İnsanoğlu olarak dünyaya sadece ve sadece Rabbimize kulluk için gönderildiğimizi her Müslüman bilir. Fakat bunu tefekkür ederek idrak edenler maalesef azınlıktadır.
Kulluğun ilk görevi olan LÂ kısmı askıda kalarak ilahe illallah, Muhammedün Resulullah ile amel edilme ile yetinilince, dünyanın bu olumsuz tablosu ile karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz oluyor.
Halbuki bir binanın temelini atmadan kat atmak ne kadar mantıksız ise, Müslüman olmak içinde LÂ demeden ilahe illallah demek o kadar mantıksızdır.
Bizler önce nefsimizde sonra çevremizde LÂ diyerek Rabbimizin yasakladığı bütün kötülüklere yani yasaklara HAYIR diyeceğiz ki yapılan güzellikler bir işe yarasın. Yoksa hem yasaklar olsun hemde güzellikler olsun inancı ile yaşarsak bu Kelime-i Tevhide ters olur ki, buda İslam'a giriş anahtarının bir dişinin kırık olması anlamına gelir. Bir anahtarda küçücük bir diş kırık olsa o anahtarın işe yaramayacağını da herkes bilir!
Başta dediğim gibi, bizler dünyaya sadece kulluk için gönderildik. Bu kulluğu da Rabbimizin istediği şekilde yapmak zorundayız. Ne günümüz şartlarına göre nede önümüzdeki önderlere göre bir kulluk yapamayız.
Bu kısa girişten sonra esas anlatmak istediğim meseleye gelmek istiyorum. Malumunuz 31 Aralık gayri müslimlerin eğlence günü olarak Nuel adıyla adlandırılmış ve bu şekilde dünya genelinde kutlanıyor. Maalesef ülkemizde de iki gün resmi tatil ile kutlanmasına zemin hazırlanıyor. Hatta Müslümanım diyen birçok insan bunu alenen kutluyor ve kendilerince doyasıya eğleniyorlar. Halbuki bu kutlamanın İslam ile zerre kadar alakası olmadığını da çok iyi biliyorlar. Kaldı ki Sevgili Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) kafirlere muhalefet olsun diye saç şeklini dahi değiştirirken ümmeti olduğunu iddia edenler birebir kafirler gibi kutlama yapıyorlar.
Kimse kusura bakmasın ama bu kutlamaların zerresinin dahi İslam ile bağdaşmayacağını, vicdan sahibi her Müslüman anlar ve gereğini yapar!
Değil kutlama yapmak bu gece için özel hiçbirşey yapılmaması gerekiyor. Zaten bu gece "Hayra motor, şerre fren" olan bir teşkilatın her yıl yaptığı MEKKE'nin Fethi kutlaması var.
Âlimler şehrinin vatandaşlarına yaraşan nuel kutlaması yapmak değil, Anadolu Gençlik Derneğinin Trabzon ve Of Şubesinin ayrı ayrı yaptığı Fetih kutlamalarına katılmaktır.
Gelin Of Anadolu Gençlik Derneğinin Konferans Salonunda yapılacak olan "Mekke'nin Fethi" programına katılarak 31 Aralık gecesini Sevgililer Sevgilisini anarak geçirelim. Bu günlerde dünyaya gelen Alemlerin Sultanı Hazreti Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Efendimizi üzmeyip hoşnut edelim.
LÂ diyecek her Müslüman bu nuel kutlamasını değil kutlamak ağzına dahi almayacaktır. Zaten imanımızın gereği de bu değil mi?
