Ünce yaklaşık 1 yıl önce yeni ve sivil bir anayasa talebini
gündeme getirdi. Ülkenin çürüyen hukuk sistemine neşter vurulması gerektiğini
en güçlü şekilde talep eden ve millet adına isteyen Saadet oldu. İstemekle
kalmadı çıktı Ak Parti’nin önüne bir yol haritası koydu. Milletin beklenti ve
taleplerini içeren işin ehillerince hazırlanmış bir yol haritası. Ardından Ak
Parti hükümetinin bu yöndeki çalışmaları esnasında bizzat hükümete takdim
edildi. Ak Parti hükümetinin bir nebze olsun yön bulması için çok önemli bir
yol açıldı bu sayede.
Bunlarla mı kaldı Saadet? Hayır!
Referandum sürecine girilip meydanlara inilince “bu AKP
anayasasıdır!” jargonuna karşılık “yetmez ama evet!” mesajıyla anayasa
değişiklik paketinin geçmesi için tekrar devreye girdi. En üst tondan daha
sivil, daha özgürlükçü ve daha milletinin sorunlarını çözme amacındaki yeni
anayasa içinse “13 eylülden sonra devam!” diyerek yol açmaya devam etti. Saadet
Partisi, eğer bu duruşu göstermeseydi, referanduma kayıtsız kalsa idi “evet”
ihtimali çok düşük olacaktı. Hatta “hayır” çıkması işten bile olmayacaktı. Hiç
şüphesiz Saadet’in duruşu demokrasi tarihine geçecek bir duruş olarak tasrihe
not düşülmüştür.
Artık bu saatten sonra halkın diğer önemli sorunlarını çözecek
adımların atılması için anayasa çalışmaları zaruridir. Bu şuanda hükümetin en
önemli ödevlerinden birisi olmuştur. Bu milletin “milli irade” gücünün sadece
kendine ait olduğunu tescilleyen ve diğer tüm “korsan iradeleri” saf dışı
bırakacak adımlar bekletilmeksizin atılmalıdır. Bu referandum gösterdi ki milli
irade kendine ait olan hakkın başkası tarafından kullanılmasına onay
vermemektedir. O halde ekonomiden uluslar arası ilişkilere, diplomasiden
eğitime kadar tüm adımların kendisi adına yapılmasını istemektedir.
Saadet Partisi toplumun bu beklenti ve taleplerinin mutlaka
takipçisi olacaktır. Nasılki yeni bir anayasa için millet adına Ak Parti’yi
harekete geçirerek ve destek olarak görevini yapmışsa, 13 eylül sabahı ile daha
da kapsamlı ve köklü değişikliklerin yapılması için üstüne düşeni yapmaktadır.
Milletin dert ve sıkıntılarını en iyi bilen, bunlara en iyi çözümler getiren
Saadet, görüşlerini iktidar ve muhalefet ile her vesile ile paylaşmaya devam
ederken, bu beklentileri savsaklayan iktidarın alternatifi olarak ilk
iktidarında bu beklentileri çözüme ulaştıracak yeni bir anayasayı yapmaya
muktedir olacaktır. Bu milletin Saadet’i oldukça umudu, enerjisi ve direnci de
mutlaka oılacaktır.
Sayın Yazar çok iddialı olduğunu söylediğiniz bir başlık attınız. Bu sizinde buna inanmadığınızı gösteriyor. Saadet Partisi Sayın Kurtulmuş'u alaşağı etme işiyle meşgul oldu bu süreçte malesef. Bir tek Sayın Kurtulmuş "Yetmez ama Evet" demiştir. Son gün Milli Gazete'de yayınlanan Oğuzhan Asıltürk'ün demecinin ardından tanıdığım bir çok Saadetli kardeşimiz sandığa gitmemiştir. Gidenlerden bir çoğunun da DTP'lilerden ayrışmak için sandığa giderek boş oy attığını biliyorum. Saadetçiler artık partilerinin resmi görüşüne bile katılmıyorlar. Siz nerden bahsediyorsunuz? Bu yorumu yayınlamayacağınızı biliyorum. Olsun ama en azından siz okuyun. Yazdıklarınızın asla gerçek olmadığını zaten biliyorsunuz ama vicdanınızın sesini azıcık dinleyin. Bana hadi oradan diyeceğine azıcık düşünün. Bu düşüncelerinize sadece kendiniz inanırsınız. Sizi bilmiyorum ama Partili bir çok kişi Kurtulmuş'u lider olarak da kabul etmemeye başladı. Bu durum, milli görüş için çok acı bir şey.