ÂKaleme ve yazdıklarına yemin olsun ki  diye başlayan sure kutsal kitabımız Kuranı Kerimin 67. Suresi Kalem suresidir.
Yüce Allah kalemin ve yazmanın ne kadar önemli ve sorumlu bir iş olduğunu beyan için sureye, kaleme ve yazdıklarına yemin ederek başlıyor. Onun için kalemin yazdıkları mutlaka ama mutlaka hak ölçüleri içerisinde olmalıdır.
Kalem sayesinde yazılan satırlar ve yazılar bir kültür birikimi meydana getirir ve biz bunaÂyazılı kültür deriz. İşte kültürü nesilden nesile aktaran yazılar ve kitabeler hem ölüp giden insanların gelen nesillere bıraktığı bir kültür mirası, hem de konuşmalarıdır.
Ünceki nesiller kalemleriyle yazdıkları vasıtasıyla bize konuşurlar, bize öğretirler ve bize bilgi zenginliği kazandırırlar.
Kalem olmasaydı geçmişin kültür mirasıyla bağ kuramayacak, geçmiş medeniyetleri yeterince tanıyamayacak ve onlarla konuşamayacaktık. Neler düşündüğümüzü, neler yaşadığımızı, medeniyette ve insanlıkta aldığımız mesafeyi hep o kalemin yazdığı satırlarla nesillerimize aktaracağız.
Geçmiştekiler de bize öyle anlattı, biz de öyle anlatacağız, ama hakkı ve hakikati yazarak.
Allah Resulü (s.a.v.) bir hadislerinde şöyle buyurmuştur: ÂKişi nereye varacağını bilmeden AllahÂın hoşnutluğunu gerektiren bir kelime konuşur da Allah bu kelime ile, zatına kavuşacağı güne kadar o kul için hoşnutluğunu yazar. Bir kişi de nereye varacağını düşünmeden AllahÂın öfkesini gerektiren bir kelime konuşur da Allah bu kelime ile, zatına kavuşacağı güne kadar o kul aleyhine öfkesini yazar. Bu hadisin ravilerinden birisi olan Alkame hazretleri şöyle demiş: Âbu hadis beni nice sözlerden alıkoymuştur.Â
Müslüman konuşurken ve yazarken mutlaka ahiret olgusun da düşünmeli. Söz uçar yazı kalır, derler ama aslında söz de uçmuyor. Bizler konuşuruz, yazarız ama bizim de konuştuklarımızı ve yazdıklarımızı yazanlar var. İşte ayeti kerime Âİnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazan hazır bir melek bulunmasın.Â(Kaf/18)
İnsanın içinde kendi aleyhine çalışan bir güç vardır. Bu güç de eğitilmemiş, geliştirilmemiş, ham kalmış nefistir. Nefis insana emirler yağdırmakta ve ona vesveseler vermektedir. Yüce Allah Yusuf suresi 53. Ayetinde bu gerçeği şöyle beyan ediyor: ÂÇünkü nefis gerçekten kötülüğü emreder. Bunun için aklımıza her geleni geldiği gibi yazarsak veya konuşursak yanılma payımız artar. Bundan dolayı konuşurken yazarken nefsi hevamıza uymamalıyız. Mutlaka vahiy ve hadis ölçülerine uymalıyız. Evet bir gün düşündüklerimizden, konuştuklarımızdan ve de yazdıklarımızdan sıgaya çekileceğimizi unutmamak dileğiyle Yunus EmreÂden bir dörtlük:
Okumaktan murad ne?
Kişi hakkı bilmektir.
Sen okudun okudun hakkı bilmezsin,
Ha bu kuru bir emektir.
Ne mutlu hakkı bilip, hakkı yazanlaraÂ
AllahÂın selamı üzerinize olsun.
İster yazar, ister konuşan olsun bu kurallara uyulması gerektriğini her bireyin bilmesi gerekiyor. Çünkü yazar olmayan başka bir alnada bir yazı yazabilir. Öylesine de yazabilir. Bu dikkatleri anlamadan ister boş bir yazı yaz istersen köşe yazısı yaz farketmeyecektir. Belirttiğiniz gibi ne söz uçar nede yazı. Zaten, her nefesin hesaba çekileceğini düşünürsek, nasıl uçabilir ki? Mevla cümlemizi nefsi için değil, inanlığa yarar için yazmayı ve konuşmayı nasip eylesin. Amin