banner102
The where are one minutes?
Nerede o bir dakikalar?..
Evet, nerde kaldı o meşhur ‘one minute’? Şöyle bir hafızaları yoklayalım. Ya da hafızası yanıltabilir insanı. En iyisi kaynakları biraz karıştıralım. Çok yakın tarihe şöyle bir göz atalım.
Malûm şu Davos’ta Sayın zamanın Başbakanı, İsrail Cumhurbaşkanı Shimon Peres’e sert bir çıkış yapmıştı. O mevzunun ismi ‘one minute’ olarak Türk, belki de dünya siyasi literatürüne kaydedildi. Belleklere de bu şekilde kazındı.
Sayın Başbakan o zaman salonu terk ederken: “Benim için Davos bitmiştir.” diyordu. Dışarıda gazetecilere de tepkisinin moderatora olduğunu beyan etmişti.
Kimi bunu arkasında durulmayan külhanbeyliği, kimi de büyük bir diplomatik başarı olarak kabul etmişti.
Peki, neydi o günlerde bu ‘one minute’ mevzusu?
Hatırlayın! Cani İsrail, 27 Aralık 2008’de Filistinlilerin füze fırlattığı bahanesiyle Gazze’ye girmiş, yaklaşık yirmi gün sürede 1500 civarında Müslümanı katletmiş ve binlercesini yaralamış ve de evsiz barksız bırakmıştı. Takriben 10 gün sonra Ocak 2009’da da Davos’taki toplantıda İsrail Cumhurbaşkanına tepkisini dile getirmiş adeta fırçalamıştı o günkü Sayın Başbakanımız.
Yanlış mı yapmıştı?
Hayır!.. El-hak doğru ve bir o kadar da güzeldi. Gururlanmadık desek yalan olur! Ancak, Gel gör ki hemen yarım saat sonra tepkisinin moderatora olduğunu ifade etmiş ve tabiri caizse sevincimizi kursağımızda bırakmıştı. Hatta onu geçelim, Mavi Marmara için İsrail’den özür beklerken tam dört yıl sonra Shimon Peres’e Davos’taki tepkisinden dolayı üzüntüsünü ifade ediyordu. 9 Şubat 2013 (YouTube’dan ‘İsrail’den özür beklerken Erdoğan İsrail’den özür diledi’ diye arattırsanız kendi ağzından videosunu izlersiniz.)
Hani beklenen özür de gelmedi değil. Sayın başbakanın üzüntü beyanından kırk gün sonra özür geldi. Geldi de bir telefonla ve Obama’nın ricasıyla. Şahsen ben densiz Netenyahu’nun ağzından duymak isterdim…
Gelişmeler bunlar…
Peki, sormak lazım, Davos’tan sonra İsrail artık densizlik yapmadı mı? Filistinli Müslümanlara artık zulmetmedi mi? Binlerce Filistinliyi katletmedi mi? Öksüz, yetim, evsiz barksız bırakmadı mı? Yetmedi Uluslararası bir dayanışma organizasyonu olan Mavi Marmara olayında 10 kardeşimizi katletmedi mi? Alçak-yüksek koltuk mevzusunda büyükelçimiz şahsında Devletimize, Milletimize hakaret etmedi mi?
Tabi başka sorular da somak lazım…
Mesela İsrail’le ticaretimiz, en yüksek düzeye çıkmadı mı?.. Diğer taraftan Kürecik’e füze kalkanları niçin kuruldu acaba? Daha birkaç ay önce densiz İsrail yine Gazze’yi yerle bir edip binlerce Müslümanı katlettiğinde Gazze’den fırlatılan füzeleri İsrail havada imha ederken sinyalleri Kürecik’teki radarlardan aldığına dair söylentiler, dedikodu muydu acaba?
Şimdi gelelim bugüne,
Bugün ilk kıblemiz, Mescid-i Aksa densiz İsrail’in işgali altında. Terör üstüne terör yapıyorlar. Secde yerlerimiz, Kur’an’ımız densizlerin elinde tarumar.
Beyler! Beyler!
Bu değerler sadece Filistinlilerin meselesi değil. Bu bütün bir ümmetin meselesidir. Bu işler ‘One mınute’ (bir dakika) ile yürüyecek veya çözülecek işler değil. Lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini artık anlamalısınız. Karşınızda Yahudi var. Her şeyden mâde Siyonist bir anlayış var. Onlar sözden mözden anlamaz. Onlar ancak yaptırımdan anlar. Onların korkulacak bir yanları da yok. Filistinli küçücük bir çocuktan bile ödleri patlıyor. Bizim ise Filistinli bir çocuğun duruşunu sergileyebilmemiz gerekiyor. Yani Milli bir duruş… Bütün yapacağımız bundan ibaret.
Peki, ne yapacağız?
Evvela gönder şu densizlerin büyükelçisini, konsolosunu, maslahatgüzarını. Her ne menem densizlikleri varsa yatır masaya. Bir bir başla çözmeye. Net ve vakarlı karalarlar al. Bak gör o zaman önünde titremeyen densiz kalacak mı?
Tabi bunu yapabilmek dedik ya Milli bir duruşla mümkün olabilir ve onu da ancak Milli Görüşçü olanlar sergileyebilir… Yoksa işbirlikçi bir duruşla yürüdüğün yolun sonu ancak uçuruma çıkar. Hem kendinizi ve hem de bırak milleti bütün bir ümmeti felakete sürüklersiniz. Hoş siz kendinize mal etmeseniz de bugün Ümmetin içinde bulunduğu durum sizin eserinizdir. Bu aşikâra ortadadır. İyi düşünün bakalım.
Eğer Yüce Allah’ın yardımını istiyorsanız, bilesiniz ki Allah, gerçek inananların yardımcısıdır…
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90