TÜİK verilerine göre Türkiye'de hane halklarının yüzde 36'sı gelirinin ihtiyaçlarını "zor", yüzde 16,9'u ise "çok zor" karşıladığını ifade ediyor.
Türkiye'de
hane halklarının yüzde 52,9'u, başka bir ifadeyle yarıdan fazlası elde ettiği
gelirle ihtiyaçlarını ''zor'' karşılıyor. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK)
yayımladığı ''Yaşam Memnuniyeti Araştırması 2009''
verilerinden yaptığı derlemeye göre, vatandaşların yüzde 36'sı gelir kazancıyla ihtiyaçlarını ''orta düzeyde'' karşıladığını
belirtenlerin oranı yüzde 35,5 iken, hane halklarının yüzde 10'u ''kolay''
geçindiğini dile getirdi. Aylık gelirlerinin hane halkı ihtiyaçlarını ''çok
kolay'' karşıladığını söyleyenlerin oranı ise sadece yüzde 1,6 düzeyinde kaldı.
Türkiye zenginleşmiş diyorlar işte tablo. Bu tablo T.C. Devletinin bir
kurumu olan TÜİK tarafından hazırlanmıştır. Yani muhalefet partilerinin
hazırladığı tablo değil. Bu ülkede 10 milyon yeşil kartlı var, 9 milyon emekli
var, 5 milyon asgari ücretli var, 6 milyon işsiz var. Bunlar mı zenginleşti?
BAğ-KUR primini ödeyemeyen esnaf mı, ürünü dalda kalan çiftçi mi zenginleşti?
Kim zenginleşti?
GDO'lu
ürünlerin ithalat ve ihracatını kolaylaştırmak için Tarım Bakanlığı'nın
çıkardığı yönetmelik Danıştay tarafından iptal edilince Hükümetin çözüm için
Meclis'e sunduğu yasa tasarısıyla işi daha da sarmaş dolaş haline götürdü.
Ziraatçıların, organik tarımcıların karşı çıktığı Biyogüvenlik yasa tasarısı,
GDO ve ürünlerinin Türkiye'ye girişini yönetmelikle değil bu kez yasa ile
düzenliyor. Oysa topraklarımız kendi kendine yıllarca yetebilecek tarım
ürünleri vermeye müsaittir. Neden böyle bir oluşuma gidiliyor bu ayrı bir soru…
Nüfusumuzun yüzde 30’una yakını yani takriben 22 milyon insanımız kırsal alanda yaşıyor ve tarımla iştigal ediyor. Milli gelirden aldığı pay sadece %7,6’dır. 1999’dan beri IMF ve Dünya Bankası’nın da etkileri ile gerek üçlü koalisyon, gerekse sekiz yıldan beri iktidarda olan AKP Hükümetleri tarım ve hayvancılığı yok ederek, ülkemizi tarım ve hayvansal ürünler ithal eder hale getirmişlerdir. SEK’in özelleştirilmesi ile süt alımı yapılamamış, insanlar sütünü satamadığı için sütçülüğü bırakmış, EBK’nin özelleştirilmesi ile hayvan yetiştiricileri besiciliği bırakmıştır. TMO şubeleri azaltılmış. Alım merkezleri silolar kapatılmış, buğdaya destek verilmemiş. Türkiye dışarıdan buğday ithal eder hale gelmiştir. IMF’nin baskısı ile Türkiye’de fındık söktürülürken, Avrupa Birliği İspanya ve İtalya’da fındıkçılığı teşvik etmiştir. ABD ve AB ülkeleri çiftçi başına 5–6- bin dolar sübvansiyon verirken, AKP iktidarı 200 dolar bile vermeyerek tarımımızı yok etmiştir.
Hayvancılıkta da kendi kendine yeten bir ülkeydik ya şimdi? Dışardan gelen etler ne olduğu belirsiz, hatta bir ara bufalo eti Türkiye’ye Avrupa’dan sokuldu haberlerini de işitmedik mi? İnsanlar at, eşek, v.s. eti yetiriliyor zaman zaman bu haberler çıkmıyor mu? Pes doğrusu neresinden tutsak elimize geliyor. Allah (c.c.) sonumuzu hayırlı eylesin…
bu aralar doğru söyleyenlerin başına hiç te iyi şeyler gelmiyor .,.,dikkat edin kendinize siz bu vatana lazımsınız .,.,saygılar .........