banner102

Arkadaşın insan hayatında çok önemli bir yeri vardır. Öyle ki arkadaşı, insanın cennet ya da cehennem ehli olmasına vesile olabilir. Bu bakımdan ahlak sahibi bir Müslüman kiminle arkadaş, kiminle dost olduğuna dikkat etmelidir. Bu bakımdan İnanan insan; arkadaş seçiminde titizlik göstermeli, Kur'an ahlakını yaşayan insanlarla dostluk  arkadaşlık etmelidir.

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde müslümanların dışında kalan kâfir ya da münafıklardan herhangi bir kimseyi dost edinmeyi açık olarak yasaklamakta ve şöyle buyurmaktadır: “Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, o onlardandır.” (Mâide: 51)

 “Ey iman edenler! Sizden olmayan kimseleri sakın sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenâlık etmekten aslâ geri kalmazlar.” (Âl-i imrân: 118)  İslâm dışındaki bütün din mensupları, inkârcı ateistler ve münafıklar da bu Âyet-i kerime’nin kapsamına girmektedir. Bu gibi kimseler İslâm’a daima karşıdırlar ve müslümanlara sıkıntı ve zorluk verecek her şeyi arzu ederler. Bu gibi kimselerle görüşülmesinde beis olmasada dost ve arkadaş edinilmemesinde Kur’anı Kerim bizleri uyarmaktadır. Daha sonra Allah-u Teâlâ onların müminleri hiçbir zaman sevmediklerini ve sevmeyeceklerini açıklayarak şöyle buyurmaktadır:

“İşte siz öyle kimselersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz.” (Âl-i imrân: 119)

Allah’ın düşmanlarına sevgi beslemenin ne derece yanlış ve çirkin olduğu bu Âyet-i kerime’den de anlaşılmaktadır. Onlar hiçbir zaman dost tutulmaya lâyık değillerdir.

Bu Âyet-i kerime’lere bakarak günümüz deki Müslüman ülkelerinin kimlerle nasıl ilişki kurduğunu kıyas edin. Bu Âyet-i kerime’lere inanıp iman ediyorsanız, ki inanıyoruz İslâm’dan nasıl uzak kaldıklarını (kaldığımızı) ve de başarısız olduklarına şahit oluyorsunuz. 

Maalesef bugünlerde Müslümanlar(Ülkeler) hayali sükuta uğramak üzere İsrail’le iyi ilişkiler kurmak için sıraya geçmiştir. Müslümanlar olarak rehberimiz olan Kur’ana her zaman bakılmasını ondan hareketle yaşamın anlaşılmasının gerektiğini bilmemiz lazımken tersi davranmamız akıl tutulmasından başka birşey değildir.

 Günümüzdeki bazı müslümanlar Yardımlaşmayı , sevgiyi, kardeşliği, dostluğu, merhameti  birbirlerine yaşamdan kopuk bir şekilde Nostaljinin ve Fantazinin uyuşmuş benliğinde lafı güzaf olsun cinsinden anlatıyor ve yaşıyor. Müslümanlar burnumuzun dibinde diri diri yakılıyor! Açlıktan ve sefaletten hayatlarını kaybediyor Çoğumuzun kılı kıpırtamıyor. Madden ve manen körlenmiş, çökmüş dünya sefaletine kendimizi kaptırarak bir yol tutmuş gidiyoruz.

Gelin İnananlar olarak hayatımızı güzel ve doğru yaşayalım , her şeyde ölçülü olalım , doğruyu , adaleti , merhameti elden bırakmayalım , hiç bir lideri , önderi gözümüzde ve benliğimizde yüceltmeyelim , acı çeken , dert sahibi insanların dertleriyle dertlenen insanlardan olalım , küçücük makamlar ve menfaatler uğruna kişiliklerimizden ödünler vermeyelim , kendimize saygımızı kaybetmeyelim , dürüst ve samimi olalım , ırkçi sevicilikten ve taassuptan derhal kurtulalım , Hayatı tanımadan ve onu dürüstçe yaşamadan kendimizi kandırmayalım.

Nitekim Cenab-ı Hak, Hz. İsa'ya buyurdu ki: (Yer ve göklerdeki bütün mahlukatın ibadetlerini yapsan, dostlarımı sevmedikçe ve düşmanlarıma düşmanlık etmedikçe, hiç faydası olmaz.) [K.Saadet] İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Hz Muhammed aleyhisselama tam ve kusursuz tâbi olabilmek için, Onu tam ve kusursuz sevmek lazımdır. Tam ve olgun sevginin alameti de, Onun düşmanlarını düşman bilmektir. İslamiyet'i beğenmeyenleri sevmemektir.

Onun içindir ki Sevgiye gevşeklik sığmaz. İki zıt şeyin sevgisi bir kalbde, bir arada yerleşemez. İki zıt şeyin, aynı anda bir araya gelmesi, mümkün de değildir.  Allahü teâlâyı sevmenin en büyük alameti, Müslümanları sevmek, gayri Müslimleri Yahudileri sevmemektir, yani Kime dost, kimin dostu olduğumuzu netleştirmeli hayat tarzımızı ona göre belirlemeli vede  peygamberimizin dostlarını sevmeli, düşmanlarını sevmemeli Vesselam..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
osman özdil 2015-12-28 19:29:22

Aynen doğrudur

banner90