allah(cc) adına gizlenmiş niyetlerin, ümmet için en çok dikkat edilmesi gereken bir konu olduğunu bizlere tembihliyor. Sürekli bir şekilde fitneye karşı teyakkuz halinde olan bir ferde, bir topluma kıyından, köşesinden ufacık (!) operasyonlarla önce nabızlar ölçülür, film vizyondan indirilir, tepkiler azaltılır. Gönüllere düşürülmüş vesveselerin, maya tutması için daha profesyonel tasarımlarla hazırlanmış yeni filimler, fitnenin ihyası için servise hazırlanır.
Hak ve batıl mücadelesinden kıyamete kadar bir uzlaşma zemini, bir ara bölge oluşturamadan mücadelesine devam eder. Mevla TeÜ¢lÜ¢ şöyle buyuruyor: "... Aralarına kıyamet sabahına kadar sürecek bir düşmanlık soktuk..." Maide Süresi 64. Ayet
Bugün Ümmet, en son geliştirilmiş teknolojik, sosyolojik, psikolojik, ekonomik, askeri, siyasi ve medyatik tasarımlarla harmanlanarak şekillendirilmiş fikir ve kültür savaşının en hain ve kahpe yüzü ile karşı karşıyadır.
Tevhidsiz bir din ve yağlamacı zihniyet!
Rabbimizin koruması altındaki bu tevhit dini, sayıları azda olsa, bu yola baş koymuş kahraman mücahitlerin duruşuyla akamete uğramayacaktır.
"Yine de ki: Hak geldi batıl yıkılıp gitti. Zaten batıl yıkılmaya mahkÜ»mdur"(İsra Süresi 81. Ayet)
İfsat taarruzunda başarısızlığa uğrayan şeytan, hennas ismi gereği pusuya yatar ve sabreder. Zaafiyet kollar, fırsat oluştuğunda ise, öldürücü darbesini indirir. Çünkü onlar cinni ve insi şeytanlardır.
Bazen ifsatçılar, Tevhit ağacına bakım yapıyor, onu suluyor, onu zararlılardan koruma görüntüsünde, ana kökleri besleyen kılcal kökleri ellerindeki çabayla işlevsiz hale getiriyorlar. Kısa bir zaman sonra tevhit ağacının fonksiyonlarını kaybettiğini görürsün. Hizmetçilere (!)dikkat.
Tevhit ağacının ahir zamandaki ilk yetiştiricisi, Allah Resulü (s.a.v) efendimizdir. Onun göstermediği, onun yapmadığı, tasvip ve tavsiye etmediği hiçbir model İslam değildir. O'na atfedilen Muhammedsiz (s.a.v)İslam tasarımı, günümüz insi ve cinni şeytanların başı olan ABD,AB,BM,NATO ve İsrail'in zülüm çarklarını yağlayan bir anlayış olur.
Tevhit ağacının dikim, bakım ve onarım kuralları Rabbimiz tarafından belirlenip Peygamber (s.a.v) efendimizin tatbikatıyla tüm insanlığa ilan edilmiştir. Bu kurallara ne bir ilave nede bir çıkarım yapılamaz
şüphesiz, AllahÂı ve peygamberlerini inkÜ¢r edenler, AllahÂa inanıp peygamberlerine inanmayarak ayrım yapmak isteyenler, Â(Peygamberlerin) kimine inanırız, kimini inkÜ¢r ederiz diyenler ve böylece bu ikisinin (imanla küfrün) arasında bir yol tutmak isteyenler var ya; işte onlar gerçekten kÜ¢firlerdir. Biz de kÜ¢firlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır. (Nisa Süresi 150-151. Ayetler)
Andolsun ki, sizin için ve Allah'a ve ahiret gününe (Allah'a ulaşma gününe) ulaşmayı dileyen ve Allah'ı çok zikredenler için, Allah'ın ResÜ»l'ünde güzel bir örnek vardır. (AhzÜ¢b Suresi 21. Ayet)