banner102
Yeryüzüne imtihan için geldiğini bilenler, bilmeyenler ve bildiğini zannedenlerin yaşadığı bir toplumda yaşamak gerçekten çok zor.

Ak ile karanın birbirine karıştığı bir dönemde yaşayan Müslümanlar olarak, işimizin çok zor olduğunu ve bu zorluğu geçmenin de dünyalık işlerimiz ile olmayacağını anlamamız gerekiyor. Eğer manen işimiz çok zor diyerek maneviyatın önüne maddiyatı koyarsak bu konuda samimi olmadığımız ortaya çıkar. Hepimiz bu samimiyet testini kendi üzerimizde denememiz lazım.

-Biz hangi yolda gidiyor ve gittiğimiz yol için ne yapıyoruz?
-Gittiğimiz yolun doğruluğuna ben mi karar verdim yoksa inancım mı?
-Akşam yatağa yatarken ertesi gün hangi hayırlı/hayırsız planları düşünerek yatıyoruz?
-Ülkemizi Hak/Batıl sistemle yönetmek için kurulan partilerden hangisine destek veriyoruz?
-Destek verdiğimiz partiye Hakkı savunuyor  diye destek verip o yolda ne kadar gayret gösteriyoruz?
-Futbol takımı tutar gibi Siyasi parti tutup, kızdığımızda başka partiye destek vermemizdeki niyet ne kadar samimi?
-Cenab-ı Allah (Celle Celalühü) bizlere "Yeryüzüne İslam Hakim oluncaya dek kafirlerle savaşın" buyuruyor. Biz bu emrin neresindeyiz?
-Zalimleri ve kafirleri açık açık dost edinen kurum, kuruluş ve şahısların peşinden hangi niyetle gidiyoruz?
-"Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin" ilahi emrine karşı, manen ve madden dost edinenlerin yanında mı yoksa edinmeyenlerin yanında mı yer alıyoruz? sorularını imtihanda olan kullar olarak kendimize sorup samimi şekilde cevaplandırmalı ve gereğini yapmalıyız. Aksi halde dünya ne işyeri açmak, ne çoluk çocuğumuza bakmak nede dünyalık bir makam elde etmek için gelmedik. Sadece ve sadece "Ben insanları ve cinleri sadece bana kulluk etsinler diye yarattım" [Zâriyât suresi 56. Ayet] ilahi söze binaen yaratıldık. Bunun için yaptığımız işlere ve desteklediğimiz kurumlara çok dikkat edelim.

Bakınız ülkemiz etrafımızdaki Müslüman ülkelere oranla çok daha rahat bir ülke. henüz bir savaş yok! Fakat savaş olan ülkelerin yönetimi ile bizim yönetimimiz arasında pek fark yok. O ülkelerde bulunan Müslümanlar imtihanlarını, yani yeryüzüne İslam-ı hakim kılma mücadelelerini savaş ile veriyor. Bizde bu ülkedeki Hakkı hakim kılma mücadelemizi seçimlerle veriyoruz. Bu rahatlık nimetini külfete dönüştürmemek için bu imtihanı başarmaya gayret etmeliyiz.

Oy verirken; yakışıklı, karizma, güçlü, paralı, arkası sağlam gibi kriterlere göre değil, kime oy vereceksek o kurumun ana gayesi; yeryüzüne Hakkı hakim kılma olması gerekiyor.  Yoksa o proje, bu proje, mega proje vs gibi vaatler sadece teferruattır. İşin aslı "Yeryüzüne Hakim kılma" mücadelesidir. Bu mücadeleyi yaparken de sadece oy verip sorumluğunu üzerimden atarım diye düşünmek çok yanlış olur.

Bu şekilde düşünürsek, Musa Peygambere (A.S.), zamanın insanlarının "Sen git düşmanlarla savaş biz burada bekleyeceğiz" diyenler gibi oluruz.

Daha açık konuşmak gerekirse; bu iş çocuk oyuncağı, veya futbol takımı tutmak gibi değildir. Herkes nereye oy verecekse vicdanına danışsın. Sonuçlara takılmadan vereceği oyun vebalini düşünsün. Yoksa sonuçlar Allah'ın (Celle Celalühü) elindedir. Bizler sonuçtan sorumlu değiliz fakat vereceğimiz oydan dolayı çok büyük sorumluluğumuz vardır. Bunu bilip buna hareket etmek duasıyla Mevla'm yar ve yardımcımız olsun.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
of.k.k.o. 2014-02-08 11:41:17

tabiki akp'ye oylarimizi seve seve vereceğiz,erbakanin talebesine oy verilmezmi.....herkes akp'ye oylarini seve seve verecek.

banner90