.jpg)
Bu sadece bir tanesi, siz sabah saatlerinde veya gece saatlerinde Âlimler Şehri Of İlçesinin caddelerini gezin. Gezin de bakın kul hakkından korkan kaç şoför varmış onu kendi gözlerinizle görün.
Yoksa bu şekilde park edenler yayaların haklarına tecavüz ettiğini ve kul hakkında girdiğini bilemiyor mu?
Yoksa araçların ne olursa olsun kaldırıma park edilemeyeceğini idrak edemiyorlar mı?
Yoksa araçlarını kaldırıma park ederek yayaların yoldan yürümesine ve yolu kullanan şoförlerin o yayalara hakaret etmesine sebep olduklarını bilmiyorlar mı?
Hatta daha da ilerisi yolda yürüyor diye bir aracın çarpması sonucu yaralanabilecek vatandaşların vebalini taşıyacaklarını idrak edemiyorlar mı?
Konuşmaya sıra gelince şehrin adını kullanarak herkes hoca olabiliyor. Evet gerçekten şehrin değerli insanları, hatta Âlimleri var, fakat bu şekilde kul hakkına girenlerden bu değerli insanlar hoşnut olabilir mi? Bırakın bu insanların hoşnut olmasını Rabbimiz razı olur mu?
Bu yanlış kişinin kendi kendine işlediği yanlış gibi değildir. Çünkü bu toplumu ilgilendiren bir yanlıştır ve sorumluluğu bir o kadar daha fazladır. Ayrıca kul hakkı ile Rabbimizin karşısına çıkmanın ne derece vahim olacağını bilmiyorlar mı?
Bu şekilde park yaptığı için kul hakkına girildiğini bilmeyenlere sözüm yok. Onlar sadece toplum arasında hoş görülmeyen bir iş yapmışlardır. Yoksa onlar için başkalarının hakkı önemli değildir. Bunun için onlara bir sözüm yok, fakat ya ben Müslümanım ve başka bir insanın hoşlanmadığı zerre iş yapsam dahi bunun kul hakkına gireceğini bilirim ve bu yanlıştan uzak dururum. Beşeriz hata da yaparız ama hatada ısrar etmeyiz. Bu tür konularda hata da etsek kul hakkı olduğu için hakkına tecavüz ettiklerimizden helallik almamız lazım. Bu da o kadar kolay olmadığı için biz en iyisi araçlarımızı kaldırımlara, yol ortalarına, park edilmesi yasak olan yerlere veya vatandaşları rahatsız edecek bir yere park etmeyelim.
Bakınız bu konuda Sevgili peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ne buyurmuş:
Ebû Mûsâ radıyallahu anh şöyle dedi:
Ey Allah'ın Resûlü! Hangi Müslüman en üstündür? diye sordum.
"Dilinden ve elinden müslümanların emniyette olduğu kimse" cevabını verdi.
Buhârî, Îmân 4, 5, Rikak 26; Müslim, Îmân 64, 65. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 2; Tirimizî, Kıyâmet 52, Îmân 12; Nesâî, Îmân 8, 9, 11
