Recep Tayip Erdoğan, 2002 seçimleri sonrası tartışmalı
olarak iptal edilen Siirt seçimlerinin ardından milletvekili olabildi. Akabinde
başbakan oldu. “Ondan artık muhtar bile olmaz!” manşetlerinin atıldığı dönemler
üzerinden çok geçmeden milletvekili de oldu, başbakan da. Siyaset basamaklarını
hırsla, tutkuyla tırmanarak il başkanlığı gibi kendine çok gördüğü makamdan
Türkiye Cumhuriyetinin en üst noktalarına kadar ulaştı. şimdilerde ise Üankaya’ya
çıkmanın hesapları içinde.
Peki neden Recep Tayip
Erdoğan’ı “sözde başbakan” olarak niteledik onun cevabına geçelim.
Başbakan Erdoğan, 2002 seçimlerinden bu yana en çok
kullandığı ifadelerden birisi “karar milletindir” sloganı olmuştur. Yani millet
sadece seçen değil, en hayati, en kritik konularda karar sahibi olacaktı bu
ifadeye göre. Adnan Menderes’in “söz milletindir” ifadesine atıf yapan cümle,
Erdoğan’ın 2002 sonrası siyasi hayatında çok kullandığı ifadelerden biri oldu.
Fakat 9 yıl boyunca bu ifade sadece sloganda kaldı. Üoğu kere eyleme dönüşmedi,
dönüştürülmedi. Eyleme dönüşmeyince de onu sık sık kullanan ama içini
doldurmayan başbakan Erdoğan’ı “sözde başbakanlar” sınıfına soktu.
Üay-simit hesabını unutan başbakan
2002 seçimleri öncesinde seçim meydanlarında “enkaz
edebiyatı yapmayacağız, IMF gibi 3. dünya ülkelerini sömüren bir yapıya geçit
vermeyeceğiz” diyen Erdoğan’dı. Ama 2011 Türkiye’sinde AKP’li ekonomi yönetimi
IMF’nin neo-liberal ekonomi politikalarından kendini kurtaramıyor. Küresel
sermaye, bütçe açığın var, kamu kurumlarını sat diyor, vergileri artır açık
kapa diyor AKP ne var ne yok tüm kurumların tamamını satıyor, vergi oranlarını
yükseltiyor vatandaşa çin işkencesi çektiriyor. 2002 Üncesinde asgari ücret
üzerinden çay-simit hesabı yapan Erdoğan, bugün asgari ücretin çay-simit
hesabını aratır hala dönmesi karşısında sessiz. Topu küresel ekonomik krize
atıyor. Enkaz edebiyatı yapmam diyen Erdoğan, geçmişte ülke ekonomisinden doğan
sıkıntıları kendisine mazeret olarak gösteriyor.
İsrail’le sözde karşıtlık ama anlaşmalarda özde
dostluk!
Geçtiğimiz günlerde Kuveyt’te “Üstün Müslüman şahsiyet”
ödülü alan Erdoğan, İsrail’in Filistin üzerindeki baskı ve zulümlerine “sessiz
kalmadık, kalmayacağız” diyerek kendisine alkış tufanı yaptırdı. Aynı saatlerde
ise İsrail, Filistin içlerinde yeni yerleşim birimleri inşası yaparken protesto
yapan Filistinlilerin üzerine ağır silahlarla saldırıyordu. Ne gariptir ki
Erdoğan konuştukça İsrail’in Filistinlilere yönelik baskı ve şiddeti tavan
yapıyor. Bir yandan İsrail’i suçlarken öte yandan İsrail’le değişik
askeri-ekonomik anlaşmaları rahatlıkla imzalayabiliyor. Türkiye-İsrail
ilişkilerinin en sert, en gerilimli günlerinde dahi İsrail’i OECD üyesi
yapmaktan geri durmuyor! Ama kürsülerden, mikrofonlardan İsrail karşıtı sözler
sergilemeyi de ihmal etmiyor.
Dostum dediği Yunan başbakanını Erzurum’da ağırlarken
arkasından aynı konuk başbakan Kıbrıs’ta Türkiye’yi işgalci ilan edebiliyor.
Ama sayın başbakanın verebildiği tek tepki yine sözde! Üzde tek bir tepki yok.
Türkiye’nin Kıbrıs’taki garantörlük anlaşmaları üzerinden geliştirebildiği tek
bir politik açılım yok. Bütün AB, Türkiye’yi Kıbrıs’ta işgalci diye nitelerken
Erdoğan’ın AB yolundaki azim ve kararlığından en ufak bir azalma gözükmüyor.
Başbakan Erdoğan’ın bu gibi onlarca çelişkisi varken ve
söylemlerini eyleme dönüştürebilecek adımı yokken onu özde değil de sözde
başbakan olarak nitelemek yersiz olmaz.
Türkiye’nin yeni başbakanı, sloganları kendisine siyasi
malzeme yapmak yerine başarılı, milleti için fedakarlık yapabilen, Türkiye’nin
lider ve güçlü ülke olma idealine sıkı sıkı bağlı olmasını bilen birisi olmalı.
Türkiye 8 yıldır
Erdoğan ile zaman kaybetmiştir.
Bu kayıpları telafi edebilmek için seçeceği yeni başbakanın
sözde değil, özde başbakan olması lazımdır.
İşte 2011’de yapılacak olan genel seçimler bu nedenle çok
önemlidir.
Bu seçim, Türkiye’nin
sözde liderden kurtulup, özde liderine kavuşacağı seçim olmak zorundadır.
yau kardeş bu dediklerini bizde biliyoruz, kesinlikle oy moy vermeyiz bu adama diyoruz ama seçim zamanı yaklaşınca çıkıyor bizi adeta büyülüyor, bu seçimde de aynı manzara olacak benden söylemesi .,.,.,