12 Haziran 2011 Seçimleri
geliyor.Yapılan anketler AKP’nin tekrar %50gibi yüksek oranda oy olarak tek
başına iktidar olacağı söyleniyor.
Oysa ki
seçmenimiz kafasını iki elinin arasına alıp düşünmelidir.2002 den 2011’e ne
değişti! Asgari
ücret günde üç öğün 1 simit ve 1 bardak çay içerek hesaplanarak belirleniyor. Halkımız
buna mı layıktır? Memur ve işçilerimizin maaşları o günden bugüne çok mu artış
gösterdi? Köylü, çiftçi için tarım ve hayvancılık çok mu ileri seviyeye geldi?Yoksa
et ve tarım ürünleri artık ithal edilerek mi dengeleniyor?
Oysa ülkemiz 2002’den önce dünya da
kendi kendine yetebilecek tarım ve hayvancılıkta dünyada tek ülkeydi. 2002’den bu yana cari açık azaldı mı? Zengin ile fakir
arasında ki gelir uçurumu mu azaldı? Kişi başına milli geliri arttı dediler. Lakın
ülkemizde açlık sınırının altındaki kişi sayısı dokuz yılda hep artış gösterdi
oysa ki bu hesaplamalar nasıl yapılıyor?
2002 den bu yana başörtüsü sorunu
mu halledildi? Üniversite sınavlarında yaşananlar ortada! Doğu sorunu sorunsuz
mu oldu yoksa içinden çıkılmaz bir hal
mi aldı?Olanları hepimiz biliyoruz tekrar etmenin bir mantığı olduğunu
sanmıyorum. 2002’den bu yana söylemleri eylemleriyle aynı olan ne
söyleyebiliriz?Üıraklık ve kalfalık dönemi ülkemizi nerelere sürüklemiştir.Vay olsun ustalık
döneminde olacaklara!..AKP narkozuna
kapılmış halkımız geçen 9 yıllık süre içerisinde ciddi bir inanç eksilmesine
uğramıştır.Yani narkozlu halkımız sadece dünyasını değil Ahiretini de
kaybediyor çok yazık…
AKP ile CHP
arasında ne kadar fark var? Kimse sakın çare olarak CHP’yi görmesin. “Başörtüsü
yabancı bir üniformadır.Türk Milletine giydirilemez” zihniyetindeki bir siyasi parti sanki %99’ü Müslüman olmayan bir
toplumda bunları söylüyor veya Hıristiyan bir toplumda mı yaşıyoruz akla
geliyor. Millete rağmen siyaset yaparsanız kim kazanır? Milletin değerlerine
önem vermeyen bir zihniyete millette önem vermez dolayısıyla bu millete CHP’den
fayda yok. Tutarlı bir politikası yok,
projesi yok sadece benim adım Kemal ben yaparım dersem yaparım bu nasıl bir
siyaset anlayışı…
Ya
MHP…
Devlet Bahçeli’den sonraki MHP ile o bildiğimiz MHP arasında dağlar kadar
fark var. Bildiğimiz MHP’de Türk-İslam
sentezi şeklinde formüle edilirdi.Ya şimdi, İslam eskisi kadar değerli değil. Hatta
dindarlığı ile öne çıkan ülkücüler parti için bir tür "İç düşman”olarak görülmeye
başlandı.İtildiler ve dolayısıyla partiden uzaklaşmak zorunda bırakıldılar.
Geriye kala
kala milletin kendisi kalıyor.Bu milletin özü SP’dir. Çünkü bu milleti düşünen
tek parti Saadet Partisi’dir. REFAHYOL Hükümeti bunun ispatıdır. Lakin 2002’den
2011’e kadar millet özünden çok uzaklaştırıldı. Ciddi bir şekilde İslami
yaşamda gerileme olmuştur.
Peki biz millet olarak 2002-2011
arası İslam’a ne kadar hizmet ettik veya bu süre içerisinde İslam ne kadar
ilerlemiştir.
Bildiğimiz gibi Allah(c.c)
buyuruyor ki; “Kim benim dinime yardım ederse bende ona yardım ederim”. Kudsi
hadis de ise “ kim bir adım bana yaklaşırsa
ben on adım ona yaklaşırım”.O halde 9
yılda ciddi manada İslam’dan uzaklaşma
olduğuna göre bu millete Milli Görüş iktidarını Allah(c.c) nasip etmez.
Yani
yapılması gereken tek şey yeniden Kutsal emanetlere sarılmak. (Kuran ve Sünnet). Böylece hem
dünyamızı hemde Ahiretimizi kurtarmış oluruz.Üaresiz değilsiniz çare sizsiniz. Rabbim
dünyada da Ahirette de iyilikler ihsan eylesin.AMİN.
sayın yazar neden sp milli ittifak konusunda üzerine düşeni yapmamaıştır.benlık davası guderek senın catın benım tuğlam rahmetlı erbakanın vasıyetı olan ıttıfak baltalanmıştır.nefislerini yenemeyen ınsanların hızmetıde sınırlı kalacaktır.
dp ile ittifak yapılmalıydı.öyleye madem vatan,bayrak ımanımız tehlıkededır bu çatıda neyın nesı oluyor.ev yanmış çatıyı kurtarma derdındemı olunmalıydı.ne oldu şimdi.barajımı aşacak saadet.yazık oldu.seçımden sonra sp yenı bır partıye gebedır.inşallak akp gıbı yenı bır bele meydana gelmez.