Aldığımız nefes, gördüğümüz gerçekler ve Hakkı söyleme imkÜ¢nını bizlere lütfeden Allah ZülcelÜ¢l ve Tagaddes Hazretlerine sonsuz şükürler olsun diyerek yazıma başlamak istiyorum.
Dünya iki yol üzerine kurulduğunu, her Müslüman’ın bilmesi ve buna inanması gereken bir gerçektir. Bu yolun bir tanesi Hak diğeri ise Batıl yoldur. Bu ikisinin haricinde bir yol yoktur. Hayırlı bir sonuca ulaşmak için Hakkın dışında hiçbir yol kabul edilmeyeceği de bir gerçektir. Bu gerçekte dünyanın sadece belli bir yerinde değil, bütünündedir.
Batıl düşünce Hakkı yok etmek için Hakka yakın görünen yollar belirleyip bu yollar ile Hakkın yanında yer alanları kandırarak Batıla hizmet ettirmektedir. Ülkemizde de aynı oyunlar hat safhada kendini göstermektedir.
Bu oyunu bir misal ile ortaya koymaya çalışacağım.
Ülkemizde iki gemi şiddetli dalgalar arasında yıllarca hedefe doğru ilerleme mücadelesi vermektedir. Bu gemilerin biri Hakkı hÜ¢kim kılma yoluna hedefini kilitlemiş bu yolda ilerleme mücadelesi veriyor. Diğeri ise Batılı hÜ¢kim kılmak için rotasını sabitlemiş ve bu uğurda ilerleme mücadelesi veriyor.
Başta belirttiğim gibi şiddetli dalgalar arasında hedefe kilitlenen iki gemiden birisi dışarından bakıldığında çok güçlü ve şiddetli dalgalara çok daha fazla dayanıklı bir gemi. Üstelik bu gemiyi ülkemize pazarlayanlar sistemini Hakka dönmeyecek şekilde ayarlamış ve bu şekilde sabitlemişler. Hakkı temsil eden gemi ise Allah ZülcelÜ¢l ve Tagaddes Hazretlerinin koruması ve vaadi ile Hakka kilitlenmiş ve sonuna kadarda ilahi koruma ile devam edecektir.
Hal böyle iken, Hakkı temsil eden geminin içinde bulunan yönetim kadrolarından birileri şeytanın aldatmacalarıyla aldanıp Batılı temsil eden gemiye geçmiş ve bu gemiyi Hak yola döndürmeye çalışıyor! Başta söylediğimiz gibi bu gemiyi pazarlayanlar gemi sistemini Hakka dönmeyecek şekilde ayarlamışlar. Bunu o gemiye geçenlerde çok iyi biliyorlar ve bunu dillendiriyorlardı. Peki neden bildikleri ve dillendirdikleri halde geçtiler? İmtihan dünyası ve bunun en güzel örneği de Kur’an-ı Kerim’de geçen Talut ve Calüt ordusunun kıssasıdır.
Bu yönetici kadrosu batılı temsil eden gemiye geçmekle kalmamış, kendilerine gönül verenleri de peşlerinden götürerek gemiye almıştır.
Ünceden Hakkı temsil eden gemide yer alan birçok yönetici ve mürettebat batılı temsil eden gemiye geçmek ile kendilerini tehlikeye attıkları gibi ayrıldıkları gemidekilerin imtihanını da zorlaştırmışlardır.
Gemiden ayrılanların niyetlerini sorgulamak gibi bir düşüncem yok, fakat eylemlerinin yanlışlığı apaçık ortada iken bunu gizlemenin bir anlamı yok.
Güçlü ve şiddetli dalgalara dayanıklı görünen gemi, içerinden su almaya başlamış ve bunun farkına varan yönetim kadrosu su alan delikleri gemi mürettebatını kullanarak kapatmaya çalışıyor. Üstelik bu delikler üstün bir gayret ile gizlenmeye çalışılsa da Diğer gemideki feraset sahibi insanlar bunu fark ederek oradaki aldanmış insanların helak olmaması için bu tehlikeyi dillendirerek uyarılarda bulunuyorlar. Bu uyarılara kulak asmayan yönetim kadrosu, durumu gizlemekle kalmayıp geminin dışını süsleyerek Hakkı temsil eden gemideki insanları da kandırmaya ve kananları da gemisine almaya çalışıyor. İmtihan dünyası olduğu için bu aşamada da imtihanı kaybedenler olabiliyor.
Diğer taraftan Hakkı temsil eden gemi şiddetli dalgalar arasında sağlam bir şekilde yol alırken, içerisinde bulunan mürettebattan bazıları ise diğer geminin dışarıdan görülen güzelliği ile kendi durduğu gemiyi kıyaslayarak kendini küçümsüyor. Bu tür mürettebattan ziyade Batılı temsil eden gemiye binen mürettebatın birçoğunun düştüğü durumları fark etmeyerek, Hakkı temsil eden gemideki mürettebata ‘siz batmadınız mı’ diyebiliyor. HÜ¢lbuki İnsanları Yoktan Yaratan Allah ZülcelÜ¢l ve Tagaddes Hazretleri buyurmuyor mu ‘De ki; “Hak geldi, batıl yok oldu. Zaten batıl yok olmaya mahkÜ»mdur” (İsra-81)’ Yaratan mı daha iyi bilir yoksa yaratılan mı?
Sonuç olarak Batılı temsil eden gemi batmaya mahkÜ»mdur ve de batacaktır. Bunu kurtarmaya çalışan Ülim de olsa, Zalim de olsa bu batacaktır. Kimse kendi kendini kandırıp ta Batılın gemisini Hakka döndürmeye çalışmasın. Çünkü Hakkı temsil eden gemi her zaman vardır vede kÜ¢inatın sonuna kadar da var olacaktır. Bunun mürettebatı ister bin kişi olsun isterse bir kişi, buda bir şey değiştirmeyecektir.
Rabbim yazdıklarımdan önce kendimin anlaması ve bu anlayış üzere yaşamasını, sonra da okuyanların anlayıp yaşamasını nasip eder inşAllah.