banner102

Üç Boyutlu Çay!

Of Gazeteciler Cemiyeti öncülüğünde, Of Halk Eğitimi Merkezi ve İş-Kur aracılığı ile açılmış olan Yazılı Basın Muhabirliği kursiyerlerinin röportajları devam ediyor.

06 Haziran 2013 Perşembe 09:50
Üç Boyutlu Çay!

Of Ziraat Odası Başkanı Mehmet Yüksel ile gerçekleştirilen röportaja, Of Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ömer Lütfü Saral’da iştirak etti.

Yazılı Basın Muhabirliği Kursiyerlerinden, Melek Kayış, Binnaz Koçbıyık, Fahri Hacıcaferoğlu, Nursen Bilgin, Nur Dinçer, İshak Kuvvetli, Merve Yeni ve Sacit Ayaz’ın sorularına cevap veren Of Ziraat Odası Başkanı Mehmet Yüksel, bölgemizin en önemli geçim kaynağı olan çay hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

-       Ziraat odası başkanı olarak kısaca kendinizi tanıtırmısınız?

-       Of ilçesinde 19?? Yılında doğdum. Bir süre Trabzon ‘da merkezde yaşadım. Ziraat alanına olan ilgi ve sevgimden dolayı bu alana yöneldim. 1963 yılında kurulan ve 1982 yılında aktif hale gelen Of Ziraat Odası Genel Sekreter vekili olarak bu tarihte göreve başladım. 1996 yılında Of Ziraat Odası Başkanlığına seçildim ve devam ettiriyorum.

-       Çiftçilere yönelik projeleriniz var mı? Varsa bu projelerden beklentileriniz nelerdir?

-       Şuan da mevcut olan iki projemiz bulunmakta. Bunların biri Eko-Abre adlı uluslararası bir projedir. Bu proje çiftçileri ilgilendirip, esas konusu doğru gübreyi kullanmaktır. Bu projeyle iki amacımızı gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Hem çiftçilerimizin yararlanması, hem de çevre kirliliği engellenmesidir.

Bu projede ortaklarımız; Trabzon Ticaret Borsası, Romanya, Moldovya, Ermenistan olmuştur. Geçtiğimiz haftada bu projemizle ilgili eğitimimizi bitirdik. Bu eğitim Romanya’da bir, 2-3 ay içinde de Trabzon da yapılacak. Trabzon’da eğitim verildikten sonra eğitimlerimiz Romanya, Moldovya ve Ermenistan’da devam edecek.

 

İkinci projemiz ise, yeni hazırladığımız kivi yetiştirilmesi ile ilgili proje. Bu konu hakkında eğitim projelerimiz başlayacaktır.

-       Bu projenin planlanması ve kabul edilmesi sürecinde ne gibi zorluklarla karşılaştınız? Bu projedeki çevre kirliliğinden bahseder misiniz?

-       Çok zorluk çektiğimiz söylenemez. Beklentimiz doğru gübrenin kullanılmasına yönelik bir çalışmadır. Bununla beraberde çevre kirliliğini önlemek en önemli amaçlarımızdan biridir. Biliyoruz ki günümüz Karadeniz’inde balık türleri azalmaktadır. Doğru gübre kullanımıyla beraber bir ölçüde olsa niyete ulaşmış olacağız. Ama bunun tam anlamıyla olacağını düşünmüyorum, çünkü insanlarımız gübreyi nasıl ve ne şekilde kullanacaklarını tam anlamıyla bilmiyorlar. Çiftçilerimiz toprak analizlerini yapmadan gelişi güzel bir şekilde gübre kullanıyorlar. Bunun sonucunda da istediğimiz verimi alamıyoruz.

 

-       Çiftçilerin bu projelere karşı talepleri var mı?

-       Açıkçası bu konu en büyük sıkıntımız. Bu bölgede küçük arazi parçalarını çiftçi hobi olarak, ya da ek gelir olarak görüyorlar. Yalnız bu konuda çiftçilerde haklı, çünkü geçimlerini arazilerden sağlayıp, daha farklı işlerle de meşgul oluyorlar. Dolayısıyla da burada istediğimiz verimi almamız zorlaşıyor. Yine de az miktarda da olsa potansiyel var. Of ilçesinde 25 bin ’in üzerinde çiftçi bulunuyor. Bu eğitim projesinde 30 kişilik bir grup, ideal sayılıyor. Grup kontenjanımız fazlasıyla doluyor, yalnız isterim ki daha çok çiftçi talep etsin. Bizde onlar için çalışalım.

-       Ziraat Odasının kendi bahçeleri var mı?

-       Evet, zaman zaman örnek bahçeler yapıyoruz. Kivide iyi bir gelişme gösterdikten sonra mavi yemiş-ligarba dediğimiz meyveden bahçeler yaptık. Trabzon hurması, kokulu kara üzüm, izebella gibi meyvelere bahçeler yaptık ve zaman zaman yapmaya devam ediyoruz.

-       Toprak analizleri ile ilgili çalışmalarınız oldu mu?

-       Toprak analizleri ile ilgili eğitim çalışmalarımız oldu ve bu çalışmada Of ilçemizin bütün köylerini gezdik. Nitekim bu çalışmalarımıza iki senedir ara verdik. Bu çalışmamızda toprakların analizleri konusunda örnekler alıp çiftçilerimize, nasıl yapılması konusunda bilgiler sunduk.. Sonuç olarak eğitim verdiğimiz, ulaşabildiğimiz çiftçilerin %10’u, doğru gübre yönünde bir çaba sarf ederse, küçümsenmeyecek ölçüde fayda sağlayacağını düşünüyorum.

-       Üretmiş olduğunuz ürünleri pazarlayabiliyor musunuz?

-       En büyük sorunlarımızdan biri de pazarlamadır. Sonuçta üretilen malı öncelikle pazarlayacaksınız. Çünkü pazarlamada genelde aracılar olur. Bu aracılarda fırsatı değerlendirerek bunu ucuza kapatmaya çalışır. Örneğin; Türkiye de üzümsü meyvelerle ilgili üretici birliğini biz kurduk ve ortak bir kurulumdu. Daha sonra soğuk hava deposu yapıldı. Kivi üretilen bölgelerde diğer ürünlerimizi de kurmuş olsaydık, tek elden hareket etmemiz mümkündü. Bu konuda da örnek vermem gerekirse, Ardeşen bizim bölgemize nazaran, pazara payına hâkim, bu ürünlerin pazarını onlar yapıyorlar. Bu pazarı yapan 5 kurumları bulunmaktadır. Kurumların fazlalığından dolayı, sürekli bir tartışma için de oluyorlar. Bizim Of ilçemiz de birliğimiz tektir, ama yeterli değildir. Biz bazı şeyleri başaramadık, sonuç olarak üreticinin kendi malına sahip çıkması gerekir.

-       İlçemizde bulunan Orman İşletmesinin arkasındaki 355 ’lik arazi üzerinde Ziraat Odasına ait bina yaptırmayı düşünüyordunuz. Projeniz hangi aşamadadır?

-       Bu Projemiz tamamlanmadı. Bir süre gecikmemiz ve bazı aksaklıklar oldu. Projemizde bulunan ısıtma, soğutma değil ama elektrik ve makinelerimiz de birkaç değişiklikler yapılacak. Sanırım önümüzdeki hafta ilan edilip, bir ay içinde projemize başlarız. Yeni yapılacak olan binamız çok amaçlı olup, 100 kişilik salon, misafirhanesi, zemin katıda ise bir köy pazarı kurmayı düşünüyoruz. En önemlisi ise, yapacak olduğumuz binamızda laboratuvar için yer ayrılmasıdır. 

-       Samsun araştırma Enstitüsü ile Of’taki nesli tükenen tarım malzemelerini koruma altına alma konusunda çalışmalarınız nelerdir? 

-       Bu konuda çok ilerleme kaydedemedik. Yaklaşık üç dönümlük bir yer vardı, orayı beş seneliğine kiralamıştık. Kirasını da verdik, fakat bu yerin yapılmasında bize dolgu malzemesi lazımdı. Bu malzemeyi dereden, denizden alamazdık çünkü yasal değildi. Dolayısıyla beş yıllığına kiralamış olduğumuz arazinin dolgusunu yapamadık. Malzemeleri temin edebilmemiz için farklı yerlerden malzeme bekledik fakat temin edemedik. Şuanda bu konuda en büyük amacımız, tespit ettiğimiz araziyi alıp, oraya kendi bahçemizi kurmaktır. Bu amacımızı inşaatımız bittikten sonra gerçekleştirmeyi düşünüyoruz.

-       Of ilçesinde hayvancılığı nasıl buluyorsunuz?

-       Of ilçemiz hayvancılık için uygun bir yer değildir. Hayvancılığın yapılması için mera ve yem bitkilerinin yetiştirilmesi gerekir. Başka yerlerden bunları temin ederek hayvancılık ilerlemez. İlçemizde ufak çaplı yapanlar var, fakat bunlar imkânsızlıktan dolayı zamanla kapatmak zorunda kalıyorlar. Bizim arazilerimizde çayın dışında bir şeyler yapılacaksa bunlar Trabzon hurması, kivi, kokulu üzüm vb. olmalıdır. Bunların bize yeteceğini düşünüyorum.

-       Of Ziraat Odası olarak vatandaşa ait ziraat arazilerinin “orman olarak” yazılması konusunda düşünceleriniz nelerdir? Bu konuda mücadeleniz oldu mu? Olduysa nelerdir?

-       Bizim bu konuda yapabileceğimiz çok fazla bir şey yok. En fazla mahkemeye gidip ziraat Odası olarak vatandaşın mağduriyetinin giderilmesini talep edebiliriz. Ama şunu söylemek isterim ki, bu gibi durumlarda tapu kâğıtlarına çok fazla güvenilmemelidir. Tapu kâğıdının karşılığının ne olduğunu bilmeliyiz.

-       Bölgenin yegâne ürünü olan çay, ürünü ve sorunları hakkında ne gibi çalışmalarınız var? Bu çalışmalarınızda Of’taki politikalardan yeterince destek görüyor musunuz?

-       Çok önemli bir konu bu, bir çalışma yaparken tek başınıza bu işi yapamazsınız. Bütün kurumlar ve kesimler bir araya gelip destek verirlerse, çalışmayı başlatırsa ancak bu şekilde başarılı olabilirler. Sadece çayda değil diğer projelere de örnek verirsek valilik vb. gibi kurumlardan destek istersiniz. Türkiye’de destek verecek kurumlar, kişiler bir bakarlar projeye çıkarım ne olur diye, daha sonrasında olumlu görülünce destek olurlar. Ama o zamanda tam anlamıyla destek vermiş olmazlar.

-       Sizce çaydan daha iyi verim alabilmek için ne yapılmalıdır?

-       Teknolojiyi genişletip çayı üç boyutta geliştirmek gerekir. Mesela birinci olarak çayın tepe tomurcuğu vardır. Bunu ellerimizle toplayıp farklı bir çay üretilmelidir. İkinci olarak çayın altındaki taze yaprağı alıp bundan farklı bir çay imal üretilmelidir. Üçüncü olaraksa, taze yaprağın altındaki yaprağı toplayarak siyah çay üreteceğiz. Bununla beraber Çay-Kur baya bir mesafe almıştır.

-       Çay-Kur’daki veya Of’taki ziraat mühendislerinin sizlere katkısı var mı?

-       Çay-Kur veya diğer ziraat mühendisleriyle koordine halinde çalışabiliyoruz. Ama bir takım üstlerle sorunlarımız olabiliyor. Bunun sebebi de bireysel düşünmedir. Of ilçesinin insanlarına nasıl destek oluruz, ilçemizi nasıl kaldırırız diye düşünmüyorlar.

-       Of basını be basın mensupları hakkında neler düşünüyorsunuz?

-       Of Basının zaman zaman objektif olmadığını düşünerek çalışmalarını beğenmiyorum. Her zaman için basının tarafsız olmasından yanayım.

     Of Ziraat Odası Başkanı Mehmet Yüksel yazılı basın kursiyerlerine teşekkür ederek tavsiyelerde bulundu. Başkan Mehmet Yüksel: “ İyi bir gazeteci olmak istiyorsanız, tarafsız olmaya çalışın” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Foto : İshak Kuvvetli

Son Güncelleme: 06.06.2013 11:35
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner90