“Müslümanların Kurban Bayramı şükrü ve sevinci için hazırlanması gereken bu günlerde Bengal Körfezinin doğu kıyılarında yaşayan Arakanlı kardeşlerimiz yine bir katliamla karşı karşıyadır. Arakan'da tarihin en ağır ve acı katliamı yaşanıyor. Avrupa Rohingya Konseyi, Myanmar ordusunun Arakan'da son 3 günde 2-3 bin Müslümanı katlettiğini duyurdu.
Birçoğumuz Haritadaki yerini hiç bilmiyoruz ,belkide adını bile sadece televizyon haberlerinde yada internet sitelerinde duyduk. Orası Myanmar'da Arakan diye bir yer.. Orası Allah Resulü’nün (s.a.v) sahabelerinden Vakkas bin Malik (r.a) ve bir grup arkadaşı ile müslümanlığın ilk tohumlarının atıldığı yer.
İslam Ülkelerinin bir ve bütün olarak oluşturacakları bir İslam Birliğinin eksikliğinin bir kez daha nelere mal olduğunu Miammarda da görüyor ve şahit oluyoruz..Ümmetin başı boşluğu yüzünden unutturulan ve unutulan islami biladlar;Filistin, Irak, Arakan, Doğru Türkistan, Mısır, Suriye... Yemen, ... Ne durumumda ? Elimiz kolumuz bağlı gibi duruyor vede en mütedeyyininden en laytına kadar vurdum duymazlığımız nemelazımcılığımız ayyuka çıkmış olmuyormu?.
İnsan hakları örgütlerince dünyada en çok baskı ve zulüm gören topluluk, Arakan'daki müslümanlardır. Katledilmelerinin sebebi ise budistlerin ' bölgeyi tamamen kafirleştirme çapasıdır.
Arakan halkının hiçbir isyan, terör ya da bir suç unsuru kaydı yoktur. Tek "suçları!" müslüman olmaktır. Buralarda Kadınlara tecavüz edilirken, Çocukların uzuvları kopartılırken, Bir çok din kardeşimiz İplere bağlanarak göllerde boğulurken,Müslüman Erkekler diri diri yakılırken, Müslümanların çocuk yapması yasaklanırken, Müslüman ahalinin Bebekleri kundakta öldürülürken . Miammar daki din Kardeşlerimizin, Seyahat ve bölge dışına çıkmaları yasaklanırken, Dünyada görülmemiş işkence yöntemleri uygulanırken sen rahat yatağında yat ve uyu. Öylemi?.
-Özeleştiri yapmak zorundayız;
Din görevlileri ne halde önemli bir bölümü mihrabı, kürsüyü minberi rutine bindirmiş, sanal alemde siyaset yapıp, ona buna laf yetiştirmeye çalışmaktan Miammarı düşünemibiliyormu? .
Dindar zevat, kendi tarikinden ya da cemaatinden veya siyasi dünya görüşünden olmayanı tekfir eder hale gelip, dinsiz deyip, ötekileştirmiyormu? Allah’ın her kuluna verdiği haklar olan insanların inanma, yaşama, düşünme ve inancını, düşüncesini ifade etme hakkının olmasına tahammül gösterebiliyormu?
Siyasiler ve STK lar kendi aralarında çetelleşmekten ümmetin derdi ile dertlenebiliyormu?. Neticede bölündükçe bölünen bu nesil hep kendinden, kamudan ve koca mirastan çalarak mülke ihanet etmiyormu?…Sonuç biladi islam kan ağlıyor bizde klavye mücahitliği yaparak cihad etmiş oluyoruz öylemi? Müslümanlar olarak titreyip kendimize gelmek zorundayız. .
Din Bir Sen mensupları olarak bizler Zulmün en ağırının yaşandıgı çığlıkları arşa uzanan fakat kimsenin duymadığı herkesin kulaklarını tıkadığı Miammar daki insanlık dışı uygulamaların bir an önce sona erdirilmesi için bu yaşanan gelişmeler karşısında tarihe tanıklığımızın ve insanlara karşı sorumluluğumuzun gereği olarak en başta yöneticilerimizi ve bütün kamuoyunu duyarlı olmaya davet ediyoruz. Bu İşkenceleri yapanı ve duyarsız kalanı Allaha havale ediyoruz.”
Of'un Nabzı | Of'un Büyük Haber Portalı