Kâni, Müslüman, Yani ise Hıristiyan ismi.
Atasözünü birçok şekilde yorumlamak mümkündür. En uygun, en isabetli yorum ise herhalde Kâni’den beklenmedik bir davranışın arız olmasıdır. Yani, Kâni, hayal kırıklığına uğratmıştır kendisini yakinen bilenleri. Sözü bir başka düşünceyle de ‘Kâni’ye toz kondurmamak’ olarak da yorumlamak mümkün.
Her neyse sözü Başbakan-Pensilvanya ilişkilerine getirmek istiyorum. Belki kırk yıllık bir dostluk vardı ancak son 12 yıldır sıkı-fıkı olan bu ikili arasındaki ilişkiler ne olduysa birden bire kopuverdi. Artık birbirlerine olur mu yani olmaz ki yani diyip duruyorlar.
Arlarından ne geçti, ne etti? Onu net olarak bilen yok. Yorumlar ise gırla gidiyor. ‘Bu danışıklı dövüştür…’, Her iki tarafın yanlıları birbirlerine ‘Vay hainler…’, ‘Yıllardır devletin içine sızmışlar…’, ‘Paralel yapı da çökertildi…’, ‘Çeteler…’; ‘Arsızlar, hırsızlar, yolsuzlar…’ vb.
Şimdi, ortada gerçekten de bir kavga var mı? Varsa haklı kim, haksız kim? Veya vatandaş olarak kimi aklayıp kimi mahkûm edeceğiz belli değil. Ancak şimdilik Başbakan bütün imkânları kullanarak Milleti yönlendiriyor.
…
Mevzuyu dostlar arasında yorumlarken birisi şöyle bir benzetme yaptı. ‘Varşova Paktı’nın yıkıldıktan sonra bir NATO toplantısında zamanın İngiltere Başbakanı Margaret Teacher’ın “Varşova Paktı NATO’nun düşmanıydı ancak dağıldı. Düşmansız bir ideoloji ise yaşayamaz. Bundan sonra NATO’nun düşmanı İslam’dır.” Sözünü hatırlatarak, şimdi Sayın Başbakan her seçim öncesi kendisine bir düşman icat ediyor ve halkı yönlendiriyor.’ dedi.
Yerinde bir benzetmedir. Ancak şunu eklemekte fayda var ki oda bu düşmanlığın danışıklı olması… Denilebilir ki; “Madem öyle seçimler bitti neden hala düşmanlık devam ediyor?” … Yani evet seçimler bitti ama yeni seçimler de kapıda. Hazır bu strateji tutmuşken devam ettirebilir. Tıpkı Ergenekon da olduğu gibi. Malum Ergenekon, nerden baksan iki seçim AKP’yi idare etti. Şimdi artık Ergenekoncular serbest.
Böyle bir strateji ne İslam’da vardır, ne de Müslüman’a yakışır. Müslüman, harbi olmalıdır. Müslüman, anca ferasetiyle muhatabını etkilemelidir. Feraset, harbilik demektir, samimiyet demektir. Ama maalesef ülkemizde “Siyasi arenada samimiyetten söz etmek nerdeyse tarihte kaldı.”
Cemaat tartışması, suni bir tartışmadır. Milletin zamanını, duygularını, beklentilerini israf etmek, boşa çıkarmaktır. Milleti oyalamak, yanlış yönlendirmektir. Bu Millet bunu hak etmiyor. Bütün bunlar bu ülkeyi geri bırakır. Bütün bunlar bu memlekette bir şeylerin üzerini kapatmak içindir.
Bu memleketi geri bırakan çok önemli gündemler vardır. Bütün kurgular onların üzerini örtmeye yöneliktir. Üzeri tozlandırılmaya çalışılmaktadır. Bugün ‘Dinler arası diyalog’, ‘Medeniyetler ittifakı’, ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ gibi gündemler, Ülkemizin, İslam Âlemi’nin, İslam’ın aleyhine projelerdir. Bu ve birçok değerlerimizin yozlaştırma amacı gütmektedir.
Bugün Başbakanımız Büyük Ortadoğu Projesi’nin ve Medeniyetler İttifakı’nın eş başkanıdır. Yine AKP hükümeti ve cemaat birlikte Dinler Arası Diyalog yönünde faaliyetler yürütmektedirler. Gelinen noktada bütün değerlerimiz, bütün kutsallarımız bu projeler kapsamında büyük yaralar almıştır. Bu ne hıyanettir? Bu ne ihanettir? Anlamak zor!
Sayın Başbakanımız seçimden hemen sonra Azerbaycan’ı ziyaret etti. Azerbaycan, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamındadır. Arkasından gelen Ermenistan’a yönelik 1915 taziye bildirisinin de bu kapsam dâhilinde olmadığı ne malum. Ermenistan dahi aynı proje kapsamındadır. Kim bilir arkasında ne senaryolar vardır? Hepsini zaman gösterecek ancak yaşanacakları her zaman olduğu gibi bu Millet bununla ilişkilendirmeyecektir.
…
AKP hükümetinin devamı bu projelerin daha çok tahribatlar yapacağı anlamına gelir. Türkiye’de yolsuzluklardan bahsediliyor. Bakanlar istifa ediyorlar. Başbakan hakkında şaibeler var. Neden bütün bunların üzerine gidilmiyor? Neden Meclis araştırma komisyonları kurulmuyor? Sanki ört-bas edilir için muhalefete ve ya bir takım tüzel kişiliklere, kurumlara yüklenilip duruluyor. Twitter kapatmak, Youtube kapatmakla nereye kadar ört-bas edilebilir? Çamurun üstüne neden oturulmaya çalışılıyor?
Bütün bunlar, içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Böyle giderse işler daha da sarpa saracaktır.
Ey Milletim haberin ola!!!
