Gezi Parkı olaylarını gerçekleştirenlerden ziyade arka planda olanların oyunlarına dikkat çeken Akçadoğan, 'Geçtiğimiz günlerde İstanbul Taksim Meydanı'ndaki Gezi Parkı"nda  başlayıp Ülkemizde bir çok şehirde benzer görüntülerle karşılaşmamıza sebep olan İstanbul "Gezi Parkı" protestoları, çevreci bir eylem olmaktan çıkıp ideolojik boyut aldığı anlaşılmıştır.

Taksimde ağaç kesme bahanesi ile harekete geçerek, gezi alanını protesto edip Türkiye'yi karıştırma gayreti içerisinde olanlara, ben buradan diyorum ki, şeytan sizi sokağa döküp kandırma sevdasındadır ve bu şeytanlara dur demeniz lazımdır..

Kardeşlik noktasında el birliğiyle sağduyuyla hareket etmemiz lazım iken, ülkemizin huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur. 

Yapılan bu tür provokasyonları ve eylemleri tasvip etmediğimizi, belirtmek isterim. Bu gençlerin bu şekilde sokaklara dökülüp ,toplumun huzurunu,birliğini, dirliğini bozmaya sebebiyet verenler kimlerdir? Bu kişiler veya gruplar yarın Milletimizin huzurunda hesap vermeyeceklerini mi zannetmektedirler.?

Kırmadan Dökmeden Yürüyüş yapmak ve hak talep etmek en doğal haktır. Üzücü olan oyuna gelinmesidir' dedi.

Caminin açılmasına karşı çıkmak Müslüman’a yakışmaz ve de günahtır!

İslam medeniyetinin cami merkezli bir medeniyet olduğunu ve camilerin birleştirici bütünleştirici barıştırıcı bir mekan olduklarını dile getiren Akçadoğan,' Camilerimizin önemi bir kez daha Taksim Gezi parkı olaylarında da anlaşılmıştır. Buda gösteriyor ki camilerimize sahip çıkmak her inananın görevidir. Bu minvalde Trabzon’umuzun en önemli tarihsel mekanlarından biri olan Fatih Sultan Mehmed’in Camiye çevirdiği ibadethanenin (Ayasofyanın) 1960 yıllarından itibaren vakfiyeye aykırı müze olarak kullanılmasına son verilip camiye dönüştürülmesi çok sevindiricidir..  

Trabzon’da eğer fetih sembolü bir Ayasofya, fethin mührünü taşıyorsa, Yeni Cuma Camisi, Ortahisar Camisi bir fetih mühürlü ise bizim ecdadımızın bu mührünü sökmeye kimsenin ne hakkı var nede cesareti.

Bize Yakışan emanet edilen vakfiyeleri koruyup vakfedenin iradesini yerine getirilmesidir. Bu Yerelde Trabzon’da yaşayan Müslümanların, genelde ise tüm Müslümanların aynı zamanda da devletin sorumluluğu yanında tarihe minnet sorumluluğumuzdur.

Ayasofya “Cami’nin müze kalmasını isteyenlerin en önemli gerekçeleri Trabzon turizmine katkı sağladığı ibadete açılırsa Trabzon turizminin bundan etkileneceğidir.” Oyasaki “Trabzon Ayasofya Camisi’ni görmek isteyen hiçbir turist burası müze değildir diye ziyaretten vazgeçmez ya da ziyaretten men edilemez.” Ticari gelecek korkusu oluşturarak insanlarımızı cami’ye karşı çıkmaya yönlendirmek isteyenlerin söylem ve eylemleri tamamen provokatiftir, vede  doğru değildir.

Bunca yıldır Trabzonlu ve Trabzon da yaşayan birisi olarak Hıristiyanlığa sempati duyan ve lehte propaganda yapan Trabzonlular görmedim ve de görmek istemediğimi de belirtmek isterim. Ayasofya cami olmasın diyerek Yapılan yürüyüşlerden kim kazançlı çıkıyor bakmak lazım. Bunların manen de sevap aldıkları kanaatinde de değilim. Müslüman olan her vatandaşın fetih sembolü olan ve bunca yıldır kapalı tutulan caminin ibadete açılmasını sevinçle hatta kurbanlar keserek karşılamaları gerekirken yürüyüşlerle bildirilerle ve çeşitli negatif unsurlarla poresto etmeleri Trabzonlulara ve Müslüman olanlara hiç yakışmamaktadır.

Din görevlisi olarak Müslüman Kardeşlerime sesleniyorum; Caminin açılmasına karşı çıkmak Müslüman’a yakışmaz ve de günahtır!' dedi.

Camiye dönüştürenlere de ayrı ayrı teşekkür eden Akçadoğan,'Din Bir sen Trabzon il başkanlığı olarak  Trabzon’daki  Ayasofya camisini tekrar ibadete açan Başta Siyasiler, Diyanet İşleri başkanı ve ilgilileri, Vakıflar Bölge müdürü Sayın Mazhar Bey ve Sayın Trabzon Müftümüz Veysel ÇAKI beye ve Emeği geçen herkese şükranlarımızı sunarken Türkiye’nin geri kalan   2'si İstanbul’da olmak üzere Edirne, Kırklareli deki Ayasofya camilerinin de ibadete açılmasını sabırsızlıkla ve heyecanla bekliyoruz' dedi.