banner102

Çıkacak mı Çankaya’ya yoksa konutta mı kalacak? Zira oldukça önemli! Önemli de Millet olarak nerede olacağını bilemiyoruz. Bilemiyoruz, çünkü bu görevi Millet vermiyor. Millet ancak vekilini ve başbakanını seçiyor. Şimdi artık cumhurbaşkanını da. Ancak, BOP’a eş başkanı Millet seçmez. Onu Amerika atıyor.

Şimdiye kadar bu görevi Ülkemizin başbakanı yürütüyordu. Bundan sonra da yine başbakan mı yürütecek yoksa cumhurbaşkanı seçilen eski başbakan mı? Zira bu görev ilk defa zatı-alilerine verilmişti.

Aradan geçen sürede de bu görevle ilgili nasıl bir çalışma yürüttü Sayın Başbakan, doğrusu herhangi bir bilgimiz yok. Bu güne kadar olduğu gibi bugün de hâlâ gizemliliğini korumaya devam ediyor. Gerçi projenin kapsam alanındaki coğrafyaya bakıldığında ortada gizem adına bir şey de kalmıyor. Yine de Sayın Başbakan’ın ağzından bir şeyler duymak istiyor insan…

Şimdi soruyu tekrar soralım: “Peki, bu görev bundan sonra Çankaya Köşkü’nden mi yürütülür yoksa Başbakanlık Konutu’ndan mı?” … Yukarılardan bir açıklama gelmedikçe bilgi sahibi olabileceğimizi düşünmüyorum. Geleceğini de sanmıyorum. Zira biraz önce de değindim, gizemli bir durum.

Tahmin yürütebilir miyiz? … Verileri ortaya koyarsak belki… Şimdi, görevi yeni devralacak başbakan siyaseten henüz yeni ve bir o kadar da acemi. Biz bunu bir dezavantaj olarak kabul edebiliriz. Sırf bundan dolayı konutta kalmayabileceğini düşünebiliriz. Peki, eski başbakan usta siyasetçi mi? … Sanırım hayır diyen fazla olmayacaktır. Peki, Ortadoğu’da durum ortada; mezalim, kan, gözyaşı… Bu görevi üstlenirken, bu günü görememek nasıl olur da usta siyasetçilik olur? Ve bu görev hala devam ediyorken… Buradan şu sonuç çıkmıyor mu, görevi verenler usta siyasetçi aramıyorlar… Bence çıkıyor.

Şu ana kadar ki yorumlardan eş başkanlığın nerede olacağını tam olarak kestiremedik. O halde biraz daha yorum yapmak gerekir. İyisi mi şu ne menem projeyi yeniden hatırlamak adına şöyle biraz gerilere gidelim.

Bilindiği üzere BOP’un açılımı ‘Büyük Ortadoğu Projesi’dir. Ortadoğu. Yani şu bizim İslam coğrafyamız. Bizim ülkemiz de dâhil. Amacı neydi bu ne menem projenin? … Demokrasi ve insan hakkı getirecekmiş! Şu an bu ülkelerin içinde bulunduğu durum demokrasiyse bu nasıl bir sistemdir ve bu vahşet nasıl insan hakkı oluyor? ... Yok, bu demokrasi değil diyorsanız o zaman onu neden getirmediniz? O güzel dediğiniz demokrasi hani nerede? ... Sayın eş başkanımız lütfen bizi biraz bilgilendirsin.

Bu güne kadar ne yazık ki hiçbir izahat duymadık. Bu görevle alakalı: “Biz şunları şunları yaptık.” diye hiç demediler. Ha, şunu diyorlarsa ki: “Bugün Ortadoğu’da ne görüyorsan odur bizim yaptıklarımız. Bunda anlamayacak ne var?” diyorlarsa!.. Ama diyemiyorlar. Diyemezler de… Çünkü Ortadoğu’ya demokrasi değil, zülüm geldi. Zulme ortak oldular, yataklık yaptılar, hatta bizzat yaptılar.

Bundan sonra değişecek mi?.. Ne değişecek?.. Nasıl değişecek?.. Değişse bile bunca zulmün hesabını kim verecek?.. Değişikliği kim yapacak?.. “Bu güne kadar zulmettik, hakkınızı helal edin, artık yapmayacağız hatta artık güzel şeyler yapacağız. Artık Ortadoğu’ya huzur ve barış gelecek. İnanın artık gerçek demokrasiyi getireceğiz.” mi diyecekler? Hangi yüzle nasıl diyecekler ve buna kim inanacak?

Hayır!.. Hayır!.. Hayır!.. Asla ve asla değişiklik olmayacak. İçinde bulunduğumuz süreç bunun bir göstergesidir. Dış işlerimizin patronu, artık hükümetin patronu. Yani tas aynı, hamam aynı. Beyinler uyuşmuş, kalpler kayalaşmış, gözleri nefret bürümüş. Eş başkanlık asla bitirilmeyecek. Peki, Köşke mi çıkacak, Konutta mı kalacak? Bu sorunun cevabı hiç de önemli değil. 

On yıldır bu ne menem proje İnsanlığı canından bezdirdi. Müslümanın kanını emdi, canını aldı, ırzını namusunu ayaklar altına serdi. Koskoca İslam coğrafyası öksüzler yurdu oldu. Siz eş başkan olduğunuza göre bunda payınız yok mu? “Yeni Türkiye” diyorsunuz. “Kalkınmış Türkiye” diyorsunuz. “Güçlü cumhurbaşkanı olacağız” diyorsunuz. “Dava” diyorsunuz… “Allah” diyorsunuz…

Daha nereye kadar devam edecek? Memleket bölünmenin eşiğinde, memleket borç batağına doğru sürükleniyor, sınıf farklılıkları dağ gibi büyüdü. Bütün komşularımızla problemimiz var. Komşudaki ateşin bizim evimize sıçramasına ramak kaldı…

Artık kara bitti beyler! Artık yolun sonu göründü. Sonun başlangıcında olduğunuzu biliniz. Bu saltanat bilin ki bâki olmayacak… Er veya geç, bugün veya yarın, buralarda veya ötelerde bir gün mutlaka ama mutlaka yaptıklarınızla baş başa kalacaksınız. …ve tabii bütün bunlar birer iftiraysa bizim de elbet önümüze gelecek…

Bir gün mutlaka hesap sorulacak ve bir gün mutlaka hesaplaşacağız!

Elbet boynuzsuz koyunun boynuzludan hakkını alacağı gün de gelip çatacak… İşte o zaman hepimiz alacağız boyumuzun ölçüsünü…

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90