banner102

 

 
Ak Parti Trabzon milletvekili Kemalettin GöktaşŸ geçtiğŸimiz günlerde partisinin Of istişŸare toplantısında mevcut anayasa çalışŸmaları hakkında konuşŸtu ve adaletin terazisini düzelteceğŸiz” diyerek önemli bir iddiayı dillendirdi. ܖncelikle Ak Partiye çok önemli bir meseleyi ele aldığŸı için teşŸekkür etmek gerek. İktidar partisinin görevi tabiki sorunlara karşŸı çözümler bulup icraata dökmektir. Milletin önünde dağŸ gibi duran sıkıntıları ötelememek, en kısa sürede azimle ve sorumluluk bilinciyle bu yönde çalışŸmak şŸarttır. En önemlisi de nedir biliyor musunuz? Lafını ettikten sonra arkasında durabilmektir. Yani muktedir olmaktır. Hele anayasa değŸişŸtirebilir çoğŸunluğŸa sahipken “yapamıyorum, edemiyorum” diyerek mazeretler öne sürmek bir iktidar partisi için en büyük samimiyetsizliğŸin göstergesidir.

2002 seçimlerinde hatırlarsanız Ak Parti anayasayı değŸişŸtirme sayısı olan 367’den fazla milletvekili almışŸtı. Seçmen, Ak Partinin “bana iktidar ver” çağŸrısına daha güçlü bir cevap vererek bütün sorunları çözecek milletvekili sayısı ile meclise göndermişŸti. O dönem zaman geçtikçe millet, taleplerinin ertelenmesi karşŸısında sessiz kalamamışŸ, seçmen Ak Partiye “hani verdiğŸin sözler?” diyerek çıkışŸınca BaşŸbakan ErdoğŸan o sıralar meclis grubunda “biz bedel ödemeyiz!” diyerek tavır koymuşŸtu. BaşŸbakan ErdoğŸan’ın “bedel ödemem” dediğŸi konu elbetteki milletin sorunlarının çözümü karşŸısında vereceğŸi mücadeledeki bedel değŸildi. Hatta Ak Partiye gelen “anayasayı değŸişŸtir, yasakları kaldır” baskıları o dönem o kadar yoğŸunlaşŸmışŸtıki ErdoğŸan çareyi “kurumlar arası mutabakatta” bulmuşŸtu. Yani milletin taleplerine eğŸer bir devlet kurumu, bürokrasi, yada oligarşŸi set çekerse o zaman kurumlararası mutabakat sağŸlanmamışŸ olacaktı ve haliyle anayasal düzenlemeler de yapılamayacaktı. Bir iktidarın elinde tuttuğŸu anayasal güce rağŸmen “bedel ödeyemem” demesi, “kurumlar arası mutabakat” gibi içi boşŸ bir söylem etmesi aynı zamanda milletine bakışŸ açısını da çok güzel ifade ediyor. Milletine şŸaşŸı bakan, seçimden seçime verdiğŸi sözlerle yetinen bir bakışŸ açısı…

O dönemin üstünden çok sular aktı. Ak Parti iktidarının ilk yılından bu yana 8 yıllık bir zaman geçti. Ve ilk kez Ak Parti toplumsal beklentilere cevap verme noktasında “kurumsal mutabakat” lafını gözardı ederek adım atma yoluna girdi. Aslında toplumda yükselen demokratik beklentilerin ötelenemeyeceğŸi bir sınıra geldik desek yanlışŸ söylemişŸ olmayız. Zira “ne kurumsal mutabakat, ne de bedel ödemem” türünden çıkışŸların millet üzerinde etki yapamayacağŸı, milletin beklentilerini durduramayacağŸı, “Ak Parti daha yeni hele bekleyelim güçlensin!” türü tezlerin yetişŸmediğŸi bir döneme girdik.

HemşŸehrimiz sayın Kemalettin GöktaşŸ’ın adaletin terazisini düzelteceğŸiz sözüyle ne kadar iddialı olduğŸunu kabul ederken ona bazı şŸeyleri de hatırlatmak bir fikir neşŸredicisi olarak da görevimizdir.

DoğŸrusu adaletin terazisini düzeltmenizi çok isteriz bir vatandaşŸ olarak. Fakat en temel konularda, sizlere iktidar yolunu açan sorunları çözeceğŸiz diyerek halktan oy istediğŸiniz konularda neden adaletin terazisi olmaktan kaçındınız merak ediyoruz. ܖrneğŸin şŸuanki başŸbakan yardımcısı sayın Bülent Arınç 2002 seçimleri öncesinde “başŸörtüsü sorunu bizim için namus borcudur, işŸ başŸına geldiğŸimizde bunu çözeceğŸiz” dediğŸi halde siz neden bu sorunu anayasa taslağŸı kapsamına almıyorsunuz? Dahası cumhurbaşŸkanı Abdullah Gül için “eşŸi başŸörtülüdür cumhurbaşŸkanı olamaz” diyen CHP zihniyetine tepki gösterip bu nedenle 2007 seçimlerinde halktan oy isterken, neden AİHM’deki Leyla şžahin davasında başŸörtüsü yasağŸını Ak Parti olarak savundunuz? Hatta cumhurbaşŸkanı sayın Gül’ün eşŸi Hayrünnisa Gül başŸörtülü olarak ܇ankaya’ya çıkmadan önce AİHM’deki davasını geri çekmişŸtir?

Sorularımıza daha doğŸrusu hatırlatmalarımıza devam edelim:

Her ay Türkiye ekonomisi rehin alan rantiyeye yaklaşŸık 1 milyar dolar faiz ödemeye güç yetirebilirken, memura yüzde 2’den fazla verme gücümüz yok derken adaletin terazisini nerede bıraktınız? Finans piyasalarında işŸlem gören hisse senetleri ve tahviller için vergi almamayı, rantiyenin vergisiz kazanmasını ekonomik realite görebilirken çiftçinin, esnafın, memurun ağŸır vergilerle belinin bükülmesini, BağŸ-Kur ve SSK primlerini ödeyemeyip hacze düşŸenler, siftahsız işŸyerini kapatanları adalet terazinizde nerde görüyorsunuz?

Sayın GöktaşŸ, mademki adaletin terazisini düzeltmeyi iddia ediyorsunuz o halde önceliğŸi kendi terazinize verin. Zira tabelanızda adalet kelimesinin geçmesi yaptıklarınızın doğŸru ve adil olduğŸu anlamına gelmiyor maalesef. şžüphesiz bu milletin de bir adalet terazisi elbette var. Zamanı geldiğŸinde o terazi ile çok iyi tartı yapacak ve hükmünü verecektir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90