şu AKP üzerine derinlemesine ve akademik boyutta araştırma yapılması gerektiğine sonuna kadar inananlardan birisiyim. Niye mi? Kullandığı tabirler, seslendirdiği değerler ve hedeflediği ideallere taban tabana zıt başka bir siyasi parti herhalde mevcut değildir.
Evet aynen öyle…
Bir yandan demokrasi, hukuk, çok seslilik, eşitlik gibi evrensel kavramlara dikkat çekip onları rehber edindiğini söylerken; başı sıkıştığını da bu değerlerin içini boşaltıp koflaştıran başka parti yoktur herhalde.
Of’ta haftalardır AKP’nin ilçe kongresi konuşuluyor. Genel merkezin desteklediğini ilan ettiği adayı Hakan Terzioğlu ile, sessiz yığınların ve demokrasiyi sandıkta göstermek isteyenlerin adayı Ünal çelik kozlarını paylaşmaya çalışıyor. Üalışıyor diyorum çünkü süreç başladığından beri araya giren yetkili-yetkisiz isimler ortada ne demokratik bir yarış bıraktı ne de bir heyecan. Ve sonunda olan oldu, AKP genel merkezi çorbaya dönen başkanlık yarışına kendine yakışır çözümü buldu: “Kongre belirsiz bir tarihe ertelendi!”
Durumu bu noktaya getirenleri tebrik etmek lazım!
Ünce demokrasi, parti içi demokrasi, hukuk, eşitlik diyenler son gün durumun vehametini iyiden iyiye görünce kendilerine göre çözümü buldular. Kongreyi ertelediler. Bu süreçte AKP’nin etkili isimleri önce tarafsız olduklarını, sonra pabucun pahalı olduğunun görülmesiyle genel merkezin tek adayı olduğunu hatta adaylardan birinin “önceki belediye başkanlığı seçimlerinde AKP aleyhinde çalıştığını” bile iddia ettiler. Bu iddiayı dillendirenlere sormak lazım: ‘Partinizde aleyhinizde çalışan bir isim vardı da neden disiplin kurulunu çalıştırıp onu partiden ihraç etmediniz? Neden bu kongrede aday olmasına izin verdiniz?’
AKP içindeki sözde parti içi demokrasinin el verdiği demokrasi ancak buraya kadarmış…
Ünce “sevilmeyen” aday genel merkeze çağrılıp kulağı bükülür, arkasından parti menfaatleri doğrultusunda bir adaya yol verilip desteklenir. Arkasından teşkilatta yaşanan yanlışlara karşı tepki gösteren partililerin, genel merkezin desteklediği aday değil de diğerine meyletmesi durumunda yapılacak kongre ilk fırsatta iptal edilir!
Alın size demokrasi!
Tepe tepe kullanırsınız belki…
Bu işler aslında Of’ta başlamıyor. Pekçok il ve ilçe kongresinde bu durumlar yaşanıyor. Pekçok ilçe kongresi bu sebeplerden ötürü Of'ta olduğu gibi ertelenme tehlikesi ile karşı karşıya. Durum Türkiye’nin diğer yerlerinde de aynı. Neden AKP’nin genel başkanlık ve genel idare kurulu kongrelerinde Recep Tayyip Erdoğan’a tek rakip çıkmamıştır? Partiyi yönetecek başka aday bulamadıkları için mi? Elbetteki hayır. AKP içinde o partiyi en az sayın başbakan kadar iyi yönetecek pek çok isim vardır. Vardır amma parti içi demokrasi kavramının içini boşaltır da, kendine göre demokrasi kurarsan her kongrede tek bir adam aday yapılır, o da tek başına seçime girer. Seçim olduğunda karşına bir aday gelemiyorsa, gelmeye kalktığında onu elini ayağını bağlayıp boğmaya kalkıyorsan, o halde bile kendine güvenemeyip kongreyi erteliyorsan, sen demokrat falan değilsin. Kendini boşuna kandırma!
Hadi bunlar AKP’nin kendi iç meselesi diyelim. İster özde demokrat olurlar, ister sözde demokrat… Dışardan kimse karışamaz diyelim. Ama bu zihniyet kalkar da ülkeyi yönetmeye kalkarsa ne olur? Elbette iyi olmaz. İşte bu zihniyet, yani demokrasiye özde değil de sözde bağlı olanlar, “ben ülkemin yüzde 94’ü karşı çıktığı halde ABD’nin Irak’a işgaline destek verdim” derler utanmadan. Yüce TBMM, hiçbir yabancı güç unsuru Irak işgali nedeniyle Türk topraklarını, hava sahasını ve limanlarını kullanamaz diye açık bir karar aldığı halde Türk hava sahasını da, limanlarını da açmaktan çekinmezler. Türk milleti açık açık “mevcut şartlarda AB’ye girmem” dediği halde bu zihniyet, AB uğruna her türlü tavizi verir. Türk milleti istemediği halde bunlar gider, Barbaros’un torunları olan bahriyeli Mehmetçikleri, Rusya Devlet Başkanı Putin’in bile Haçlı Koalisyonu diye nitelendirdiği donanmaya eskortluk yapmaya gönderirler.
Genelde yüce Türk milletinin istekleri doğrultusunda değil de, bu isteklerle taban tabana zıt politikalar üretenlerin, demokrasi nutukları atarken aslında sadece kendi diktatoryal politikalarının peşinde koşanların sıradan ve basit bir kongreyi bile yapamayacak duruma gelmelerinin altında, işte bu derin zihniyet sorunu yatmaktadır.
hamit bey selamlar istanbuldan yazıyorum saadet partisi niçin ittifak yapmadı çok isterdim kamalaka gelen partiler oldu ama yüz çevirdi bizde anladıkki akp yaranmak için hatta rahmetli erbakanınn oglu fatih bey ittifak yapmalıydık diyor acaba niçin ittifak yapılmadı