Geçtiğimiz cuma günü haziranda yapılacak olan milletvekilliği
genel seçimleri için bürokratların istifalarını vermeleri gereken son gündü.
Beklendiği gibi pek çok bürokrat peşi sıra adayı olmayı istedikleri partilerin
genel başkanlarından aldıkları “işaretle” istifa etti. İstifa furyası öyle hal
aldı ki haber siteleri ve gazeteler çarşaf çarşaf “kim nerden istifa etti” onu
yazıp durdu. Sözün burasına gelmişken şunu da sormak lazım. Madem milletvekili
adayı olmak istiyorsunuz o halde neden millete değil de tarafı olduğunuz
partilerin genel merkezlerine bakıyorsunuz? Madem amacınız millete hizmet o
halde soruyu millete sorun bir zahmet!
Gelelim başlıktaki sorunun cevabını aramaya…
İstifa eden bürokratların neredeyse tamamı AKP’den aday
olmak için istifasını vermiş. “İşaret” alamayıp köşesinde üzülüp duranları da sayarsak
listenin hayli kabarık olduğunu söyleyebiliriz. Kurum başkanları, belediye
başkanları, il genel ve belediye meclis üyeleri vs vs… Herkesin seçme hakkı
olduğu kadar seçilme hakkı da var. Buna hepimizin saygı göstermesi elbette
gerekir. O nedenle falanca kurum başkanının, filanca belediye başkanının
AKP’den ya da bir başka partiden aday olmak için istifa etmesi doğaldır. Fakat
doğal olmayan AKP’nin mevcut uygulamaları ve politik görüşlerini önemsemeden
adaylık için yarışmak. Ülkenin toplam borcu, işsiz sayısı, cari açığı habire
artıyor. Gazetelerin 3. sayfaları gün be gün ahlak ve maneviyat
dezenformasyonları, cinayetler, hırsızlıklar, soygunlar ile dolup taşıyor.
Türkiye üzerinde yüzyıllardır çirkin emelleri olan ve emellerini
gerçekleştirmek için ellerini sabırsızlıkla ovuşturanlar Türkiye’yi başka
Müslüman ülkelere “sözde model” olarak sunuyor. Bunca yanlış iş, yanlış
uygulama, işbirlikçilik noktasına varan icraat ve acizliğin topluca
sergilendiği bir partiden aday olmak için kıran kırana yarışmak da neyin nesi?!
AKP’den aday olmak için yarışanlara sormak lazım:
Diyelim ki milletvekili seçildiniz ve TBMM’ye girdiniz.
Genel Başkanınız sizden ABD’nin istediği bir tezkereyi, mesela İran’ın işgal
edilmesi için Türkiye topraklarını üs kullandırmayı onaylamayı istedi. Bunu
kabul eder misiniz?
Ya da “Vahşi Batı’nın” kalkan adı altında Müslüman ülkelere
yönelik füze kalkanı kurmasına genel başkanınız “evet” diyor diye siz de evet
der misiniz?
Veya sırf küresel para baronları istiyor diye iktidar olan
partinizin yetkili isimleri ekonomiyi rant ekonomisine çevirip, bu para
baronlarına milli kaynakları peşkeş çektirmesine sessiz kalabilecek misiniz?
Milletvekili değilken bunlardan sorumlu tutulamazsınız
elbette. Ama iş sorumluluk noktasına varınca bu vebalden kurtulabilir misiniz?
Yoksa işi kolaya döküp genel başkanınız Recep Tayip Erdoğan gibi bunların
tümüne “dünya gerçeği” diyerek reel-politik denen saçmalığa mı sığınacaksınız?
Doğrusu normal şartlarda bunlara kimse evet diyemez. Peki
neden AKP kadrolarından milletvekili seçilmek için birbiri ardına istifa eden
böylesine değerli insanlar bunu göremiyor? Millete hizmet etmek kutsal bir
görev. Hatta bizim inancımızda ibadetle özdeştir. Ama milletin istemediği, onay
vermeyeceği işler yapmaya yönelmek de o denli yanlıştır. Millete hizmet
edeceğim diye yola çıkıp “kurda kuşa yem olmak” sonu kötü biten hikayelere
benzer.
Her şeyi göze alıp, aday olarak milletvekili seçilmek mi
istiyorsunuz?
O halde milletvekili olduğunuzda “benim genel başkanım
elbette olan biteni bilir, o bize şunu şöyle yapın diyorsa biz de yapalım”
demektense “genel başkanım istiyor ama beni seçen milletim acaba ne istiyor”
deyip önceliği lütfen millete verin. Hatta genel başkanınız yanlış yolda
yürüyorsa cesaretle önüne çıkın. Hem onu yanlışından kurtarın, hem de siz
yanlışa düşmekten kurtulun! Milletin vekili olmakla olamamak arasındaki fark
budur.
Elbetteki tüm bunlar sadece AKP için değil tüm siyasi
partilerin adayları için düşünülmesi ve anlaşılması gereken durumlardır. Her ne
kadar AKP diye başlık attıysak da bu genellemeler, AKP şahsında tüm partilere
yöneliktir.
Haziran 2011’de yapılacak genel seçimlerde reel-politik gibi ucube bir kavrama göre değil, milletin gerçek menfaatlerine göre iş yapacak, bu kriteri gözardı etmeyecek milletin gerçek vekillerinin seçilmesi temennisiyle…
Of'un ulaşımı konusunda gönderdiğim haberin değerelndirilib değerlendirilmediği konusunda bilgi verirseniz memnun oluruz.
Saygılarımla Mehmet ACET TRABZON ESNAF VE SANATKARLAR ODALARI BİRLİğİ DENETİM KURULU BAŞKANI.0532 472 89 08