banner102
Lütfen harbi olunuz! Televizyonlarda yeteri kadar şovmen var zaten. Milletimiz onlara bayılıyor. O denli alıştılar ki artık karşılarında hep şovmen görmek istiyorlar. Ya da her gördüklerinden şovmenlik bekliyorlar… Tabii bu durumda sizin için de alt yapı hazır demektir. Nasılsa şovmenlik pirim yapıyor. Ee seçimlerde yakın. O zaman ne yapmalı? … Tabii ki şovmenlik…

Beyler! Biraderler! Arkadaşlar! Ağabeyler! Kızlar! Hanım ablalar! Lütfen yani! Bulunduğunuz yer Milletin Meclisi. Öyle sıradan bir yer değil. Her biriniz, nereden baksan yetmiş-seksen bin kişiyi temsil ediyorsunuz. Bu Milletin duyguları üzerine siyaset yapmayınız. Biraz harbi olunuz lütfen!

Sevgili AKP’li vekiller! ‘Dün dündür, bugün bu gündür’ siyasetine çokta alışmışa benziyorsunuz. Oysa bu millet bu basit siyasetten çok çekti. Dün başörtü yüzde 1,5’un sorunudur diyordunuz. Bugün iş değişti. Bakalım yarın ne olacak. Yani tabii o sizin meseleniz. Bizi de çok fazla bağlamıyor. Ama gel gelelim bizim Hüsnü Amca politikanın çok da fevkinde değil. Sıkıntı orada. Bu da tabii sizi rahatlatıyor. Neyse konumuz şimdi bu değil.

Başlarını örtmeye karar veren hanımefendi milletvekili kardeşlerimizi kutluyoruz. Tabii Meclise kapalı girdiklerinden ziyade Yüce Allah’ın emrini yerine getirdiklerinden dolayı. Vekil olmadan önceki hayatları da aynımıydı bilmiyorum. Ya da evvelden Meclisin kapısına kadar kapalı gelip de Genel Kurul salonuna başlarını açarak mı giriyorlardı, onu da bilmiyorum. Araştırılsa öğrenilir ama neme lazım. Mühim olan bundan sonraki yaşayış tarzları… Tabii ki bizi ilgilendiriyor, zira vekillerimiz.

Yüce Allah’ın emirleri zaman ve mekân sınırına takılmaz. Nerede olursa olsun samimi bir kalple emirlere uyanlar kurtulur, uymayanlar da hüsrana uğrar. Tabi O’nun emirleri, soya, sopa, mevkie, makama, şana, şöhrete de takılmaz. Her zaman her yerde ve her konumda geçerliliğini korur. Kul bunun farkında olsun veya olmasın, kabul etsin veya etmesin, kendisini bağlar. Yüce Allah’ın emirlerine en ufak bir etki etmez. Kul, ateş olsa bulunduğu yeri yakar ve nihayet kendini yakar. Kendisi bilir! Tabii pişmanlık ayrıdır…

…Efendiler! Lütfen bu Milletin samimiyetinden çıkar sağlamayınız. Niyetiniz neyse açıkça söyleyiniz. Şu “son gelişmeler” diyorum, doğrusu insanı şaşırtmıyor değil. Fazilet Partisi Milletvekili Merve Kavakçı Hanımefendi Meclis Genel Kurulu salonuna girdiğinde kızıl kıyamet kopmuştu. Bir partinin lideri de onu terörist ilan etmişti. Yemin ettirmemek için kürsü önünde etten duvar örmüşlerdi. Şimdi ise bu engellerden bir tanesine rastlamadık. Hem bir değil dört başörtülü. Yoksa bütün sosyal demokratlar bu dört milletvekilinden korktular mı? Allah Allah sanki aralarında mutabakat sağlamışlar gibi. Acaba Merve Hanımefendiye o gün o zilleti yaşatan zihniyet orada yok muydu? Ya da o günkü o şahıslardan bir tanesi o sıralarda oturmuyor muydu? Millete karşı bir-iki göstermelik çıkışları saymazsak o günden-bu güne bayağı bir değişiklikler var. Acaba kim değişti? …

Canım neyse o günküne doğru, bu günküne yanlış demiyorum. Yarın seçimlerden sonra yeniden yanlışlara dönülecek mi? Ya da binlerce yanlışlara artık son verilme çabaları devam edecek mi? Yani mesela faiz lobilerinin önü kesilecek mi? Öyle ya o lobiler, “Menfaatimize dokunma da var meclise başörtülü gir, fark etmez.” mi diyorlar? … Olmaz öyle şey! İlahi emri yerine getirmek ne kadar farz ise kötülükleri men etmek de o denli farzdır.

Öte yandan başörtü bir yerde kişinin şahsi meselesidir. Tabii Yüce Allah’ın da emri. Eğer birileri bir yerde haddine olmadan başörtülüye engel çıkarıyorsa, siz de o engeli aşamıyorsanız, o zaman Allah’ın emrini çiğnemektense var girmeyiver oraya. Orada siz olmadan da mücadele verecek birileri olacaktır elbet. İlla da “Allah’ın emri şimdilik bir kenarda dursun.” dercesine başını açıp meclise girip mücadelemi orada vereceğim.” diye bir şey mi var? Yok. Dışarıda başı kapalı mücadele imkânı, yok değil ya…

Şu dizilerdeki rol icabı başını kapatan aktrisler gibi davranmanızı istemiyorum. Samimiyetinize güvenmeyi çok istiyorum. Hadi bakalım madem şimdi elinize bir takım fırsatlar geçmiş oldu. O meclis kürsüsünden Ortadoğu da Müslüman kardeşlerimize, bacılarımıza zillet yaşatan gammaz batılılara destek veren, müttefik olan, işbirliği yapan hükümetinize doğru haykırın bakalım, dayatın! “Bu işbirliği burada bitecek, başka yolu yok.” deyin… Haydi, şu ülkemizdeki açlık sınırı, yoksulluk sınırı altında yaşayan milyonlarca vatandaşımızın şartlarının iyileşmesi için mücadele başlatın… Haydi, memleket sokakları alabildiğine müstehcenleşti, önlem için bir çaba sarf edin... Haydi, zina haramdır, domuz eti haramdır, bunlar için gereğini yapın bakalım… Ha düşünceleriniz nedir, acaba?

Artık bu oyuna bir son vermenin zamanıdır. Yetti artık, daha düne kadar siz de millettiniz. Vekil değil, asıldınız. Şimdi ne değişti ki milletin duygularıyla oynamaya kalkıyorsunuz. Bu Millet elbet uyanır ve yapacağını bilir…

Ha o başörtü hakkında ileri-geri konuşanlara da sözümüz vardır elbet. Bakınız, başörtü Yaratıcının bir emridir. Örtüp örtmemeyi kulun belki paşa keyfine bırakmıştır ama hesabı da vardır. O meclis ise bu Milletin Meclisidir. Millet ise Müslüman bir millettir. Kendi meclisine inancı gereği başörtülü giremeyecek de ne yapacak.  Oraya başörtülünün girmesini engellemek kimin ne haddine?

Geçmişi şöyle bir değerlendirsinler diye şu dört hanımefendi vekil kardeşlerime de şunları diyorum, altını çizerek. “Her şeye rağmen, her ne pahasına olursa olsun meclise girmek elzem değildir. Ancak bilinçli bir Müslüman kadına başörtüsü farzdır. Hiçbir güç onu açamaz. Nefisten başka…”

İşte beni asıl tedirgin eden husus budur. Ancak, yine de her şeye rağmen adaletin yerini bulmasından dolayı da Yüce Rabbime hamd ediyorum!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90