Allah Zülcelal ve Tagaddes Hazretleri aşkına toplu şekilde zalimlerin dünyayı kan gölüne döndürdüğü, şehit haberlerinin topluca geldiği bu zamanda, nasıl oluyorda hiç vicdanınız sızlamadan toplu isyanlara kalkışıyorsunuz.. Üstelik bu isyanları kültür, şenlik, stres atma, buluşma, eğlenme, kaynaşma gibi adlar ile süsleyip kendi kendiniz kandırmaya çalışıyorsunuz..
Bizde acizane sizi 'Bu yaptıklarınızdan Yüce Rabbim razı olur mu?' diye uyarınca bize olmadık hakaretler yapıyorsunuz.. Eğer hoca bulamıyorsanız vicdanınıza danışın, gerçeği bulursunuz.. Bunun için de hoca olmanıza gerek yok, yeter ki samimi olun ve ben Müslümanım diyorsanız neye teslim olduğunuzu iyice sorgulayın..
Bizim uyarılarımıza verdiğiniz cevaplara esasen kargalarda güler ama yinede ben gülmeden cevap vereyim..
"O ayrı, bu ayrı.. Dini eğlencemize karıştırmayın.. Hem ibadet edeceğiz hemde eğleneceğiz.. "
* O ayrı bu ayrı dediğiniz konular kesinlikle ayrı değil, birdirler. Zerre kadar birbirinden ayrılmazlar. Afedersiniz tuvalete karışan bir din, senin eğlencene karışmaz mı? Eğer karışmaz diyorsan Ebu Cehil'e karşı Sevgili Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) neyin mücadelesini verdi? Ebu Cehil de Allah'a (Celle Celalühü) inanıyordu. Hatta Mekke'deki insanlara, idarelerine karışmaması şartıyla hizmet de ediyordu.. Mesele hizmet ise bunların hepsi yapılıyordu.. Fakat sizin o ayrı dediğiniz kısımlarda Ebu Cehil'de aynısını diyor ve kesinlikle HAK bildiği İslam'ı reddediyordu.
Devletin, Belediyenin, evin, işin ve diğer idare edilen yerlerin yönetimine karışmayan bir din kesinlikle İSLÂM olamaz! Bundan dolayı Dinimiz için o ayrı bu ayrı yoktur. Aldığımız her nefesin hesabı olduğu gibi idare ettiklerimizin, idare için koyduğumuz kanunların da hesabı olacak..
* Dini eğlencemize karıştırmayın.. diyerek hangi dinden bahsediyorsanız bu kesinlikle İSLÂM dini değildir, bilesiniz.. Çünkü kainatı yaratan, yaşatan ve yöneten bir İLAH, kainat içinde bir toz tanesi kadar olmayan insanın eğlencesine karışmayacak, öyle mi? Bunu yapmak bir yana düşünmek dahi en büyük acizliktir, gaflettir..
İnsanların ve cinlerin bu dünyaya sadece kulluk için, yani imtihan için gönderildiğini buyuran Yüce Rabbimiz, bu imtihanı kendi kafamıza göre yapmamızdan razı olur mu?
* Hem ibadet edeceğiz hemde eğleneceğiz.. Başta belirttiğimiz gibi Müslüman diyen bir insan Dinimizin emir yasaklarına teslim olmuş demektir. Bu emir ve yasakları elinden geldiği kadar yapmakla mükelleftir. Bu emirler doğrultusunda ister eğlen, ister çalış, yeterki rehberin Kur'an olsun..
**
Yüce Rabbimizin iddiayı, bahisi, şikeyi, kısaca kumarın ve şans oyunlarının tümünü yasakladığını bildiğimiz halde, bunların alasının yapıldığı Profesyonel Futbol kurumuna ait bir mekanın (Stadyum) açılışını nasıl oluyor da Kur'an-ı Kerim ile yapabiliyoruz? Buna kılıf uydurup okunan şehitler için okundu desek kimi kandırabiliriz? Ancak kendi kendimizi kandırırız..
Yahu koca koca adamlar oldunuz, hiç mi bu milleti din ile kandırmaya ve aldatmaya çekinmiyorsunuz? Aldatmaktan korkmuyorsanız Yüce Rabbimizin azabından biraz korkun..
**
Bu dünya imtihanının sonunda her nefesimizin hesabını vereceğiz. Yaptığımız eğlenceler Yüce Rabbimizin emir ve yasaklarına uymuyorsa, bizim için eğlence değil zillet olacaktır. Eğlence konusundaki emir ve yasakları burada sayacak değilim, fakat şunu da bilmenizi isterim; örtünme ve namahrem konuları İslâm'ın emirlerindendir. Bu ve bunun gibi emirlerin hiçe sayıldığı bir eğlence veya etkinlikler zilletten öteye geçemez.. (Bu kuralların detaylarını hocaefendilerden öğrenin.. Eğer bu konuda derdiniz varsa)
Sonuç itibari ile, teslim olduğum! İslâm dinim bana iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak görevini vermiş ve bunu emretmiş!.. Bu emri yerine getirme adına elimle yapamadığımı dilimle (kalemimle) yapmaya çalışıyorum. Bunu yaparken beni en ağır şekilde eleştiren ve ülkeden çıkıp Arabistan'a gitmemi söyleyenlere bir nebze olsun ışık tutma adına bu açıklamaları yaptım.
Yüce Rabbim kendisinin razı olduğu bir yaşam ve ölümü cümlemize nasip eder inşAllah..
