Geçtiğimiz hafta içinde ofunnabzı.com olarak yeni bir
çalışma başlattık ve haber ekibimizi halini gözlemlemek ve sorunlarını
incelemek üzere esnaflarımıza gönderdik. Başbakanın “ekonomimiz gayet iyi”
sözlerinin doğruluğunu araştırma babında önemli bir çalışmaya imza attık. Haber
ekibimiz görüşme gerçekleştirdiği esnaflarımıza “mevcut iş durumunuz nasıl?”, “Of’un
ekonomik potansiyelini nasıl görüyorsunuz?” ve “Türkiye’nin ekonomik açıdan
geleceği konusunda nasıl bir beklenti içindesiniz?” gibi üç temel soru sordu.
Aldığımız cevaplar, başbakan Erdoğan’ın “ekonomimiz gayet iyi” sözünün gerçek
olmadığını bir kez daha ortaya koydu.
Hemen hepsinin ortak ifadeleri arasında nerdeyse sadece çaya
dayalı bir Of ekonomisinin Of’a yetmediği oldu. Esnaflar olarak kredi ve faiz
batağına gömüldüklerini ve merkezi hükümetin bu konuda kılını
kıpırdatmadığından şikayet ettiler. Yerel noktada ise başkan Oktay Saral’ın esnaf
kesimine yeterince yardımcı olmadığını, mevcut sorunları geçiştiren ve ihmal
eden bir yapısının varlığından şikayet ettiler.
Of, her ne kadar ismiyle Türkiye’ye hatta dünyaya nam
saldıysa da potansiyelini Of içersinde kullanamaması bir handikap oluyor. Of’un
bağrından çıkan evlatları, başta Ankara, İstanbul olmak üzere ülkenin her
yerinde söz sahibi hatta Avrupa’da ya da dünyanın bir başka köşesinde adından övgüyle
söz ettirebiliyor. Ama maalesef Of dışında yaptıklarını, Of içersinde istenen
seviyede yapamıyor. İşte ofunnabzı.com olarak onlarla yüz yüze yaptığımız
görüşmeler bunun en bariz örneği! Başbakan Erdoğan “ekonomimiz iyi yolda”
diyerek pembe tablolar çiziyor fakat geçtiğimiz aylarda Of’a geldiğinde
Ofluların ekonomik durumu nedir diye hiç sormuş mudur? Ya da çay paralarını hemen
alabiliyor musunuz? demiş midir? Bu soruları Oflulara soramayacağının
farkındayım. Çünkü çizmekte olduğu pembe tablonun sabun köpüğü gibi eriyip
gitmesini istemez tabiki!
Doğrusu Of’taki bu sorunların derinden yaşandığına şahit
olmak, esnafın içine düştüğü bu hale tanıklık etmek çok üzücü. Yetkililerin
hiçbir çözüm almaması, çözüm alacak çalışmalardan uzak durması tabiri caizse “ne
halin varsa gör!” kabilinden tutumu ise bundan daha da üzücü. Esnafımız da,
vatandaşımız da bunu hak etmiyor. Ülkeyi yönetmek için oy verip, yönetici
yaptıkları kişilerin, onların dertlerine bakmaması, pembe tablolar çizip polyannacılık
oynamaları onları yaralıyor.
Bu işe dur demek lazım!
Ama bu işin Erdoğan’la, onun partisindeki sırtını millete
dönmüş milletvekili yada belediye başkanları ile olmayacağı kesin!