Tabii anayasa baz alınarak yetkili organlar tarafından çıkarılmış kanun, kanun hükmünde kararname ve yönetmelik gibi bir takım kuralların da adil bir şekilde uygulanması yine o devletin bağımsızlığının emareleri olarak değerlendirilir.
Konuyu bizim ülkemize, yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne getirmeye çalışıyorum. Ecdadımızın göğsünü siper ederek canıyla, malıyla, kanıyla mücadele edip koruduğu bu güzel vatan toprakları üzerinde 29 Ekim 1923’de kurulmuş olan devletimize…
İyi-kötü bir anayasamız var. Buna uygun olarak çıkarılmış bir takım kanunlarımız, hazırlanmış yönetmeliklerimiz vs var. Bütün bu kural ve kaideler gerçekten bizim öz kültürümüzle ne kadar örtüşüyor? Örtüşüyorsa uygulamadaki geçerliliği ne durumdadır? Peki ya biz Millet olarak bu konular üzerinde ne kadarımız araştırıp, inceleyip, tefekkür ediyoruz? Devletimizin idari sisteminin şekillendiği bu kaidelerden ne kadar haberdarız? … Öyle sanıyorum ki özellikle sade vatandaşlarımızın oranı hiçe yakındır.
Geçtiğimiz yıl ‘Bunun neresi şehide saygı’ başlıklı yazımla gündeme taşıdığım hususu burada bir kez daha ele alıp, konuya açıklık getirmek istiyorum. Tabii bu arada yetkilileri de bir kez daha uyarmak gerekiyor.
Zaman zaman katıldığım Milli Bayramlarımızın kutlama törenlerinde program gereği şehitler anısına saygı duruşunda bulunulur arkasından İstiklal Marşımız söylenir. Bunlar normal. Yalnız saygı duruşu esnasında çalınan acayip bir müzik hep dikkatimi çekiyordu.
Bahsettiğim yazımdaki detaylarını bulabileceğiniz bu acayip müziği araştırmış ve Amerikan patentli olduğunu tespit etmiştim. Nisan 2012’de siz değerli okuyucularımla paylaştığım konuyu, aynı günlerde TV5’te ‘Günden Yansıyanlar’ haber programına konuk olmuş ve canlı yayında dile getirmiştim.
Önceki yazının içeriğini kısaca hatırlatarak o zamandan bu güne kadar ki gelişmeleri yine sizlerle paylaşmak istiyorum. O gün tören yönetmeliklerini incelemiş ve törenlerde İstiklal Marşımızdan başka marş veya müzik çalınacağına dair herhangi bir ibareye rastlamamıştım.
Hatta 28.2.1982, No: 8/4387 tarih/sayılı ‘Anıtkabir Özel Tören Yönetmeliği’ var ki 36. maddesi aynen şöyle: “Anıtkabir`de İstiklal Marşı dışında marş ve müzik çalınmaz…” yani yasak. Yazımızın konusu özellikle buydu. Gerek yazının ve gerekse televizyon programının linklerini en sona ekledim, ulaşıp görebilirsiniz.
Tabi o günlerde Cumhurbaşkanından tutunda devletin en tepesindeki devlet ricalinin, iktidarıyla muhalefetiyle bütün siyasilerin katıldığı Anıtkabir ve diğer yerlerdeki bayram törenlerinde şehit ve gaziler için saygı duruşunda bulunulduğu zaman bu acayip müzik çalıyordu. Doğrusu buna neden müsaade ediliyordu, o da başka bir konu.
Bizim konuyu gündeme getirmemizden yaklaşık iki hafta sonra yeni bir tören yönetmeliği Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilmiş ve 5 Mayıs 2012’de resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe konulmuştu. Yeni yönetmelik 2012/3073 karar sayılı ve ‘Ulusal ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Tören ve Kutlamalar Yönetmeliği’ başlığını taşıyor.
Beş bölüm ve on iki maddeden oluşan yeni yönetmelikte de törenlerde İstiklal marşı dışında herhangi bir marş veya müzik çalınacağına dair bir ibare yok. Mesela geçtiğimiz günlerde kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramıyla ilgili bölüm, yönetmelikte şöyle düzenlenmiş:
‘Üçüncü Bölüm
Madde:7
a) Başkentte Zafer Bayramı törenleri:
1) Anıtkabir’e Cumhurbaşkanı tarafından çelenk konulur ve İstiklal Marşı ile birlikte bayrak göndere çekilir.’
Dikkat edilirse burada ne saygı duruşu ve ne de o acayip müzikten bahsedilmiyor. Bütün bunlara rağmen ve yönetmelik daha yepyeniyken hala törenlerde bu acayip marş çalınmaya devam ediyor. Hem de Anıtkabir’de ve hem de Cumhurbaşkanı dâhil bütün devlet ricalinin katıldığı törende... Yalnız az bir fark var. Eskiden bir dakikalık saygı duruşu ve eşliğinde çalınan müzik, bu defa 10 saniyeyi geçmedi. Henüz geride bıraktığımız 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında (yaşadığım ilçedeki törenlere katıldım) buna şahit oldum. Tabii arkasından hemen İstiklal Marşımızı da söyledik.
Bir ayrıntı daha var. Yeni yönetmeliğin onuncu maddesine göre şu üç eski yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
Ulusal ve Resmi Bayramlarda Yapılacak Törenler Yönetmeliği, Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Törenler Yönetmeliği ve Resmi Bayramlar ve Anma Günlerinde Anıtlara Konulacak Çelenklerin Hazırlanma, Taşınma ve Sunulması Hakkında Yönetmelik.
Ayrıntı ise şu, biraz önce de atıfta bulunmuştum. ‘Anıtkabir Hizmetlerinin Yürütülmesine ilişkin Yönetmelik’ bu yeni kanunla yürürlükten kaldırılmamış. Kaldırılmayan bu yönetmeliğin 36. maddesini yukarıda zikretmiştik. Neydi hatırlayalım; “Anıtkabir’de İstiklal marşı dışında marş ve müzik çalınmaz…”
Akla gelen soru şu: ‘Kaldırılmayan o yönetmelik şimdi nerede ne işe yarıyor? Acaba bir köşede mi unutuldu yoksa biz de mi bir yanılgı var? …
Doğrusu onu bilmiyoruz. Her neyse onlar teferruat, sanırım ilgililer ilgilenir. Ancak yazımıza konu ettiğimiz ve ne eski ne de yeni yönetmelikte yeri olmayan hatta yasak olan şu kanunsuz acayip müzik ne olacak?
Acaba nedir dikkatlerden kaçan? Şu küçücük ayrıntı gibi görünen ucube müziğin ille de kültürümüze sokulmak istenmesinin altında yatan nedir? Fiili devletimiz, bu kadarcık bir yanlışı düzeltmekten aciz mi? Yoksa Bâtıni güçler en ufak ayrıntıyı bile gözden kaçırmıyor mu?
‘Bunun neresi şehide saygı’ başlıklı yazımız:
http://www.hicrethaber.com/artikel.php?artikel_id=2177
Video Tv5 Günden yansıyanlar programı: 24.04.2012
http://www.tv5haber.com/3250_Saygi-Durusu-ama-kime-.html
30 Ağustos 2013 Zafer Bayramı anıtkabirde yapılan törenin videosu: http://www.youtube.com/watch?v=oRIkAYHplC8
Yeni tören yönetmeliği:
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/05/20120505-7.htm
Eski Anıtkabir tören yönetmeliği:
http://www.bilgi-rehberi.com/kanunlar/kanun3084387bes.html
