Öte yandan ‘diyalog’ sözcüğü, Türkçede ‘karşılıklı konuşma’ olarak tanımlanmıştır. Herhalde projenin akıl babaları, ‘Bu üç dinin mensupları bir araya gelsinler, “Dünyada barış içinde nasıl yaşanır?” onu konuşsunlar. Bir barış formülü bulsunlar ve artık insanlar huzur içinde yaşasınlar.’ diye düşünmüşlerdir…
Düşündüklerini tatbik için de bazı din adamları, bir araya gelerek bir takım görüşmeler yapmışlar, görüşler beyan etmişler ve birbirlerine bir takım teklifler sunmuşlar… Acaba, bir protokol imzalanmış mı? İmzalanmışsa içeriği nedir? Kamuoyuyla paylaşılmış mı belli değil. Ortada bununla ilgili bir bilgi yok. Ancak, sürecin başlamasından bu yana barış ve hoşgörü adına birçok seminer, konferans, toplantı ve faaliyetler yapıldı/yapılıyor. Söylemde hep barış ve kardeşlikten bahsedilmesine rağmen eylemde hep savaşlar yaşanagelmekte ve her ne hikmetse hep Müslümanlar aleyhine sonuçlar tezahür etmekte…
Burada şu mantık yürütülebilir; herhalde birileri, takiyye yapıyor.
Peki, kim kime karşı yapıyor? Onu bulmak lazım…
Sorunun cevabı,
1. Projenin tarihi sürecini irdelenerek verilebilir.
2. Biz Müslümanlar açısından da bu projeye nasıl bakmamız gerekir? Kur’an’a göre nasıl bir sonuç çıkar? Onu irdeleyerek verilebilir.
Yazının devamı için tıklayın..
Of'un Nabzı | Of'un Büyük Haber Portalı